Atalay Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Atalay, firma olarak kendi teknolojilerini oluşturarak uluslararası kaliteye ulaştıklarını kaydetti.
İSTANBUL - Üç kuşak önce bakır ekipmanlarla girdikleri sektörde, 80’li yılların sonunda paslanmaz çelikten tencere ve set üstü ekipman üretmeye başlayan Atalay, bugün ocak, kuzine, fritöz, elektrik ve gazla çalışan cihazların üretimini gerçekleştiriyor. Ürünlerine sürekli yenilerini ekleyen firma, otomatik döner kesme robotu tasarladı. Firma böylece kullanıcının el değmeden, dönerin uzaktan standart bir şekilde kesilmesini mümkün kılıyor.
Önlerine koydukları hedefleri sırasıyla gerçekleştirdiklerini belirten Atalay Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Atalay, kendi teknolojilerini oluşturarak uluslararası kaliteye ulaştıklarını kaydetti. Bunun bir sonucu olarak bilgisayar programını kendi mühendislerinin yaptığı otomatik döner kesme robotu tasarladıklarını aktaran Atalay, “Böylece el değmeden, dönerin uzaktan standart bir şekilde kesilmesini mümkün kılıyoruz. Hijyenin yanı sıra mutfağa belli bir standart getirmesi açısından da önemli bir tasarım” diye konuştu.
Sektörde önemli bir konuma geldiklerini ve satışlarını sürekli artırdıklarını vurgulayan Atalay, şunları söyledi: “Başta Hollanda olmak üzere Fransa, Almanya, Romanya, Yunanistan, Bulgaristan gibi ülkelerde ağırlığımızı artırıyoruz. Ayrıca Türk cumhuriyetleri, Mısır, Irak, Cezayir, Libya, Japonya ve Singapur’a da ihracatımız var. ABD’yi hedef pazar olarak görüyoruz. Firma olarak Avrupa’da da iyi bir konuma gelmeyi hedefliyoruz.”
Bir ülkeyle ihracat bağlantısı kurmadan önce o ülkenin yemek kültürünü incelediklerinin altını çizen Oğuz Atalay, bilgi akışı olmadan dış pazarlarını büyütemeyeceklerini ifade etti. Geçtiğimiz yıl satışlarında yüzde 35’lik bir artış yaşadıklarını açıklayan Atalay, “Üretim teknolojimizi üst sınırlara çıkardık. Bundan sonraki yatırımlarımızı üretim gücü, sermaye gücü ve Ar-Ge’ye yapmayı planlıyoruz. Bu yıl sonunda yüzde 15-20 daha fazla büyümeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Yiyecek firmalarının lezzet ve kalitelerinin belli bir standardı yakalayabilmesi için mutfak ekipmanlarından da aynı standardizasyona sahip olması gerektiğini söyleyen Atalay, Türkiye’deki gıda firmalarının da buna dikkat etmelerini önerdi.
Sektörün en önemli sıkıntısının paslanmaz çelik sacın Türkiye’de üretilmemesi olduğuna dikkat çeken Atalay, “Endüstriyel mutfağın hammaddesi olan paslanmaz çelik sac ile ilgili bir takım yatırımlar yapılsa da bunlar henüz çok yetersiz. Hammadde olarak dışa bağımlı olduğumuz için dövizdeki her dalgalanmadan etkileniyoruz” diye konuştu.