Marmara Bölgesi'ne de açılmaya hazırlanan Anamurlu muz üreticileri, kaçak ithal muzların haksız rekabetine karşı Mersin Limanı’na Muz İhtisas Gümrüğü kurulmasını istiyor.
MERSİN - Her geçen gün kalitesi artan, raf ömrü uzayan Anamur muzunun tüketimi Ege, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da giderek artıyor. Üreticinin hedefinde önümüzdeki yıllardan itibaren Marmara’ya açılmak var. Anamur Muz Üreticileri Birliği Marmara’dan gelecek yoğun talebi karşılayabilmek adına küçük parsellere sahip üreticiyi birleştirip daha yüksek volümlü arz oluşturabilme çalışmalarını sürdürüyor. Üreticiler bir de kaçak ithal muzların önüne geçilmesi, haksız rekabetin ortadan kaldırılabilmesi için Mersin Limanı’nın Muz İhtisas Gümrüğü olmasını istiyor.
Anamur muzuna yönelik Ar-Ge çalışmalarının aralıksız devam ettiğini kaydeden Anamur Muz Üreticileri Birliği Teknik Danışmanı Bünyamin Kozak, yapılan çalışmalar sonucu son yıllarda muzun raf ömrünün bir haftadan 15 güne yükseltildiğini bildirdi. Kozak, hedefte bu sürenin 3 haftaya çıkartılması bulunduğunu söyledi. Artan raf ömrü ile muzun artık daha uzak illere gönderilebildiğini kaydeden Kozak, “Ürünümüz ağırlıklı olarak Ege, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’ya gidiyor. Az miktarda da olsa Karadeniz’e de göndermeye başladık. Hedefimizde başta İstanbul olmak üzere Marmara bölgesi var” dedi. Ulusal ve uluslararası zincir marketlerle bu konuda görüşmeye başladıklarını açıklayan Kozak, “Bu marketlerden çok yüksek adetlerde talepler geliyor. Bunu karşılayabilmemiz ise şu anda mümkün gözükmüyor. Anamur'daki üreticimiz küçük parsellere sahip. Biz birlik olarak üreticileri birleştirip gelen talepleri birlikte karşılamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Anamur’da 23 bin dekar alanda üretim yapıldığını kaydeden Bünyamin Kozak, yaklaşık yılda 120 bin ton üretim yapıldığını bildirdi. Kısa, orta boylu, uzun boylu ve en uzun boylu muz olmak üzere 4 alt çeşide sahip olduklarını bildiren Kozak, Türkiye’de yılda yaklaşık 500 bin ton muz tüketildiğini, bunun 300 bin tonunun ise yerli üretim olduğunu açıkladı. Yerli üretimin yarısına yakınını Anamur’un tek başına elinde bulundurduğuna dikkat çeken Kozak, maliyetlerin düşmesi halinde daha çok ekim yapılabileceğini ve ihtiyaç duyulan muzun tamamının bölgede yetiştirilebileceğini anlattı.
Gümrüklerden giren kaçak muzların sıkıntı yarattığını dile getiren Bünyamin Kozak. “Yakın zamanda basında Derince Gümrüğü’nde 20 bin ton muzun kaybolduğu haberlerini okuduk” diyen Kozak, tüm limanlardan giriş yapılınca denetimin zorlaştığını, bu nedenle Mersin Limanı’nın muz ihtisas gümrüğü olmasını talep ettiklerini söyledi. Muzun ağırlıklı olarak Mersin bölgesinde yetişmesi nedeniyle bu talebi yaptıklarını kaydeden Kozak, “Türkiye’ye muz sadece Mersin Limanı’ndan girerse kaçağın önüne geçilir. Devletin de bu konudaki vergi kaybı asgariye iner” dedi. Kaçak olmasa da kimi zaman düşük faturalarla muz girişi yapıldığını açıklayan Kozak şu bilgileri verdi: “Bir ithal muzun Türkiye’ye gelişi nakliye dahil kutu başına 9,5 dolar olmalı. Oysa kimi firma kutusunu 6 kimi 9 dolardan getirdiğini söylüyor. Durum böyle olunca 6 dolara getiren 9, 9 dolara getiren 15 dolar vergi ödüyor ve haksızlık oluşuyor. Bunun önüne geçilmesi sıkı bir denetimle, sıkı denetimle tüm ürünün tek çatı altında toplanmasıyla gerçekleştirilebilir.”
Muz için yüzde 145 gümrük vergisi desteği verildiğini hatırlatan Kozak şunları söyledi: “Bu destek ithal muz ile rekabet edebilmemiz adına büyük önem taşıyor ancak tek başına yeterli değil. Üretimin artması için ilave desteklere ihtiyaç var. Örneğin, gübre, sera malzemeleri gibi üretimde kullandığımız malzemelere yüzde 18 KDV ödüyoruz. Oysa altında, mücevherde KDV sıfır. Bizim sektörümüzün de en az değerli taşlar kadar önemli olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle girdi maliyetlerimizde de KDV’nin sıfırlanması gerektiğine inanıyoruz.” Yurtdışında devlet destekleri sayesinde üretim maliyetlerinin çok düştüğünü kaydeden Bünyamin Kozak, Türkiye’nin yurtdışına göre ürünü yaklaşık 2,5 kat daha pahalıya ürettiğini açıkladı.
'Hasat 4 aydan 9 aya uzadı'
Anamur Muz Üreticileri Birliği Teknik Danışmanı Bünyamin Kozak, muz üreticisinin iyi bir yıl geçirdiğini ifade ederek, "Üretim alanı ya da üretim kapasitesi artmadı ancak muz hasat süreleri uzadı.
Önceki yıla göre kışın daha yumuşak geçmesi nedeniyle sezon da uzamış oldu. Eskiden ekim, kasım, aralık ve ocak aylarında hasat yapılırken şimdi hasat eylül ayından mayısa kadar yapılabiliyor” diye konuştu.