TÜBİTAK destekli “Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması” projesi kapsamında 3 yıl önce klonlanan sığırlar çiftleştirilerek yerli ırk sürü oluşturulacak.
TÜBİTAK desteğiyle 2005 yılında başlatılan proje kapsamında klonlanan sığırlar “Efe, Ece, Ecem, Nilüfer ve Kiraz”, yerli ırkların korunması amacıyla çiftleştirilecek. Çalışmalar kapsamında Türkiye'nin ilk klon sığır sürüsünün oluşturulması amaçlanıyor.
Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sezen Arat, amaçlarının sayıları yavaş yavaş azalan Anadolu sığır ırklarını klonlama teknolojisiyle doğaya kazandırmak olduğunu belirterek, test çalışmalarında başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyledi.
Klonlama teknolojisini transfer etmek için Dünya Bankası bursu ile Amerika'ya gittiğini ifade eden Arat, “ABD'de daha önce angus ırkı 24 sığırın klonlandığı projede yer aldım. Yurda döndükten sonra da hedefim yerli ırklarımızı klonlamaktı. Bunun için hemen proje başlattık. Projeyi yürüttüğümüz sırada Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın başka bir projesi yürüyordu. Yine bu projenin koordinatörlüğünü yaptım” diye konuştu.
“Türkiye'de ilk gen bankasını kurduk”
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın başlattığı projenin amacının Türkiye'deki ilk gen bankasını kurmak olduğunu anlatan Arat, sığır, keçi, koyun, manda ve atların alt ırklarıyla 30 ırka ait dondurulmuş materyalleri saklayacak gen bankası kurduklarını bildirdi.
Türkiye'de hayvanlar için oluşturulan iki gen bankası bulunduğunu anlatan Arat, yerli ırkların klonlanması projesinde, bankalarda saklanan hücreleri kullandıklarını, Marmara'da ve Trakya civarında yayılım gösteren boz ırkı seçtiklerini, bir erkek, dört dişi klon sığır ürettiklerini kaydetti. Arat, Türkiye'nin yerli ırklarını klonlayan 5 ve klonlama teknolojisini kullanan 10 ülke içinde yer aldığına işaret ederek, şöyle devam etti: “5 yıllık uzun bir çalışma sonucu bunlar oldu, başarılı olduk. Şu anda klonlarımız 3 yaşında. Türkiye'nin ilk klon Anadolu yerli sığırları Efe, Ece, Ecem, Nilüfer ve Kiraz üretime alındı. Dünyanın ilk boz ırkı olan klon sığırı Efe, 3 yaşına geldi ve dişi klonlar da bir ay sonra 3 yaşını dolduracak. Fiziksel durumları son derece normal ve herhangi bir sağlık sorunları bulunmuyor. Klonlama teknolojisinde doğuma kadar ölümler olduğu gibi doğumdan bir hafta sonra da ölümler meydana gelebiliyor. Bizim böyle bir sorunumuz olmadı. Klonlarımız sağlıklı bir şekilde üçüncü yaşlarını doldurdu.”
“Klon sürüsü elde etmeyi hedeflemekteyiz”
Yeni hedeflerinin klon sığırları çiftleştirerek sürü elde etmek olduğunu vurgulayan Arat, klonlardan doğan yavruların yaşam güçlerini kontrol etmeyi, klonların süt içeriğini normal boz ırkla karşılaştırarak klonlama teknolojisinin zararlı olup olmadığını belirlemeyi ve hazırlayacakları raporları Avrupa Birliği'ne (AB) sunmayı hedeflediklerini dile getirdi.
AB'nin klonlama konusunda doğru bilgi toplamaya çalıştığına dikkati çeken Arat, elde edilecek bilgi ışığında AB'nin kısa bir süre sonra klonlama teknolojisi konusunda karar alacağını söyledi.
Prof. Dr. Arat, çalışmalarının AB'nin raporuna katkı sağlayacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “NKÜ'de Tarımsal Biyoteknoloji Laboratuvarı'nı kurma çalışmaları devam ediyor. Burada, ırkların karakterizasyonu ile ilgili moleküler çalışmalar yürüyor. Klonların izlenmesi ve hücre çalışmalarını bu laboratuvarda yapmayı planlıyoruz. Kısa vadede, NKÜ, Uludağ Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi ile TÜBİTAK'a bir proje vermeyi ve bu klonları izlemek üzere bir çalışma yapmayı planlıyoruz. 3 yıl içinde bu proje sona erecek ve AB için gerekli bilgiyi burada oluşturmaya çalışacağız.”