Yerel değerler 'coğrafi işaret' ile dünya ile buluşuyor ESKİŞEHİR -Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Başkanı Harun Karacan, Türkiye’nin sahip olduğu zenginliklerin, 'coğrafi işaret tescili' yoluyla tescil ettirilmesi gerektiğini söyledi. Yabancı ülkelerin bunu çok güzel kullandığını belirten Karacan, Eskişehir olarak şehre has öncü ürünler olan Çibörek, Kalsedon Taşı, Nuga ve Met Helva gibi ürünlerin tescili için başvuruda bulunduklarını belirtti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu üyesi ve ETO Başkanı Harun Karacan, Eskişehir’e özgü ürünlerin zenginleşmesi, kültür bakımından gelecek kuşaklara aktarılması bakımından coğrafi işaretin çok önemli olduğunu ifade etti. Bir ürün için coğrafi işaret tescilinin alınmasından sonra da işin bitmediğini kaydeden Karacan, “İllerden tutun tüm dünyada, Amerika ve Avrupa’ya kadar gittiğimiz yerlerde bunları tanıtmamız gerekiyor.” dedi.
Tescil işleminin bir süreç içerisinde olduğunu belirten Karacan, çibörek’in tescil işlemini şöyle anlattı: “Tüm çibörek sektörüyle ilgili olan bütün kurumlardan görüş alınıyor. İşte Tarım İl Müdürlüğü, bunlarla ilgili olan Lokantacılar Odası veya sektörle ilgili herkesten görüş alınıyor. İçindeki malzemeler, içinde kullanılan ürünler, bunlara standart getirilmesi gerekiyor ve o standartla bundan sonraki süreçte çibörek her tarafta isim olarak yayılıyor.”
Vatandaşlar ve işletme sahipleri de ürünlerin tescilinin olmasını olumlu karşılıyor. Kültürel değerlere sahip çıkılması, çiböreğin, lületaşının ve Eskişehir’e özgü olan mirasa sahip çıkılmasının gerçekten önemli olduğunu belirten esnaf, yapılan işlemin olumlu sonuçlarının olacağını ifade ediyor.
COĞRAFİ İŞARET TESCİLİNİN ÖNEMİ
Türkiye’de her ilin, yöre, bölge kendine has özelliklere, değerlere sahip. Her bölgede bulunan ürünlerin diğer bölgelerden farklı olması, Türkiye’nin kültür açısından ne kadar zengin olduğunun en büyük göstergesi. Ancak, bu ürünlerin tanıtılması ve belirli bir standarda getirilmesi için coğrafi işaret tescili alınması gerekiyor. Türkiye’nin birçok bölgesi yemeği, halısı, meyvesi, madeni ve çeşitli malzemelerle oluşan işlemeleri ile kendine özgü bir üne sahip. Ancak, kimi değerler gereken ilgiyi görmesine rağmen bazıları ise kaybolmaya yüz tutmuş durumda. Türkiye’nin yerel değerlerinin tüketiciler tarafından belli bir kaliteye sahip olduğunun anlaşılması ve güvenilir bulunabilmesi için Coğrafi İşaret Tescili alması gerekiyor. Bir yöre, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü tanıtıp, onu gösteren işaretler olarak tanımlanan 'Coğrafi İşaret Tescili', ürünün kalitesini ve güvenilirliğini gösteriyor.
Coğrafi tescil belgeleri menşe ve mahreç işaret olarak iki şekilde tanımlanıyor. Söz konusu ürünün tamamı o yörede üretilmesi halinde 'menşe' işaret olurken, ürünün özelliklerinin o bölgeye ait bir kaynak taşıması da 'mahreç' işaret olarak ifade ediliyor. Türkiye'de Türk Patent Enstütüsü’ne kayıtlı toplam 160 coğrafi işaret bulunuyor. Yine, 236 adet coğrafi işaretin de başvuru süreci devam ediyor. Dünyanın birçok ülkesinde de bu uygulama bölgelerin kültürel değerlerine uygulanıyor. Yapılan araştırmalarda, Fransa’nın ülkesine coğrafi işaretli ürünlerden yılda 18 milyar dolar gelir elde ettiği belirtiliyor.(CİHAN) |
