Avcil, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, eski Arıcılık Araştırma Enstitüsü'nün yerini hazineden kiralayarak 2,5 milyon TL harcama yaptıklarını ve Türkiye'nin en önemli arıcılık entegre tesisini inşa ettiklerini anımsattı. 

 

     Sınırlı imkanlarla oluşturdukları tesisinde, üretimde süreklilik sağlamak için maddi sıkıntı yaşadıklarını ifade eden Avcil, şöyle konuştu: 

 

     ''Bölgemiz Türkiye'nin en önemli arıcılık havzası. Her yıl binlerce gezin ve sabit arı işletmecisi, bu bölgeyi üretim amaçlı olarak ziyaret ediyor. Bitlis yayla, mera ve zengin florasıyla, bölgenin en önemli havzası. Bu nedenle sabit ve gezgin arı işletmeleri, Bitlis ve ilçelerindeki yayla ve meralarda üretim amaçlı konaklıyor. Ancak arıcılar burada üretim yaparken, girdi ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Arıcıların kovan, çıta ve mum gibi malzemeleri temin etmesi için, ciddi bir altyapının olması gerekiyor. Ayrıca ürünün daha modern şekilde pazarlanması konusunda, paketleme, şişeleme, dolum ve laboratuvar tahlillerin yapılması için, bir sanayi işletmesine ihtiyaç duyulmakta. Özel sektör bölgede bu anlamda bir yatırım yapmakta isteksiz davrandı. Biz de bölgedeki arıcıların ihtiyaçlarına cevap verebilmek için, sınırlı imkanlarımızla Türkiye'nin en önemli arıcılık entegre tesisini kurduk. Bu tesiste üretimde sürekliliği sağlamada maddi sıkıntı yaşıyoruz. Tesisin işlerlik kazanması ve tüm ünitelerde faaliyetlerin sürdürülmesi için 1,5 milyon TL işletme sermayesine ihtiyacımız var. Bu kaynağı bulamadık.'' 

 

     Tesisi inşa ettiklerinde esnafa ve bankalara 1 milyon TL borçlandıklarını bildiren Avcil, geçen yıl havaların kurak geçmesinden dolayı istenilen verimi alamadıkları ve borçları kapatacak parayı bulamadıkları için arıcıların borçlarının ertelendiğini dile getirdi. 

     

     -''BİRLİĞE KAYITLI 685 İŞLETME VAR'' 

     

     Birliğe kayıtlı 685 arıcı işletmesinin bulunduğunu, bu işletmelerde yaklaşık 2 bin kişinin çalıştığını kaydeden Avcil, ancak geçen yıl verim alamadıkları için arıcıların borçlarını ödemede sıkıntı yaşadığını belirtti. 

 

     Tesisteki bütün ünitelerin aktif duruma geçmesiyle, arıcıların ihtiyaç ve sıkıntılarını gidermede tesisin çok önemli bir işlevi yerine getireceğini dile getiren Avcil, sözlerine şöyle devam etti: 

 

     ''En önemli arıcılık merkezi olan Bitlis'i, ekonomik olarak canlandırmak, sabit ve gezgin arıcıların ihtiyaçlarını gidermeyi amaçlıyoruz. Ürünlerin bölgede değerlendirilmesi ve işletilmesi gerekiyor. Merkezimizin güçlendirilmesi ve bütün ünitelerimizde üretim sağlanmasını arzu ediyoruz. Bütün ünitelerimiz üretim yapmaya hazır. Sadece kaynak bulmada sıkıntımız var. Kaynak sağlanmadığı takdirde sadece bölgemizdeki sabit ve gezgin arıcılar değil, dışardan bölgemizi ziyaret eden arıcıların ihtiyaçlarının karşılanmasında sıkıntılar yaşanacak. Bu da ilimize katma değer sağlamayan arıcılık sektörünü olumsuz etkileyecek. Bu sektörden, üretim aşamasından pazarlama sürecine kadar, binlerce insan faydalanıyor. Üretim akışı sağlanırsa, tesiste 50 kişilik bir istihdam sağlanacak. Destek sunulduğu takdirde dünyaca ünlü Bitlis balını pazarlama imkanı bulup, kentin ekonomisini ve ticaretini canlandırabiliriz.'' 

