İşleri hibe desteği bulmak
BAT ve JTI’daki kariyerlerini kendi işlerini kurmak için yarıda bırakan Hilmi Akyol ve İnanç Özvardar, Prodev adını verdikleri firmaları ile KOBİ’lere ‘destek’ olmaya başladı.
İZMİR - BAT ve JTI'daki kariyerlerini kendi işlerini kurmak için yarıda bırakan Hilmi Akyol ve İnanç Özvardar, Prodev adını verdikleri firmaları ile KOBİ'lere 'destek' olmaya başladı. Müşterileri için 4 ayda 6 proje hazırlayan ve bunlardan birine 730 bin TL'lik hibe desteği kazandıran Prodev, diğer 5 proje için de toplam 1.7 milyon TL'lik hibeye talip oldu.
Dünyanın en büyük sigara şirketleri arasında yer alan BAT ve JTI'daki kariyerlerini kendi işlerini kurmak için yarıda bırakan Hilmi Akyol ve İnanç Özvardar, KOBİ'leri çeşitli kuruluşların verdiği teşviklerden faydalandırabilmek için Prodev adıyla danışmanlık şirketi kurdu. Dört ay içinde 6 proje hazırlayan firma, şu an ağırlıklı olarak İzmir ve çevresine hizmet veriyor. İlk hazırladıkları proje ile hizmet verdikleri makine imalatçısına İzmir Kalkınma Ajansı'nın açtığı programda birinci olarak 730 bin TL'lik hibe desteği kazandıran Prodev, 5 yeni proje dahilinde müşterileri için 1.7 milyon TL'lik hibeye talip oldu. Her ikisi de endüstri mühendisi olan Hilmi Akyol ve İnanç Özvardar, profesyonellikten girişimciliğe dönüşen iş hayatlarını ve hedeflerini KOBİDEN'e anlattı.
İş dünyasına ne zaman adım attınız?
AKYOL: İzmir Atatürk Lisesi'ni bitirdikten sonra Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği eğitimi aldım. 2006 yılında mezun olduktan sonra Vestel ve Bosch'ta çeşitli pozisyonlarda çalıştım, ardındansa British American Tobacco'da (BAT) göreve başladım. BAT'ın, Tekel'in sigara bölümünü alması üzerine 1.5 yıl Samsun ve İzmir arasında mekik dokudum. 2011 yılı başında Kalite Sistemleri Müdürü pozisyonundayken kendi işimi kurma düşüncesiyle istifa ettim.
İkiniz de endüstri mühendisisiniz.
Okulda mı tanıştınız?
ÖZVARDAR: Aynı okullarda okumadık. Ben Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nü bitirdim. 2004 yılı mezunuyum. Ortak noktalarımızdan biri dünyanın en büyük tütün kuruluşlarında çalışmış olmamız. Mezun olduktan sonra Japan Tobacco International'da (JTI) malzeme planlama sorumlusu olarak çalıştım. 4 yıl İzmir'de çeşitli görevler yaptıktan sonra JTI'ın dünyanın 5. büyük sigara şirketi Gallaher Limited'ı satın alması üzerine Almanya'ya gittim. Bir yıl Almanya'da ERP Entegrasyon projesinde yeni Global Planning dizaynında çalıştım ve eğitimler verdim. Proje sonrası İngiltere Fabrikası Üretim Planlama Müdürlüğü'ne atandım. 2010'da istifa ederek Türkiye'ye döndüm.
Prodev'in kuruluş sürecinden bahseder misiniz?
AKYOL: Prodev'i geçen yıl sonunda kurduk. İkimizin de mevcut işlerimizden ayrılmamızda temel motivasyonumuz, kendi işimizi kurma düşüncesiydi. Meslek hayatımızın önemli bölümünde projeler üzerinde çalıştık. Türkiye'de bu konuda ciddi bir açık olduğunu gözlemledik. Türkiye'de geçmişten bu yana kamunun özel sektöre çok ciddi teşvikleri var. Fakat özellikle KOBİ'lerin bunlardan faydalanma oranı oldukça düşük. Son dönemde kalkınma ajansları, KOSGEB, TÜBİTAK gibi kuruluşlar bu teşvikleri projeler üzerinden veriyorlar. Proje denince de deneyim ön plana çıkıyor. Büyük şirketler bünyelerinde bu konunun uzmanlarını çalıştırabiliyorlar. Fakat KOBİ'lerin böyle bir şansı yok, bunlar piyasadaki danışmanlardan destek almak durumunda, piyasadaki danışmanlar ise oldukça deneyimsiz. Biz de deneyimlerimizi KOBİ'lerin hizmetine sunmak amacıyla geçtiğimiz yıl sonunda Prodev'i kurduk.
