Þifalý bitkilerimiz yurtdýþýnda
Türkiye'nin, þifalý bitkiler olarak bilinen kekik, biberiye, ada çayý, defne gibi týbbi aromatik bitkilerdeki ihracatýný 2015 yýlýna kadar 1.5 milyar dolara çýkarmayý hedeflediði bildirildi. Adana Orman Bölge Müdürü Ata Kahya, yaptýðý açýklamada, Orman ve Su Ýþleri Bakaný Veysel Eroðlu'nun talimatýyla Adana ve Hatay'ýn týbbý aromatik bitki yetiþtiriciliðinde üs olarak seçildiðini belirtti.
Eroðlu'nun, 2015 yýlýna kadar bu bitkilerdeki ihracatýn 1.5 milyar dolara çýkarýlmasý hedefini koyduðunu belirten Kahya, bu anlamda týbbi aromatik bitkilerde Adana ve Hatay'ýn üs seçilmesinin önemli olduðunu, bu konuda yoðun bir þekilde çalýþacaklarýný kaydetti.
Geçmiþte orman alanlarýnda daha çok odun aðýrlýklý çalýþýldýðýný anlatan Kahya, ''Týbbi aromatik bitkiler olarak bilinen þifalý bitkiler artýk orman alanlarýmýzda yetiþiyor. Odun dýþý orman ürünleri adýnda bir þube müdürlüðü de kurduk. Tamamen bu bitkilerle ilgili projeler hazýrlýyor'' dedi.
Orman köylülerine gerekli her türlü desteði verdiklerini vurgulayan Kahya, ''Aromatik bitkiler ayný zamanda odun dýþý orman ürünleri kapsamýna giriyor. Adana'da geçen yol biberiyeden 30 ton 480 kilogram toplattýk. Defne yapraðý 4 bin ton, kekik 21 ton, yosun 2 ton, Mersin meyvesi olarak bilenen bitkiden 50 ton, ada çayý 11 ton, funda 2 ton toplandý'' diye konuþtu.
Ýzinle orman alanlarýnda bitki toplayanlarýn bölge müdürlüðüne, topladýklarý ürün ölçüsünde fiyat ödediðini belirten Kahya, ''Bu ürünlerin bir tarife bedeli var. Vatandaþýmýz bize çok cüzi bir ücret ödüyor. Biz ormanlýk alanlarýmýzý deðerlendiriyoruz, vatandaþýmýza da gelir kapýsý oluyor. Bazý firmalar da köylülerden aldýklarý ürünü ihraç ediyor'' dedi.
Ata Kahya, defnenin yüzde 40'ýnýn bu bölgede üretildiðini vurgulayarak, orman köylüsünün defneden 2 milyon lira gibi bir gelirinin olduðunu belirtti.
Kahya, bu bitkilerden orman bölge müdürlüðünün sadece Adana'da yaklaþýk 600 bin lira gelir saðladýðýný vurguladý.
Söz konusu bitkilerin ormanlarda kendiliðinden yetiþtiðinin de vurgulayan Kahya, ''Aðaçlandýrma yaptýðýmýz yerlere de bunlarýn tohumlarýný atýyoruz. Bu bitkilerin daha çok yetiþmesini saðlýyoruz'' dedi.
Kahya, ormanlarda bu bitkilerin çok olduðunu, her yýl yapýlan planlara göre bitkilerin toplandýðýný kaydetti.
Bitkilerde gençleþtirme faaliyetleri de yaptýklarýný vurgulayan Kahya, bu kapsamda biberiye, kekik gibi bitkilerin tohumlarýný toprakla buluþturduklarýný belirtti.
Ormanlarda yangýn durdurma alanlarý yaptýklarýný belirten Kahya, ''Buralara kekik, biberiye, ada çayý gibi bitkilerin tohumlarýný atýyoruz. Bu alanlarý geniþ yapýyoruz ve yolun 50 metre saðýnda 50 metre soluna söz konusu bitki türlerini ekiyoruz. Hem yangýnlarý daha kýsa sürede söndürmeyi amaçlarken hem de bu alanlarý bitki dikerek deðerlendiriyoruz'' diye konuþtu.
Kurduklarý bal ormanlarýna da bu bitkilerden ektiklerini anlatan Kahya, ''Kekik ve biberiyeden arýlar bal yapýyor. Keçi boynuzundan ve Mersin meyvesinden de alýyor. Buralardaki ürünleri çiçeðinden arýlar yapraðýndan da orman köylüsü yararlanýyor'' dedi.
Kahya, söz konusu bitkilerden Çin'in yýlda 100 milyar dolarlýk bir gelir elde ettiðini vurgulayarak, Türkiye'nin 150-200 milyon dolarlýk bir ihracatý olduðunu bunun yeterli olmadýðýný, ancak önümüzdeki yýllarda bu ürünlerin önemli bir ihracat kalemi haline geleceðini sözlerine ekledi. |