Çanakkale domatesi markalaşma yolunda
-ÇOMÜ Ziraat Fakültesi ile Çanakkale Ziraat Odası işbirliğinde
hazırlanan, GMKA tarafından desteklenen ''Çanakkale Domatesi
Markalaşması ve Coğrafi İşaret Tescil Projesi'' kapsamındaki
eğitimler başladı
-Rektör Prof. Dr. Laçiner: ''İncir alıp yiyerek ya da domates ve
salatalığı ekmek arası yaparak tarıma önem verdiğimizi düşünüyorduk''
ÇANAKKALE (A.A) - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)
Ziraat Fakültesi ile Çanakkale Ziraat Odası işbirliğiyle hazırlanan, Güney
Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) tarafından desteklenen ''Çanakkale Domatesi
Markalaşması ve Coğrafi İşaret Tescil Projesi'' kapsamındaki eğitimler başladı.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Ziraat Fakültesinde eğitimlerin
başlaması dolayısıyla düzenlenen törende, Türkiye'de, tarımda teknik konularda
çalışanların bile genellikle siyasi konularla uğraştığını, bu nedenle bazı
alanlarda işsizliğin arttığını, ziraat alanındaki işsizliğin bir nedeninin de bu
olduğunu söyledi.
''Ziraatta işsizlik olur mu-'' diye soran Laçiner, ''Şu anda da geçici
çözümlerle, örneğin bankalarda, ziraatçıları başka alanlarda çalıştırarak geçici
bir rahatlama sağlamış durumdayız'' dedi.
Laçiner, 1950 ve 1960'larda yayımlanan çevreci kitaplar okunduğunda dünya
nüfusunun hızla arttığının, yiyeceklerle bu insanları beslemenin mümkün
olmayacağının anlatıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Ne olacak o zaman- Kıtlık olacak. Hep böyle konuşuldu. Ama bugün gelmiş
olduğumuz noktada dünya nüfusuyla üretim artışını kıyasladığınız zaman üretimin
çok daha fazla arttığını, müthiş bir patlamanın yaşandığını görüyoruz. Bir dekar
alanda üretilen domateste, fasulyede insanlık tarihiyle kıyaslanamayacak bir
patlama yaşanıyor. Yeşil devrim bu. Ama bizim kitaplarımıza bakarsanız, incir
alıp yiyerek ya da domates ve salatalığı ekmek arası yaparak tarıma önem
verdiğimizi düşünüyorduk. Oysa dünyada her 10 ya da 20 yılda bir, gelmiş
olduğumuz çağda ise bazı konularda 2-3 ayda bir devasa gelişmeler yaşanıyor.
Tarımda biz halen neden geride kaldık- 'Efendim padişahlar şöyle yaptı, 19.
yüzyılda biz devrimi yakalayamadık, matbaa geç girdi'. Bunlar bitti artık. Yeni
şeyler söylemek lazım.''
Tarımda dünyanın bambaşka bir yere geldiğini dile getiren Laçiner, bugün
gelinen noktada ziraatın, teknoloji ve ticaretle birleştiğini anlattı.
Laçiner, bir tohuma makine muamelesi yapıldığını belirterek, ''Bunun pek çok
sağlık riski var mı- Var. Ama bilimsel olan her şeyin riski var. O sağlığı
dengeleyecek olan yine bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerdir. Bunlara
gözümüzü kapayarak yol almamız mümkün değil. Bugün bazı ürünlerin tohumları başka
ülkelerden geliyor. Biz onu yaparken dışarıda başka bir tohum cinsi icat ediliyor
ve bizim başarmış olduğumuz aslında tarih oluyor. O nedenle meselede hep geri
kalarak gidiyoruz'' dedi.
Çanakkale'nin başlı başına bir marka olduğunu vurgulayan Laçiner, şunları
kaydetti:
''Bunun sebepleri tarihinden, coğrafyasından geliyor. Çanakkale dediğimiz
zaman herkes saygı duyuyor. Çanakkale'yi sıfat olarak neyin önüne koyarsanız o
marka olur. Çanakkale domatesi, Çanakkale salatalığı, Çanakkale çiçeği, Çanakkale
insanı, ne derseniz deyin. Yeter ki önüne Çanakkale getirip, içini dolduralım. Bu
kadar net. Ama tabii domates, Ezine peyniri, tüysüz şeftali gibi bazı değerler de
var ki bunlar ticarileştirilmeyi bekliyor. O konuda da ciddi problemlerimiz
olduğu kanaatindeyim. Umarız ki bu proje başarılı olur ve Çanakkale domatesine
bir kimlik kazandırılır'' diye konuştu.
-Vali Tuna'nın konuşması-
Törene katılan Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna ise Çanakkale'nin bir
imajının bulunduğunu ancak altının doldurulamadığını söyledi.
Birçok yerde imaj ya da marka oluşturmak için ciddi harcamalar yapıldığını
dile getiren Tuna, şöyle devam etti:
''Bizim elimizde bu var. Sadece yapacağımız, bunun altını doldurmak.
Çanakkale domatesiyle ilgili yapılan bu organizasyon tabii ki önemli. Bu yolda
döşenen bir taş da olsa bunun yapılması önemli. Bunun uygulamaya dönük
sonuçlarını görmek de bizim için önem arz ediyor. İlimiz için turizmle birlikte
tarımdan da çok şeyler bekliyoruz. Zaten tarıma dayalı sanayi gelişiyor. Bunun
inşallah meyvelerini alacağız. Bu tarz markalaşmaya yönelik çalışmalara ağırlık
vermeliyiz.''
Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, projenin toplam bütçesinin 55 bin
247 lira olduğunu, bunun 43 bin 368 lirasının hibe şeklinde alınacağını bildirdi.
Proje kapsamında, Çanakkale'deki 693 domates üreticisine ürünün daha
kaliteli yetiştirilmesi için toprak hazırlığından, sulamaya, gübrelemeden
ilaçlamaya, ürünün ekiminden hasadına kadar yapılan tüm uygulamalarla ilgili
eğitim verileceğini dile getiren Ulus, ''Eğitimler sonunda bilinçlendirilen
üreticiler hem verimde artış hem de domateste standardizasyonu yakalamış
olacaktır. İlimizde 2010 itibarıyla domates ekiliş alanı 86 bin 593 dekardır.
Toplam domates üretimi ise 488 bin 114 tondur. Türkiye toplam domates üretiminin
yüzde 5'i ilimizde gerçekleştirilmektedir'' dedi.
Törene, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Defterdar Sacide Şakar, GMKA Genel
Sekreteri Mustafa Gündoğan, öğretim üyeleri, muhtarlar ve üreticiler katıldı.
|