Kekik Zirvesi Kekiğin Başkenti Denizli'de Toplandı
Kekik üretim ve ihracatında dünya lideri olan Türkiye, kekik üretiminde zirai ilaç kalıntısının önüne geçmek, üretimde verimliliği arttırmak istiyor. Ege Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, kekik üretiminin başkenti Denizli'de düzenlediği "Kekik Paneli"nde üreticilere, "Ürününüze sahip çıkın, doğru zamanda doğru dozda ilaç kullanın, sulama ve gübrelemeye dikkat edin" çağrısında bulundu.
Denizli Pamukkale Richmond Otel'de düzenlenen "Kekik Paneli"ne Denizli'nin önemli kekik üretim bölgelerinden 750 civarında üretici katıldı. Panelin açılışında konuşan Ege Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Tarakçıoğlu, tadıyla ve kalitesiyle dünya sofralarında yer alan Türk kekiğinin kekik üreticilerinin bilinçlenmesiyle farklılığını koruyacağını kaydetti.
İhracatçı firmalarla, üreticilerin arasında bir alıcı-satıcı ilişkisinden ziyade iş ortağı ilişkisi sağlamak istediklerini anlatan Tarakçıoğlu, "Hedef kazan kazan mantığı ile her iki tarafında hakkının eksiksiz teslim edildiği , kaliteli ile kalitesizin ayrı kefelere konduğu sistemlerin oluşturulması ile sürekliliğin ve istikrarın ön planda olduğu bir iş ortamının yaratılmasını istiyoruz. Bu sisteme haksız kazanç elde etmek isteyenleri sokmamak her iki tarafında ortak hedefi olmalı. Bu güzel ürünün üç beş kuruş fazla kazanç uğruna feda olması riskini arttıran, ot ilacı kullanılmasındaki yanlış uygulamalar , kekiği bir gıda ürünü olarak insanların tükettiğini unutarak kirli ortamlarda işlemek ile çöpünden arındırılmasında gerekli özen gösterilmeden işletmelere yine temiz olmayan ambalajlarda ulaştırmak çözüm geliştirmemiz gereken ana konular. Maalesef bu yıl geçen yıllara oranla işletmeler daha fazla oranda çöp temizlemek için çaba sarf etti ve ne yazık ki çok defalarda bunda başarılı olamadı" diye konuştu.
Üreticinin daha fazla kazanç elde etmek amacı ile yaptığı girişimlerin sonucunda ihracatçıların malı temizlemek için daha çok çaba sarf etmesine ve daha fazla fire vermesine yol açtığını savunan Tarakçıoğlu şöyle devam etti: "Bu da satış fiyatlarına yansıdığı için Türk kekiğinin satılmasının önüne en büyük engel olarak çıkmaya başladı. Allah'ın bir lütfu olarak ülkemizde yetişen ve kendi vatandaşlarımız ile diğer ülke vatandaşlarına en yüksek standartlarda ulaştırmaya çaba sarf ettiğimiz Türk kekiğini kalitesi ile de vazgeçilmez hale getirmek sizlerden başlayarak en sonunda pakete koyup son tüketiciye kadar uzanan bir zincirdir. Bu zincirin en başı yani sizler ne kadar özenli üretim yapar iseniz son tüketici o derece tatmin olur."
KEKİK TÜTÜNE ALTERNATİF OLDU
Denizli'de krize giren tütün üreticilerinin 2000'li yılların başında kekik üretimine ağırlık verdiğini kaydeden Denizli Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Yardımcısı Necdet Demir, Denizli'de 2012 yılında 71 bin 400 dekar alanda, 12 bin 200 ton kekik üretimi yapıldığını, dünya üretiminin yüzde 60'ını Denizli'nin karşılar hale geldiğini ve kekik üretiminden yıllık 50 milyon lira gelir elde edildiğini söyledi.
Kekik üreticilerine de seslenen Demir, "Kekik üretiminde ot mücadelesinin çapa ile yapalım, kimyasal ilaç ve bitki düzenleyici kesinlikle kullanmayalım. Hasatta kekik para yapıyor diye diken ve otları kekik ile birlikte hasat etmeyelim. Altın yumurtlayan tavuğu kesmeyelim" şeklinde konuştu.
0,0001 PESTİSİT KALINTISI KEKİĞİ Japonya'DAN DÖNDÜRDÜ
Kekik tüketicisi ülkelerin sıfır zirai ilaç kalıntılı ürün talep ettiğini ifade eden Kütaş A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Gürel ise, ihracat yaparken çok titiz analizler yaparak kekiği ihraç ettiklerini, buna rağmen Japonya'da 0,0001 oranında zirai ilaç kalıntısı olduğu gerekçesiyle bir parti ürünlerinin geri gönderildiğini, geri gelen ürünlerin ihraç pazarlarında Türkiye'nin itibarını kaybetmesine yol açtığını söyledi. Gürel, "Türkiye'den ihraç edilen ürünlerde zirai ilaç kalıntısı çıkması, hammadde fiyatlarının yükselmesi Fas, Peru, Şili, Meksika'nın ekmeğine yağ sürmektedir" dedi.
Ege Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Tarakçıoğlu'nun Oturum Başkanlığı'nı yaptığı "Kekik Paneli"nde Ziraat Yüksek Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Akdemir ve Gıda Mühendisi Ufuk Begisi kekik üreticilerine doğru kekik üretimi konularında sunum yaptılar.
