Lipton Marka Müdürü Sevgi Gür, Türkiye’de çay alımı yaptıkları 15 bin’den fazla çiftçiyi çay ekimi ve hasadı konusunda bilinçlendirdiklerini söyledi.
İSTANBUL - Lipton Marka Müdürü Sevgi Gür, 2011 yılında çay tarımına destek veren firmalarının verimli bir yılı geride bıraktığını söyledi.
Sözü edilen dönemde “Sürdürülebilir Çay Tarımı” projesini hayata geçirdiklerini anlatan Gür, “Çay, iklim değişikliğinin yanı sıra, tarımsal ilaçların ve gübrelerin bilinçsiz kullanımı, yanlış sulama teknikleri gibi nedenlerle tehdit altında. Çay bitkisinin ekonomik ömrü 100 yıl. Türkiye’deki çaylar ise 75 yılını geride bırakmış durumda. Eğer sahip çıkılmazsa, 25 yıl sonra Türkiye’de çay üretimi büyük oranda azalacak. Bu yüzden ilgili proje ile çay tarımına destek vermek istedik” dedi.
Sürdürülebilirlik konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Gür, Türkiye’de çay alımı yaptıkları 15 bin’den fazla çiftçiyi çay ekimi ve hasadı konusunda bilinçlendirdiklerini ifade etti. Ayrıca ekolojik dengeyi koruyacak uygulamaları çiftçiye öğrettiklerinin altını çizen Gür, “Bu hedefle Türkiye’de tüm çaylarımızın 2018 yılı sonuna kadar Rainforest Alliance (Yağmur Ormanları Birliği) sertifikalı olmasını hedefliyor ve tüketicilerimize sertifikalı çay sunan ilk marka olmayı umuyoruz. Böylece Türk çayının bağımsız ve uluslararası bir organizasyon tarafından tanınmasını ve sertifikalandırılmasını amaçlıyoruz” aktarımını yaptı.
“Birebir eğitim verdik”
Rize’nin Pazar ve Ardeşen ilçelerinde bulunan toplam 191 alımevi kapsamında çiftçilere birebir eğitim verdiklerini anlatan Sevgi Gür, “Eğitimlerimizin içeriğinde çay tarımı bilimi, erozyonla mücadele, tampon bölge uygulaması, evsel atık yönetimi, çalışan sağlığı ve güvenliği, kayıt tutma, yaban hayatı koruma, çalışanların adil yönetimi konuları vardı. İlk aşamada teorik eğitimler alan çiftçiler daha sonra uygulamalı eğitimlere tabi tutuldu.
2011 yılı içinde Pazar fabrikasına çay alımı yapılan 9 bin 354 aktif çiftçinin 7 bin 426’sına eğitim verdik. Ayrıca 430 Unilever çalışanı sürdürülebilirlik eğitimleri aldı. 136 çay eksperine eğitimci olmaları için ayrıca eğitimler verildi” şeklinde bilgi verdi.
Ayrıca Türk çay tarımındaki en önemli eksiklerden biri olan doğru gübre kullanımı konusuna eğitimlere de geniş yer verdiklerini belirten Gür, bölgedeki ziraat odalarıyla işbirliği yaparak toprak analizi laboratuvarı kurduklarını açıkladı.
2011 yılında toplam 262 adet toprak numunesini Trabzon’da analiz ettirdiklerinin bilgisini veren Gür, farklı bölgelerden alınan bu topraklarla bir toprak haritası çıkardıklarını dile getirdi. Gür, bu haritada çay tarımı yapılan bölgedeki toprağın pH değerleri ve mineral oranlarına göre uygun gübre tipi ve miktarı hakkında çay üreticilerine bilgi verdiklerini söyledi.
Yeni bölgeler yolda
Bu yıl içinde söz konusu projenin devamını yapacaklarını da açıklayan Gür, projeyi Rize’nin Fındıklı ve Artvin’in Arhavi, Hopa, Kemalpaşa gibi ilçelerini kapsayacak şekilde genişleteceklerine dikkat çekti. Bir yandan eğitim programlarına devam ederken diğer yandan da yöre halkının hayatını olumlu yönde etkileyecek büyük projeleri hayata geçireceklerine işaret eden Gür, şöyle devam etti:
“Sürdürülebilir Çay Tarımı projesi ile bölgede 65 bin kadar insanın ürünlerini, gelirlerini ve geçim kaynaklarını iyileştirecek, daha fazla kaynak tüketmeden çevreyi koruyacak ve en önemlisi de çay bitkisinin yıllar boyu topraklarımızda yetişebilmesi için bu toprakları verimli kılacağız.
