Tuzsuz sağlıklı yaşam olmaz! Genellikle “üç beyazdan sakının” denir... Ünlü Ürolog Dr. Serdar Erkan ise “Un ve şeker zehirdir ama tuzun hayati önemi var” diyor.
Pek çoğumuzun vazgeçilmez bir lezzet kaynağı tuzla ilgili gün geçmiyor ki bir uyarı yapılmasın. Tuzu “zehir” ilan edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Peki ama tuzu düşman ilan etmeye hakkımız var mı? Zira kanımızda da terimizde de tuz var. Bu kıymetli mineralin eksikliği halinde yaşanacak sağlık problemleri de saymakla bitmez. Üroloji Uzmanı Dr. Serdar Erkan da “Tuzu aşırı tüketmek de, tamamen kısıtlamak da zararlı. Zira kararında kullanıldığında, tuzun yararı büyük” diyor… İşte sorularımız ve Dr. Erkan‘ın yanıtları… - Un, tuz ve şeker için “3 beyaz zehir” denir. Bu doğru mu?
Sadece un ve şeker için “zehirdir” diyebiliriz. Çünkü unlu gıdalar ve rafine şekerler doğrudan insülin salınımını artırıp, insülin direncine neden olarak vücuttaki hücreleri bozar ve yaşlandırır. Bunları hiç yemesek de zaten sebze, meyve ve sütlü gıdalardan vücudun ihtiyacı olan glikoz alınır. Ama tuz öyle değildir, yaşamsal bir önemi vardır… Çok önemli faydaları var - Peki tuzun vücut için önemi nedir? Ne gibi faydaları vardır? Tuzun içinde yer alan maddelerden sodyum, hücre zarlarının dışarısıyla alışverişini sağlar. Sodyum olmazsa hücrelerdeki birçok fonksiyon durur. Sodyum normalde hücre dışındaki sıvıda vardır. Potasyum ile beraber hücreler arası ve hücre dışı sıvıların dengede tutulmasını sağlar. Sinirlerin uyarılmasında, sinir sitemindeki iletilerin kaslara taşınmasında ve kas fonksiyonunda görev yapar. Ayrıca kanın asit-alkali oranının dengesi için kesinlikle gereklidir… - Tuz sadece sodyum mudur?
Hayır, içinde gaz halindeyken zehirli olan klor da vardır. Kan serumunda sodyumla birlikte bulunur. Vücuttaki elektrik akımın işleyişini düzenler. Bunun dışında tuzun içinde birçok başka mineral de bulunur. Güçlü stres gidericidir… - Tuzun bilinmeyen başka ne gibi yararları vardır? Öncelikle güçlü bir stres gidericidir. Çünkü beyindeki serotonin ve melatonin hormonlarının korunmasını sağlar. Hücrelerdeki asiditeyi düzeltir. Asit artıklarının böbreklerden atılmasını sağlar. Kalp atışlarını düzenler. Besinlerin bağırsaklardan emilmesine yardımcı olur. - Günlük tuz ihtiyacımız ortalama olarak ne kadardır? Günlük tuz ihtiyacımız 5 gramdır. Bu da iki-üç çay kaşığı kadardır. Ancak besinlerin içindeki miktar çoğunlukla yeterlidir. - Tuz eksikliğinde ne olur? Kas krampları, bitkinlik, sersemlik hissi, bulantı ve vücutta kuruma olur. Bu nedenle hemen gerekli tuz takviyesi yapılmalıdır. Müdahale edilmezse özellikle bebeklerde ve yaşlılarda ölüme bile yol açabilir. - Tuzun zararları nelerdir? Eğer fazla alınırsa yüksek tansiyon ve kalp ve damar hastalıklarına yol açar. Aşırı tuz, idrardan kalsiyum atılımını artırarak, kemiklerin erimesine yol açar. Vücutta su tutulmasına bağlı ödem ve şişkinlik olur. Böbreklerden atıldığı için böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Özellikle böbrek yetmezliği varsa dikkatli olmak gerekir. - Peki tuzlar arasında fark var mı? Hangi tuzları kullanmalıyız? İçine koruyucu maddeler katılmış ve minerallerinden arındırılmış, rafine edilmiş sofra tuzları yerine minerallerden zengin, doğal yöntemlerle elde edilmiş okyanus tuzu veya daha iyisi Himalaya tuzu kullanmak yararlıdır. Yalnız içindeki iyot miktarı düşük olduğundan dışardan çeyrek çay kaşığı kadar iyot içeren tuzlardan alınması gerekir. Son sözüm herkese bol sulu, yeteri kadar tuzlu ve unsuz, şekersiz hareketli bir yaşam dilerim…
http://sozcu.com.tr/ |