Zeytinliklerden ne istiyorsunuz? Zeytincilik Yasası 2002’den bu yana tam 6 kez değiştirilmek istendi. Son değişiklik tasarısı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzası ile 16 Haziran’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu.
Kanun Tasarısı ile zeytin alanlarının madenciliğe, enerji yatırımlarına açılması öngörülüyor. Zeytinciler bir kez daha ayaklandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekilleriyle görüşerek şimdilik tasarının sanayi komisyonundan geçmeden alt komisyona havale edilmesini sağladılar. Zeytin alanlarının madenciliğe ve enerji yatırımlarına açılması ne anlama geliyor?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzası ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanan “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” nın 4. Maddesi’ne göre, zeytin alanlarında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin alınmak suretiyle tesisler yapılabileceği hükmü getiriliyor. Tasarıya ustaca yerleştirilmiş bir madde ile gerçek amaç gizlenerek sanki zeytinlikler koruma altına alınıyor algısı ile kamuoyu aldatılıyor. Tasarı ile zeytinliklere hayvanların sokulması yasaklanıyor. Zeytin ağacı kesenlere ağaç başına bin lira para cezası öngörülüyor.
Zeytinliklere hayvanların girişi yasaklanırken, madencilerin ve enerji yatırımı yapacakların girişi serbest hale getiriliyor.Hangisi zeytinliklere daha fazla zarar veriyor?
Ülke, cumhurbaşkanlığı seçimi ile meşgul olurken sessiz sedasız meclisten geçirilmek istenen yasa tasarısı zeytinciliğin idam fermanı olacak. Daha önce de benzer değişiklikler tam 6 kez getirildi. Yargı kararı ile iptal edildi. Türkiye’nin Uluslararası Zeytin Konseyi dönem başkanlığını üstlendiği bir dönemde böyle bir yasa tasarısının gündeme getirilmesi ülke zeytinciliği ve dünyadaki konumu bakımından da büyük olumsuzluklar yaratacaktır.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, İspanya’dan sonra zeytincilikte ikinci ülke olma hedefi de bu tasarı kabul edilirse hayal olacaktır. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi( UZZK) verilerine göre zeytin ve zeytinyağında Türkiye’nin geldiği nokta ve yasa tasarısının yaratacağı olumsuzluklar özetle şöyle:
1- Zeytincilik, Türkiye’ de yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağını, işlenen tarım alanlarının yüzde 3.5’ini oluşturuyor. Doğrudan ve dolaylı 10 milyon kişinin geçimini sağlayan, tarımsal ve sosyo ekonomik yönden ciddi bir öneme sahip.
2-Son 2 yıllık ortalamaya göre, zeytinyağı üretimi 165 bin ton ve üretim değeri yaklaşık 600 milyon dolar. 2023’te bu değerin yaklaşık 700 bin ton zeytinyağı için yaklaşık 3 milyar dolar olması hedefl eniyor. Sofralık zeytin üretimi yaklaşık 450 bin ton ve üretim değeri yaklaşık 900 milyon dolar. 2023’te bu değer yaklaşık 3,5 milyar dolar olacak. Bu ekonomik getiriler birkaç yıl veya 15-20 yıllık bir süre ile sınırlı değil. Zeytin ağacı Anadolu’da 6 bin yıldır insanoğlunun, geçim, beslenme, sağlık ve güzellik kaynağı olarak görevini yerine getiriyor. Dünya var oldukça da insanlığa ve çevreye hizmete devam edecek. Bu yönüyle yeryüzünde hiçbir madenin getirisi zeytin ağacının toplam getirisi kadar olamaz.
3-Zeytin dünyada ve Türkiye’de stratejik bir üründür.Türkiye zeytin ağacının genetik anavatanıdır, zeytinin tüm dünyaya yürüyüşünün başlangıç noktasını teşkil etmektedir ve bu anlamda dünya mirasıdır. Kanun Tasarısı ile yapılacak değişiklik, bu potansiyel ve değerin ortadan kaldırılması anlamına da gelecektir.
4-Ülkemiz son yıllarda, zeytincilik alanında ulusal ve uluslararası arenada önemli büyüklüklere ulaştı. Marka ülke hedefine hızla yürümektedir. Yurt içinde milyarlarca liralık yatırımlar yapıldı. Böylesi bir değişiklikle bu yatırımların kaynağı ortadan kaldırılmış olacak.
5- Bugüne kadar zeytincilik yasasında yapılmak istenen değişiklik girişimlerine sektör başta olmak üzere bilim dünyası da karşı çıktı. Zeytinci yörelerdeki bütün siyasi partiler, ortak bildiri ile Zeytincilik Yasası’nda değişiklik yapılmaması istemini TBMM’ne bildirdi. Bu konudaki toplumsal duyarlılık istismar edilmemeli.
6-Zeytinlik saha tanımında getirilen en az 25 dekarlık alanın hiçbir bilimsel temeli yoktur. Bu değişiklik ile 25 dekardan az olan özel mülkiyete konu zeytinliklerin yönetmelik kapsamında değerlendirilmeye alınmamasının önü açılmaktadır. Ege’deki köylünün üreticinin, üç beş dekar zeytinliği zeytinden sayılmayacak böylece kolayca madencilik faaliyetine ve diğer yatırımlara açılabilecektir. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin yanı sıra ,Ziraat Mühendisleri Odası, üreticiler, sanayiciler, ihracatçılar, sektördeki herkes bu kanun tasarısına karşı. Ortak görüş, tasarının hemen geri çekilmesi yönünde.
Özetle, bugüne kadar 6 kez gündeme getirilen zeytin alanlarının madenciliğe ve enerji yatırımlarına açılması tasarısı zeytinciliğin idam fermanı olacak. Bu fermana karşı çıkmak ve yırtıp atmak sadece zeytincilik yapanların değil ülkedeki her duyarlı yurttaşın görevidir. |