Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 10 Mayıs 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
 

Yakında domatesi bile ithal edeceğiz

Kumluca Hal Komisyoncuları Sorunlarını Ulusal Kanal’a Anlattı

Türkiye’nin sebze ve meyve ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Antalya’daki Kumluca ilçesinin hal esnafı şu sıralar dertli.

Kumluca Hal Komisyoncuları Sorunlarını Ulusal Kanal’a Anlattı

Yeni Hal Yasası, Çek Yasası, büyük marketler, ihracattaki daralma ve ihracatta rekoltenin düşmesine sebep olan dış devletlerin uyguladığı laboratuar analizleri… Hal komisyoncuları işte bu sorunlarla boğuşuyor. Yetkililerden gerekli düzenlemeleri bekleyen hal esnafının sorunları çözümsüz değil. ‘Yeter ki istensin’ diyorlar. Komisyoncuların canını acıtan en çok da üretici ile pazar arasındaki fiyat farklılıklarının faturasının kendilerine kesilmesi. Yurttaşlardan ‘Antalya’da sel oldu fiyatlar arttı’ haberlerine de itibar etmemelerini istiyorlar. Çünkü onlara göre doğal afetler sonucu fiyatlar artmıyor aksine düşüyor. diyor.

Çek Kanunu Büyük Ardiyelerin Batmasına Sebep Oldu

31 Ocak 2012 tarihli 6273 sayılı çek kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısının yasalaşmasını eleştiren Kumluca Toptancı Hal Kompleksi Yaş Sebze Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Ahmet Kaya, değişen kanunla birlikte çeklerde yaptırımın olmamasından dolayı komisyoncuların en büyük sıkıntısının ‘Çek Kanunu’ olduğunu söyledi. Alınan çeklerde karşılığın çıkmaması durumunda herhangi bir değerinin olmadığını ‘boş bir kağıt gibi’ sözleriyle ifade eden Kaya, hali ziyarete gelen tüm milletvekillerine durumdan duydukları rahatsızlığı dile getirdiklerini, meclisle konu ile ilgili yazışma yaptıklarını anlattı. ‘En büyük sıkıntımız karşılıksız çeklerin yaptırım gücünün olmaması’ diyen Kaya, sektörlerinde % 90 oranında çekle dönen bir alışverişin olduğunun altını çizerek karşılıksız çekte hapisliğin ve icra olaylarının kalkmasının büyük sıkıntılara yol açtığını söyledi. AKP Hükümetinden bu işe el atmasını isteyen Kaya, bankaların da önlem almasını talep etti. Kaya şöyle konuştu; “Bankalar çek veriyorken teminat mı alacak ne yapacaksa bu durumu düzeltmeli. Çekin bir karşılığı olması gerekiyor bankada aynı Avrupa’daki gibi. Hiç olmazsa bizler çek aldığımızda güvenmeliyiz. Çekin karşılığı olsun. Yasal olarak hükümetin önlem almasını istiyoruz. Baya büyük sıkıntı var. Böyle giderse sakat işlerimiz. Örneğin bu sene 8-10 tane büyük ardiye devroldu burada. İhracatçılardan sıkıntı oldu. Baya ödenmeyen çekler var. Sıkıntımız büyük" dedi.

Karşılıksız Çeklerdeki Yaptırımlar Geri Getirilsin

Yaş Sebze Meyve Komisyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Şevki Malit ise, çek yasasından dolayı yaşanan sıkıntıları anlattı. Yasanın en azından eski halini almasını isteyen Malit, yaptırım olarak hapis cezasının geri getirilmesini şu sözlerle istedi. ‘İnsanlar artık keyfi olarak çeklerini ödememekte, bu da otomatikman bize ve bizden sonraki zincirde üreticiye yansımaktadır. Zaman zaman işleri bozulan arkadaşlarımız üreticilerden aldığı ürünlerin bedelini ödeyemiyorlar. Gübresini, naylonunu, Ziraat Bankası’na olan borçlarını ödemekte zorluklar çekmektedirler. O nedenle yasanın eskiye dönmesini yada daha iyi bir yaptırımın getirilerek devletin çare bulmasını istiyoruz ’ diye konuştu

İhracatta Rekolteyi Düşüren Yabancı Devletlerin İstediği Analizler

En büyük sorunlardan ikinci olarak tanımladığı ihracatta ki daralma ile ilgili olarak da “Bulgaristan’dan Romanya’ya transit olarak geçen tırlarda Bulgaristan’ın özel tahlil istemesi. Tahlil süresinin 7-8 gün sürmesi ve 700 800 Euro gibi de bedel ödenmesi. Aynı tır aynı ürünle Romanya’ya geçtiği zaman her ikisi de Avrupa Birliği(AB) üyesi olmasına rağmen Romanya’da tahlil istiyor. Bu tahlilde aynı koşullarda gerçekleşiyor. 15 gün ürünün raf ömrü olduğu düşünülürse bundan dolayı Romanya’ya ihracat yapılamıyor. Bu da fiyatların düşmesine, üreticinin maalesef kaybetmesine sebep oluyor” açıklamalarında bulundu.

Üretici ve Pazar Arasında ki Fiyat Farkında Para Kimin Cebinde?

