Doğal afetler nedeniyle zarar gören çiftçilerin zararları Meclis gündemine taşındı. CHP’li Tayan, üreticinin borçlarının beş yıl ertelenip ertelenmeyeceğini Bakan’a sordu
CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan, bu yıl önce az yağış, ardından aşırı yağmur ve dolu nedeniyle zirai mahsullerde oluşan büyük zararları TBMM gündemine taşıdı. Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ‘e soru önergesi veren Tayan, “2014 yılı itibari ile büyük zarara uğrayan üreticilerin üretimini sürdürebilmesi için mevcut Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçların 5 yıldan az olmamak kaydıyla ve faizleri silinerek ertelenmesini düşünüyor musunuz?” dedi.
TARSİM ÇÖZÜM BULAMADI
TÜİK, Bursa Tarım İl Müdürlüğü ve Bursa Ziraat Odası’nın verilerine göre, Bursa’da sebzelikte 42 bin, meyvelikte 30 bin, zeytinlikte ise yaklaşık 38 bin hektar alanın zarar gördüğünü, buğday, arpa ekiminden sonra yağışların olmaması nedeniyle çimlenen köklerde boğaz ve pas hastalıklarının, mayıs ayındaki aşırı yağışlar nedeniyle yatmalar meydana gelmesinden dolayı yüzde 40’ların üzerinde ürün kayıplarının olduğuna dikkat çeken Tayan, şunları dile getirdi: “Meyvelerde ilkbahar erken donları, aşırı yağışlar ve dolu nedeniyle; armut, kiraz, şeftali, elma, çilek ve vişne de bölgemiz itibariyle yüzde 40 ile yüzde 75’lere varan oranlarda zarar görmüş, TARSİM de üreticimizin bu problemlerine çözüm olmamıştır. Bilhassa armut ve şeftali, dolu nedeniyle yüzde 50’nin üzerinde hasar görmüştür. Dolu vuran armut ve şeftalinin sağlam kalanlarının pazara sürülebilmesi için ayıklanması gerekmekte, ancak TARSİM ürün kaybının tespit edilebilmesi için bu konuya yanaşmamaktadır. Eğer üretici bu ayıklamayı yapmadığı takdirde sağlam mahsulde yüzde 90 elden çıkmış olacaktır.”
Zeytinde ise aşırı yağış ve arazilerin aşırı yağış nedeniyle çamur olduğunu, çiçekte döllenme olmadığını ve etkin zirai mücadele yapılamadığına değinen Tayan, bölgede buğdayda 231 bin, arpada 25 bin, sebzede 1 milyon 230 bin, armutta 101 bin, kirazda 26 bin, şeftalide 103 bin, çilekte 28 bin, zeytinde 96 bin ton zarar gören ürün olduğunu ifade etti. Tayan şöyle devam etti: “Buğday ve Arpada yüzde 35-40, armut ve şeftalide yüzde 40-50, kiraz, vişne ve çilekte yüzde 70, kavun, karpuz, ayçiçeği ve domates ekim ve hastalıkları nedeniyle yüzde 40’ın üzerinde, zeytinde de yüzde 75’in üzerinde kayıpların tespiti, odamız zirai danışmanları, ilçe tarım müdürlüklerinin teknik elemanları tarafından yapılmıştır. Bölgemizdeki çiçeklenme döneminde aşırı yağışlar meyve çiçek döllenmesine mani olmuş, sonraki dolu nedeniyle tonaj ve parasal değer olarak üreticimizi zor durumda bırakmıştır.”
TARSİM YASASI DEĞİŞECEK Mİ?
Tayan, verdiği önergede Bakan Eker’e şu soruları yöneltti: “2014 yılı itibari ile büyük zarara uğrayan üreticilerin üretimini sürdürebilmesi için mevcut Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçların 5 yıldan az olmamak kaydıyla ve faizleri silinerek ertelenmesini düşünüyor musunuz? Üretici TARSİM uygulamalarından ve şartlarının ağırlığından şikayetçidir. TARSİM Yasası’nda değişiklik düşünüyor musunuz? Şu ana kadar hükümetçe ciddi hiçbir el uzatılmamıştır. Çözüm öneriniz nedir?”
“Zeytin’i torbadan çıkarın”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasına dair Kanun Tasarısı”nın TBMM’ye sunulduğunu belirterek, “Zeytinciliğimizin geleceğinin ve son yıllarda yapılan büyük yatırımların heba olmaması açısından, söz konusu tasarı geri çekilmeli, hangi amaçla olursa olsun zeytinliklerin tahrip edilmesi önlenmeli, zeytinliklerimiz korunmalıdır” dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Meclis’e sunulan Tasarıda, zeytinlik saha tanımıyla en az 25 dekar büyüklüğündeki alanların zeytinlik saha olarak kabul edildiğine dikkati çekti. Şemsi Bayraktar, bu durumda 25 dekarın altında kalan işletmelerin zeytinlik olarak kabul edilmediğine işaret ederek, şöyle devam etti:
“Zeytin Kanununda sadece zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmelerinin kuruluşu Bakanlığın iznine tabi iken kapsam genişletilmiştir. Büyüklüğü 25 dekarın altındaki zeytinlik alanları jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları, madencilik faaliyetleri, elektrik üretimine yönelik yatırımlar, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlara açık hale getirilmiştir.”