KEKİK ÜRETİMİ VE İHRACATI
Dünyada talep gören önemli tıbbi ve aromatik ürünler arasında kekik de yer almakta ve Türkiye, dünya kekik ticaretinin yaklaşık %70'ini elinde bulundurmaktadır. Son yıllarda alternatif tıp uygulamaları sayesinde kullanım alanının yaygınlaşmasıyla kekiğe olan talep daha da artmıştır. Bu da kekiği, ekonomik değeri giderek yükselen bir ürün haline getirmiştir.
Türkiye'de kekiğin birçok çeşidi bulunmakla birlikte, üretim ve ihracatta İzmir kekiği (Origanum onites) en büyük paya sahiptir. İzmir kekiğinin özellikle Akdeniz Bölgesini kapsayan geniş bir yayılma alanı vardır. Yıllara göre değişiklik göstermekle birlikte, doğadan toplanan kekik miktarı 1500 ton ile 4500 tonlar arasında gidip gelmiştir. 2011 yılında toplanan kekik miktarı ise 972 ton olarak gerçekleştirilmiştir (OGM verileri). İhraç edilen kekiğin büyük bir kısmı geçmiş yıllarda doğadan toplanmakta iken, fiyatların tatmin edici olmaması, göç v.b nedenlerle kekik toplayıcısı sayısının azalması, standart ve sürekli ürün elde edilmesini engellemiştir. Sürdürülebilir bir üretim ve ihracat için yapılan girişimler sonucu kekiğin kültüre alınmasının yolu açılmıştır. 1993 yılından itibaren ekimi yapılan ve bir kültür bitkisi haline gelen kekik üretimi 2000 yılından itibaren Ege Bölgesinde hızla yayılmış ve Türkiye kekiğinin yüzde 80'i Denizli'de üretilmeye başlanmıştır
Kıraç tarım arazilerinde üretilebilen ve bir kere ekimi yapıldıktan sonra her yıl Temmuz-Ağustos ayında hasadı yapılabilen kekik, 20 yıl boyunca ekim yapılmadan ürün verebilmektedir. 2011 yılında 90 bin dekar alanda yaklaşık 13 bin ton kekik üretimi yapılmış, bunun 11 bin tonu Denizli'de gerçekleştirilmiştir. 2012 yılı üretiminin 15 bin ton olduğu tahmin edilmektedir. Kekik üretiminin yaklaşık 2 bin tonu iç piyasada tüketilmekte, kalan kısmı ise ihraç edilmektedir. En çok ihracatı gerçekleştirilen İzmir kekiğidir ve yılda birkaç kez biçilebilmektedir.
Kekik, yurt içinde büyük ölçüde baharat olarak, az miktarda da kekik yağı veya kekik suyu şeklinde tüketilmektedir. Kekiğin büyük bölümü yurt dışına yarı ya da tam işlenerek ve paketlenerek ihraç edilmektedir. Kekik ihracatı yapan birçok firma Ege Bölgesinde bulunmakta ve Türkiye geneli yıllık 40 milyon $ olan ihracatımızın 36 milyon doları Birliğimiz üyeleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Kekik, A.B.D. başta olmak üzere Almanya, Belçika, Hollanda gibi AB ülkelerinin yanı sıra Kanada, Japonya gibi ülkelere de ihraç edilmektedir.
Ancak, ülkemiz kekik üretimi ve ihracatında oldukça iyi bir noktaya gelinmesine karşılık, aşağıda kısaca değindiğimiz konularda sorun yaşanmaya başlanmıştır. Bu durumun önlenmesi ve ülkemiz imajının korunabilmesi adına üreticiler, tedarikçiler, ihracatçılar ve konuyla ilgili kurum ve kuruluş yetkilileri ile birlikte, bir araya geldik.
Ege Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu
Kekikte Sorunlar
Tarım ilacı: Birçok tarım ürününde olduğu gibi kekikte de bitki hastalık ve zararlıları ile mücadele etmek için tarım ilacı kullanılmaktadır. Ancak tarım ilaçlarının uygun dozda ve uygun zamanda kullanılmaması, ilaç kalıntısı sorununa yol açmaktadır. Sürdürülebilir bir üretim ve ihracat için uzman tavsiyesi ile uygun dozda, doğru zamanda ilaç kullanımı önem arz etmektedir. Gübreleme: Kaliteli bir ürün ve verimli bir üretimin yolu gübrelemeden geçmektedir. Ancak, bitkiye önemli katkı sağlayan gübrenin tavsiye edilenin dışında ve rastgele kullanılması bitkiye yarardan çok zarar getirmektedir. Bilinçli bir gübreleme için öncelikle yapılması gereken toprak analizidir. Bu uygulama ile bitkinin ihtiyaç duyduğu gübre kullanılacak ve gereksiz israfın ve zararın önüne geçilecektir.
Kalite: Sayılan bu gereklilikler yanında, kalite de önemlidir. Ürünün pazar isteklerine uygun bir şekilde üretilmesi, ambalajlanması ve pazara sunulması ülkemiz imajını önemli ölçüde artıracaktır. Bu itibarla kekiğin aşırı çöplü olmasına, fireye ve kalite kaybına yol açan patozla işleme sonlandırılmalıdır. Ayrıca, kekik kurutulduktan sonra uygun ambalajlarda ve uygun ortamlarda saklanmalıdır. |