Kısacası, bu proje sayesinde Lipton, Türkiye’deki çay üreticilerini sürdürülebilir tarım konusunda teşvik ederek Rainforest Alliance (Yağmur Ormanları Birliği) sertifikası alma sürecine destek olmaya devam edecek. Proje kapsamında üniversite, lokal sivil toplum kuruluşları, eğitim merkezleri, sağlık kuruluşları gibi sürdürülebilirliğin çevresel, ekonomik ve sosyal boyutlarında işbirliği yapabileceğimiz proje fırsatlarının üzerinde çalışacağız ve her sene yeni projeleri hayata geçireceğiz.”
“Pazara yön vermeyi sürdüreceğiz”
Lipton’un Türkiye pazarının yüzde 17.5’ine sahip olduğunu kaydeden Gür, “Bu oran ile Lipton özel sektör oyuncuları arasında en yakın rakibinin bir buçuk katı büyüklüğünde. Bu yıl içinde de sektöre kazandırdığımız yeniliklerle pazara yön vermeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Bu yıl bardak poşet çaylarla ilgili kullanıcıları bilinçlendirme çalışmalarının da süreceğini aktaran Gür, “Yayında olan yeni reklam filmimizle poşet çaylarımızın lezzetine ve yüzde 100 doğallığına vurgu yapıyoruz. En kaliteli çayların harmanından elde ettiğimiz poşet çaylarımızın doğru hazırlanışı ile bilgiler de veriyoruz.
Aynı kampanyamız kapsamında BKM Mutfak ekibiyle de bir işbirliği yaptık. BKM Mutfak ekibi Lipton’un sponsorluğunda turneye çıktı. Ekip, mayıs ayı boyunca hem üniversitelerde gençlerle buluşup mizahı, hayatı konuşuyor, hem de açık hava tiyatrolarında her yaştan seyircilerine Çok Güzel Hareketler Bunlar gösterilerini yapıyor. Mutfak ekibi, ana sponsoru Lipton’un desteğiyle yedi ayrı üniversitede söyleşi yaparken, 11 ilde de sahneye çıkacak” dedi.
“İki yeni ürün sunduk”
Türkiye’nin üretimden tüketime her anlamıyla bir çay ülkesi olduğuna işaret eden Gür, firmalarının üç fabrikasında 550 kişilik istihdam kadrosuyla bu oluşuma destek verdiğini söyledi.
Bu yıl içinde şu ana kadar üç yeni ürünle de tükitici ilgisini çektiklerini anlatan Gür, “Bu ürünlerden ilki Lipton İlk Hasat. Lipton İlk Hasat, Doğu Karadeniz’in en kaliteli çayı olan, mayıs ayındaki ilk hasatta toplanan en taze çay yapraklarından elde ediliyor. Baharın gelişiyle filizlenen bu en taze çay yapraklarını özenle toplayan Lipton, rengi, aroması ve lezzetiyle en üstün olan yapraklarını, Lipton İlk Hasat paketinde demlenmeye hazır halde sunuyor” diye konuştu.
Ayrıca pazara sunulan diğer bir ürün olan Lipton Earl Grey demleme çayın ise taze bergamot aromasıyla earl grey sevenlerin vazgeçilmezi olmaya aday olduğunu ileri süren Gür, “Özenle topladığımız en kaliteli siyah çay yapraklarını ve taze bergamot aromasını uzmanlık ve deneyimimizle harmanlayarak, berrak rengi ve muhteşem aromasıyla earl grey aromasına sevenlere yönelik bir ürün oluşturduk” ifadesini kullandı. Son olarak mart ayı içinde bitkisel demlik poşet çayları pazara sunduklarını anlatan Gür, bu ürün ile bitki çaylarının tazeliğini demlik poşetlerde evlere taşımak istediklerinin altını çizdi.