Komisyoncuların canını acıtan en çok da üretici ile pazar arasındaki fiyat farklılıklarının faturasının kendilerine kesilmesi demiştik. Bu konu ile ilgili görüşlerini sorduğumuz Malit üreticinin ve komisyoncunun kazanmadığını zinciri bozanın ve arada tek kazananın marketler olduğunu söyledi. Malit, “Komisyoncuların burada hiç suçu yok. Komisyoncu tamamen arz ve talebe göre fiyat belirler. Bugün Kumluca halinde domatesin çıkış fiyatı 1,30 TL. İstanbul’da da 1,50 – 1,60 civarında domates satılır ki 1 Liraya domates bulabilirsiniz. Burada en büyük zinciri bozan bence marketler. Kaç paraya alırsa alsın en az 3 katı fiyatlarla tüketiciyi çok zor durumda bırakıyor. Aynı zamanda faturası üreticiye çıkıyor. Halbuki bugün 1 kilo domatesin üretim maliyeti 60 kuruş olduğunu varsayarsak, burada ortaklık sistemiyle çalışıldığı için üretim maliyeti yüksek. % 50 üretim maliyeti var, işçilik maliyeti daha doğrusu. 60 kuruşta çalışana veriyoruz. 1 lira 20 kuruş domatesin üretim maliyeti var. Kumluca hali domates çıkış fiyatı 1, 30 olduğuna göre üretici 10 kuruş kazanıyor demektir. Ama bir markette tüketici 3,5- 4 liraya domates alıyorsa bunun faturası ne komisyoncuya ne de üreticiye çıkmamalı diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. Malit’in bu konuda önerisi de var. “Buna devlet marketlerde sıkı bir denetim yapmalı, gerekirse fiyatlar üzerinde biraz entegre olup baskı uygulamasından tarafız. Çünkü zarar eden hem üretici hem tüketici hem de devlet ara yerde tek para kazanan marketçi oluyor” dedi.

Yeni Hal Yasası Büyük Marketlere Yaradı
Yeni Hal Yasası’yla marketlerin istediği yerden istediği gibi ürün almasının önünün açıldığını, direk üreticiye ekim yaptırabilme durumunun sağlandığı bilgisini veren Malit, marketlerin ileriki dönemde Güney Afrika’dan İspanya ve Fransa’ya giden ve köle gibi kullanılan insanlar mantığını ülkeye getirmeye çalıştıklarını ileri sürdü. Malit şöyle konuştu; “Diyecek ki ilk 6 ay senin ürününü 50 kuruşa alırım. İkinci 6 ay 1 liraya alırım diye yaptırım uygulayacaklar. O nedenle bir an önce gerek Tarım Bakanlığı olsun gerek Çalışma Bakanlığı olsun bu konuya düzenleme getirilmesi gerekiyor. Üretici ile tüketici arasında ki uçurumun ortadan kaldırılması tarafındayım" dedi.

Doğal Afetler Fiyatları Yükseltiyor Yalanı
Antalya’da gerçekleşen sel olaylarının fiyatları etkileyip etkilemediği konusunda ki görüşünü sorduğumuz Malit tüketicilere önemli uyarılarda bulundu. Geçtiğimiz iki ay boyunca üretim bölgesi olan Akdeniz’de sel ve fırtınadan Gazipaşa, Serik, Aksu, Manavgat ve en sonda Demre ilçelerinin zarar gördüğünü hatırlatan Malit, bu ilçelerin zarar görmeden önce domatesin 2 liradan satıldığını, şuan ise 1 lira seviyelerine gerilediği bilgisini verdi. Doğal afetlerden sonra ‘ürün yok, ürün çok para yapıyor’ gibi karşıdaki fiyat artışlarının market ve Pazar esnafının bu durumu kendilerine ‘koz’ olarak kullandığı görüşünü dile getiren Malit, afetlerden sonra fiyatların geri saydığını vurguladı. Malit, “Yoğun bir şekilde üretici ürününü bir an önce paraya çevirebilmek için, ürününü pazara sürmek zorunda kalıyor. Çünkü pazarda o malların dayanma gücü biraz azalıyor. Doğal afetten bir darbe yediği için raf ömrü kısalıyor. Üretici bu ürünü bir an önce emeğinin karşılığını nakite çevirebilmek için piyasaya sürüyor. Maliyetinin altında bile o ürünü elden çıkarabiliyor. Bu da burada fiyatların yükselmesine değil, düşmesine sebep oluyor. Maalesef kendi menfaatleri için bunu koz olarak kullanabiliyorlar. Nitekim biz bunu doğuda bir don olayı olduğunda portakalda görüyoruz. Don yaşandıktan sonra portakal fiyatları yükselmiyor. 3-4 senedir portakalın fiyatı 50-60 kuruşun üzerine çıkmıyor. Şuanda don yokken bile hala 60 kuruş. İnanın önümüzdeki günlerde don olsa portakal 40 kuruşa düşer. Bu hiçbir zaman çiftçinin yada komisyoncunun suçu değildir” yorumunda bulundu.

Dikkat! Önlem Alınmazsa Domatesi de İthal Edeceğiz
Samanı ithal eden hükümete Malit’in uyarısı dikkat çekti. ‘Önlem alınmazsa domates’i de ithal eder konuma gelebiliriz’ diyen Malit şunları kaydetti; “Tarım ülkesiyiz diye övünüyoruz. Ürettiğimiz bu domatesin tohumunu, gübresini, ilacını maalesef dışarıdan ithal ediyoruz. Geçen zamanlarda basından öğrendiğimiz kadarıyla Türkiye dışarıdan saman ithal etti. Eğer pazarlarda gerekli bedelini alamazsa üretici yakın bir tarihte domatesi de ithal edersek şaşmayınız. Onun için üreticimizi kollamak ve sigorta garantisi olan komisyonculuk sisteminin daha işlevli hale getirilmesini rica ediyoruz.”     
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
08.02.2013
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Etiketler: Yakında domatesi bile ithal edeceğiz
Link: Yakında domatesi bile ithal edeceğiz




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız