Bu Toprağın Sesi Programı 22. Yılında

Toprak evrendeki bitkilerin ayakta kalmak için kök saldığı, üzerinde yaşadığı, canlıların üretilen gıda ile hayata tutunduğu bir kara parçasıdır. Toprağın oluşmadığı bir kara parçasında canlıların yaşamını sürdürmeleri oldukça güçtür. Toprak bulunduğu kara parçasında yüz yıllar aşan sürede meydana gelir.1 cm toprak için 100 yıldan fazla süre gereklidir. Bu nedenle doğada toprağın korunması yaşamın korunması, insanın korunması demektir.

Toprağa can katan içinde gıda üretimi için taşıdığı vasıflardır. Bitkisel üretimin her dalında üretim yapılır, su kaynakları toprak içinde tutulur. Üretilen gıda insan başta olmak üzere tüm canların hayatta kalması için vazgeçilmezdir. Toprak dünyada insanlığın varlığı ve geleceği için en önemli hazinedir.

Toprağa hayat verenlerin başında çiftçiler gelir. Onlar toprağı işler, Ülke için gıda üretir. O gıda ki o ülkenin en stratejik ihtiyacıdır. Bir ülkenin ayakta kalabilmesi, güçlenebilmesi, halkını beslenebilmesi, gıda güvenliğinin sağlayabilmesi çiftçilerin yeterli miktarda gıda üretmesi ile mümkündür. Tarımsal üretim yoksa, çiftçi tarım yapmıyorsa, gıda üretilemiyorsa hayatta olmayacaktır. Ayrıca gıda gerek ulusal gerekse uluslararası ticaretin en başta gelen malları arasındadır.

Çevre sorunlarının her geçen gün ağırlaştığı, iklim değişikliğin olumsuz etkilerinin dünyayı sarmaya başladığı 21 yüzyılda tarım ve gıda üretimi daha da önem kazanmaya başlamıştır. Azalan gıda kaynakları karşısında dünya nüfusunun artması gerekli tedbirler alınmadığı takdirde insanlığı büyük bir felakete sürükleyecektir.

Birleşmiş Milletlerin günümüzdeki en önemli konularında biri de bu sorunun çözülmesidir. Hazırlanan kısa ve uzun dönemli programlarla dünya bu süreç karşısında uyarılmakta, çözümler üretilmeye çalışılmaktadır. Toprak ve su kaynaklarının korunması dünya ölçeğinde ele alınmaktadır. Sorunların insanlık tarafından çok iyi anlaşılması ve çözüm noktasında her bireyin harekete geçmesi için toprağın sesine çok iyi kulak vermemiz gerekmektedir.

Tarımda yer alan üreticiden tüketiciye kadar olan halkada sorunların çok iyi ortaya konulması, ortak aklın kullanılması ve çözüm yolları yaratılması oluşturulan kamuoyun ile mümkündür. Toplumsal duyarlılığı artıracak araçların çok iyi ve yerinde kullanılmasına ihtiyaç vardır. Bunu sağlayacak araçların başında haberleşme araçları ve günümüz deyişiyle medya araçları gelmektedir. Bu araçlar ki bu toprağın sesini topluma ve politika yapanlara çok iyi yansıtması lazımdır. Çözüm için insanların zihinlerinde bir pencere açması gereklidir.

İşte ülkemizde uzun yıllardan beri bu yöndeki çalışmalara öncülük eden bir program var.

TRT Bu Toprağın Sesi

TRT içinde kanal değişimleri olsa da her zaman takip ettiğimiz. Ülke tarımı ile ilgili bilgilendiğimiz. Gereğinde sesimizi duyurduğumuz. Her zaman ilgi ile kulak verdiğimiz bir program. Bu uzun geçmişi ile TV’deki tarım programlarının anası olan bir program. Tarım sektöründe üreticisinde tüketicisine, özel sektörden devletin her kademesine kadar bizleri bilinçlendiren bir program.

Tarıma önem verilmesi konusunda zihinlerimizde aydınlık bir pencere açan, ülkemizde tarımsal sorunların çözümü için ortak aklı harekete geçiren, tarımsal haberciliğin bir okulu haline gelen bir program.

Aradan geçen 22 yılda adeta birlikte büyüdüğümüz, birlikte yaşlandığımız, birlikte aydınlandığımız, birlikte düşündüğümüz bir program. Tarımsal yayım ve haberciğin tarihsel değerlerinden biri olan program.

Bu Toprağın sesi 22 yılda hemen hemen her sabah ve tekrarları ile her akşam tarımı toprağı ekranlara taşıdı. Güvenirliliğini tartıştığımız reyting kaygılarının baskısına rağmen tarımı ve kırsalın sorunlarını ciddi, tarafsız, yapıcı bir üslup ile kamuoyuna taşıdı. Tüm kesimlerin güvenini kazandı. Aslında bu Toprağın Sesi Programını kuranlar ve bugüne getirenler bir tarih yazdı.

Tarımın ülke gündeminde haberciliğin en zor dönemlerinde yer bulmasına fırsat yarattı. Kırsalın medya rüzgarı içinde boğulan sesini halka aktardı. Bir zamanlar manşetlerde adeta yok edilen tarımsal haberleri ekranlara taşıdı. 22 yıllık süreçte yeni insanları sektöre kattı.

Sektörel haberciliğin ilk adımını o attı. Nice insanlar yetiştirdi. Nice insanları teşvik etti ve sektöre kazandırdı. Bu süreç içinde başta programın ilk kurucuları ve emeği geçen tüm çalışanları kadar sektördeki insanların da gurur kaynağı oldu. Bu yönde TV programcılığının önünü açarak, yeni tarım kanallarının ve programlarının rakibinden çok destekçisi ve öğreticisi oldu.

Bugün TRT Bu Toprağın Sesi tarımsal haberciğin ve Ülke tarımının koca çınarlarından biri haline geldi. O çınar ki o kadar zorluğa karşı 22 yıldır dimdik ayakta, her sabah tüm canlılığı ile ekranlarda. Bu çınar daha yıllarca yaşamalıdır. Ekranlarda sevenlerine daha iyi şartlarda ulaşmalı ve hak ettiği yeri bulmalıdır. Ülke tarımına ve tarımsal haberciliğinin bir amiral gemisi olarak sektöre ışık tutmalıdır.

Böylesi bir programı bizlere kazandıran ve programın devamlılığına imkân veren başta değerli TRT yöneticileri olmak üzere tüm emeği geçenlere, aramızdan ayrılanlar ve halen bu çınarı ayakta tutanlar eserleri ile ne kadar öğünürlerse öğünsünler azdır. Bu toprağın sesi olmak, ülke geleceği için bir ışık yakmaktır. Bu da bir fani için en güzel unvandır.

Nice güzel yıllara BTS