Giorgio Boatti, “Un paese ben coltivato” başlıklı kitabın yazarı. Laterza yayımevinden çıkan kitap, okuru çiftçi kökenlerine dönen İtalya’da yeniden keşfedilen tarım alanlarında yolculuğa çıkarıyor. Pier Paolo Pasolini, 1975 yılında kaleme aldığı bir makalede ateş böceklerinin yok olduğunu not düşerek, İtalya’nın tarım ülkesinden endüstriyel bir ülkeye dönüştüğüne vurgu yapıyordu.
Yaklaşık kırk yıl sonra İtalyanlar Pasolini’nin öngördüğü değişimin tersine ekonomik krizin ve işsizliğin de etkisiyle yeniden çiftçi kültürünü keşfetti. Portakal bahçelerinden nar üretimine, yurt dışında önemli bir pazara sahip olan bergamot satışından bağcılığa kadar uzanan üretim yelpazesi, topraklarından uzaklaşan İtalyanları küresel çapta yeni üretim teknikleriyle rekabet edecek çiftçilere dönüştürüyor.
Giorgio Boatti, “Un paese ben coltivato” kitabında fotoğrafını çekmeye çalıştığı gibi kırk yıldır yaptıkları meslekleri terk ederek toprağı işlemeye karar veren modern çiftçilerin yaşam öykülerinden de kesitler veriyor.
Güneyde Puglia bölgesinde Rutigliano’da Racemus çiftliğinin sahipleri Teresa Diomede ve eşi Vito, İspanya’dan Rusya’ya Vietnam’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne uzanan geniş bir coğrafyada topraklarında ürettikleri narları satıyor. Racemus’un sürekli güncellenen internet sitesinde Puglia’lı çiftin 30 hektarlık bir alan üzerine kurulu bağlarında şarap teknikleri konusunda verdikleri teknik bilgileri de izlemek mümkün.
Çiftçilikte karar kılan Ugo Sergi’nin seçimi de bu perspektifte paylaşılan bir başka yaşam öyküsü. Geçimini yıllarca avukatlık yaparak sağlayan Ugo Sergi, Calabri’da Condofuri’de bergamot üretiyor. Güneyde bugüne kadar bergamot üretimiyle tanınan tek kasaba olan Diamante’ye alternatif oluşturan Condofuri’deki bergamot üretimi, doğal kozmetik ürünler üreten bir firmanın da işbirliğiyle Sergi’ye yeni bir üretim penceresi açtı.
Giorgio Boatti’nin kitabına dönersek yazar, çiftçi İtalya’ya büyüteç tuttuğu araştırmasında tarım alanları,çiftlikler ve yöresel mutfaklar konusunda rehberlik ediyor. Nostaljik bir anlatımdan özellikle kaçınan Boatti, ateş böceklerinin yeniden kırsala döndüklerine vurgu yaparak 2 binli yıllarda çiftçi kültürünü yeniden keşfeden, dedelerinden farklı modern tekniklerle yeni üretim arayışlarına yönelen çiftçilerle tanıştırıyor okurlarını.
İtalya elli yıl önce yurt dışına yapılan narenciye satışında Akdeniz ülkelerinde birinci sıradaydı. Bir tarım ülkesi olmasına karşın bugün gereksinim duyduğu buğdayın yüzde 60’ını yurt dışından satın alan bir ülke konumunda. Genç kuşak çiftçiler, geleneksel tarım ürünlerine can vermek için kolları sıvarken tarım sektörünün tüm sorunlara karşın işsizlikle boğuşan genç kuşak İtalyanlara yeni iş olanakları sağlayacağı umuluyor.
Giorgio Boatti işsiz gençlere “Toprağı çapalamaları” çağrısında bulunuyor, çiftçi kültürünün değiştiğini, gençlerin küresel düzeyde üretim tekniklerini izlemelerini gerektiğini öneriyor. Bu süreçte ticari ortaklıklar, gıda fuarları, modern tarım teknikleri ve bu sektöre yön veren teknolojiler evrim geçiren tarım sektörü ve çiftçi kültürünün can damarları.