 

     Tesiste üretimi sağlamak için ilgili makamlara yaptıkları başvurulardan ve sundukları projelerden sonuç alamadıklarını bildiren Avcil, başvurulardan olumlu sonuç alamamaları halinde, iş adamlarına ve özel sektörlere önerilerde bulunacaklarını ifade etti. 

 

     Avcil, ''Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker tesisimizi ziyaret etmişti. Orada Bitlis Valisi bize yardım edeceği sözü vermişti. Bu yönündeki söz de gerçekleşmedi. Bütün kaynaklarımızı tükettik. Üretimde sürekliliği sağlayacak bir işletme sermayesi olması gerekiyor. Bütün ünitelerimizde üretim akışını sağlayamıyoruz. Bu sıkıntıların aşılması için gayret gösteriyoruz. Resmi kurumlara ve ilgili yerlerle yazışmalarımızı yapıyoruz'' dedi. 

 

     Kırsal kalkınma Yatırımların Desteklenmesi kapsamında bugüne kadar ''bal paketleme'' ve ''temel petek'' projelerinin kabul edildiğini ve bu projelerden 500 bin TL hibe desteği sağlandığını belirten Avcil, kendi imkanlarıyla tesise 2,5 milyon TL harcadıklarını vurguladı. 

     

     

     Türkiye'nin en büyük kovan üretim tesisine sahip olduklarını, ancak kaynak yetersizliğinden dolayı üretimin durma noktasına geldiğini açıklayan Avcil, tesiste arcıların temel ihtiyacı olan kovan, çıta, mum, temel petek, arıtma tesisi, bal paketleme tesisi ve yaklaşık 10 metre karelik bir festival alanı bulunduğunu dile getirdi. 

 

     Ayrıca Türkiye'de ilk defa bir ''bal evi'' projesini gerçekleştirdiklerini, bunu da imkansızlıklardan dolayı devreye sokamadıklarını anlatan Avcil, bölgenin arı ürünlerini tanıtmak ve bu ürünlerin doğrudan satışını yapmak için oluşturdukları bal evini hizmete açamadıklarını belirtti. 

     Avcil, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

 

     ''Bal evinin binasını tamamladık. Fakat maddi sıkıntılarımızdan dolayı burayı işletemiyoruz. Başbakanlığa defalarca kez sıkıntılarımızı arz ettik. Başbakanın şahsına üçüncü kez mektup yazdık. Bürokratik engelleri aştığımızda ve taleplerimiz Başbakanımıza ulaştığında gereğini yapacağına inanıyorum. Bitlis Valiliğine yazılmış olan İl Özel İdaresi'nin kaynaklarının da kullanılması yönündeki talepler, özel idareye değil, kaynağı bulunmayan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne yapılıyor. Müdürlüğünün de kaynağı olmadığı için yazışmalar raflara kaldırılıyor.'' 

 

     Öte yandan Bitlis'teki birliğe kayıtlı işletmelerde, 100 bin arılı kovan bulunduğunu ve bu işletmelerde yıllık yaklaşık bin 500 ton bal üretildiğini ifade eden Avcil, ayrıca yıllık 200 bin ton civarında ise bal mumu üretimi gerçekleştirildiğini bildirdi. 

 

     Avcil, ''Bal üretiminin parasal değeri yaklaşık 20 milyon TL'dir. Bu da Bitlis için çok önemli bir rakam. Bitlis'te endüstri veya sanayi yok. Halkın temel geçim kaynağı hayvancılık ve arıcılıktır. Bölgenin yapısı böyle bir faaliyete imkan sunuyor. Arıcılık bölgemizin en köklü üretim geleneği olan sektörlerden biri. Türkiye'deki yayla balının 3'te 2'si bu bölgede üretiliyor'' diye konuştu.