Peki bu işin detayları nelerdir?
AKYOL: Piyasada gerek hibe, gerekse kredi şeklinde çok sayıda destekleme programı var. Firmalar öncelikle bunlardan haberdar değil. Bilgi sahibi olanlarda da kendilerinin yararlandırılmayacakları yönünde yanlış bir önyargı var. Bu önyargıyı aşanların karşısına da proje hazırlama sürecinin zorlukları çıkıyor. Biz bu işin hem okulunu okumuş hem de uygulamasını yapmış kişiler olarak, müşterilerimize her aşamada destek sunuyoruz. Bizim hazırladığımız projeler, aynı zamanda bir yatırımın fizibilitesi anlamını taşıyor. Hibeyi kazandırdıktan sonra da işin peşini bırakmıyoruz, daha nasıl geliştirebilecekleri konusunda öneriler sunuyoruz.
Çalışma sisteminizden söz eder misiniz?
ÖZVARDAR: Müşteriyle bağlantı kurunca önce yüzyüze görüşüp mevcut durumun analizini yapıyoruz. Problemleri ortaya koyuyoruz. Bunlar için neler yapılabileceğini, en optimum çözümleri oluşturuyoruz. Son aşamada tekrar biraraya gelerek işi şekillendiriyoruz. Aldığımız geri bildirimlerle, bir format üzerinde proje planını hazırlıyoruz. Bu süreçte en az 3 kez firmanın üretim yerine ziyarette bulunuyoruz. Firmaların ana talebi doğal olarak teşvikleri almak oluyor. Fakat hazırladığımız planlardan sonra teşviği alamasalar bile daha uzun zamana yayılsa da yatırımı kendi olanaklarıyla hayata geçireceğini söyleyen girişimciler oldu. İnanmadığımız bir projeye hiç girmiyoruz, çünkü destek verecek kuruluşu ikna edebilmemiz için önce bizim ikna olmamız lazım.
Şimdiye kadar kaç proje hazırladınız?
AKYOL: 4 aydır faaliyetteyiz ve şimdiden 6 proje hazırladık. Bu iyi bir rakam. Tarend firması için hazırladığımız ve İzmir Kalkınma Ajansı'na sunduğumuz proje, en yüksek puanı olarak 730 bin TL'lik hibe desteğine hak kazandı. Diğer 5 projeyi Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa ve Uşak illerini kapsayan Zafer Kalkınma Ajansı'na sunduk. Mayıs ayında sonuçlanacak bu programa başvuran projelerimiz için toplam 1.7 milyon TL hibe destek talep ettik. Projelerin toplam yatırım bedeli ise 3.6 milyon TL.
İlk işinizde parlak bir sonuç aldınız. Bunu neye bağlıyorsunuz?
ÖZVARDAR: Büyük kurumsal şirketlerde kariyerimize devam edebilirdik. Ama biz iyi bildiğimiz bir işi kendi adımıza yapmak için farklı bir yol tercih ettik. Yaptığımız tercihin doğruluğunu da hazırladığımız ilk projenin katıldığı destekleme programında en yüksek puanı olarak, danışmanlığını yaptığımız firmaya 730 bin TL'lik hibe kazandırmasıyla görmüş olduk. Diğer projelerimizle ilgili de çok umutluyuz.
Bu tür desteklerden yararlanmak isteyen KOBİ'lere ne önerirsiniz?
ÖZVARDAR: Proje yazımı ve sunumu proje kadar önemli. Çok iyi bir proje, kötü şekilde yazılıp sunulursa destek alamayabilir. Firmaların, özellikle KOBİ'lerin proje yazım ve sunumu için ayrı bir personel istihdam etmeleri çok zor. Bunun yetişmesi, deneyim kazanması ve bu esnada kaçacak olan fırsatlar hep bir maliyet unsuru. Bu nedenle biz KOBİ'lere profesyonel danışmanlarla çalışmalarını ve bunu yaparken referanslarını dikkate almalarını öneriyoruz. Şu an ağırlıklı olarak İzmir ve çevresine hizmet veriyoruz. |
