Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 04 Mayıs 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
 


Türk tarım üretiminde istihdam ve satış politikası

Tarımsal fiyatlar sanayi kesimindeki fiyatlardan farklı bir yapı göstermektedir. Sanayide marjinal maliyet ve marjinal gelir eşitliği ile belirlenen fiyat ve üretim düzeyi, tarım sektöründe tam olarak geçerli olmayıp farklılık arz eder.

Tarımda piyasa ekonomisi yerine geçimlik ekonominin geçerli olduğu özel durumlarda fark daha artar. Tarımsal ürünler tam rekabete yakın piyasalarda (serbest piyasa ekonomisi) satılmalarına karşılık üretimin temel girdileri monopol (tekel konumlu) piyasalardan sağlanması sektörün çift taraflı sömürüye açık olduğu anlamına geldiğinden bu çalışmada fındık üretiminde ve satışında izlenen ve/veya izlenmesi gereken politikalar açıklandı.

Olağanüstü hava koşullarında, tarımsal fiyatların belirlenmesinde piyasa dinamiklerinin zamansal gecikmeli etkisi ile birlikte dalgalanma kaçınılmaz olur. Tarım dışı sektörde her türlü faaliyeti belirleyen denge durumu, kârın maksimizasyonu gibi faktörler tarımda geçerli olup önemi yoktur.

Tarımsal üretim hava koşullarının doğrudan etkisi altında olduğundan tarımda korumacı ve destekleyici politikalar uygulanmalıdır. Tam tersine sektör piyasa koşullarına terk edilirse, özellikle olağanüstü hava koşullarında, gerek üreticiler gerekse tüketiciler olumsuz etkilenir.

Olağanüstü hava koşulları mevcudiyetinde tarımda izlenecek veya izlenmekte olan serbest piyasa koşulları, uzun dönemde tarımsal ürün arzında dışa bağımlılığa yol açar. Hammadde ve temel girdi sağlayan bir sektör olarak sanayi sektörünü olumsuz etkiler. Diğer bir deyişle temel girdi bağlamında, dışa bağımlı bir sanayi sektörünün büyümesi, makro anlamda, kalkınmanın gerçekleşememesi demektir.

Üretici için tarımsal ürünün gerçek değerini bulabilmesi, serbest piyasa koşulları içinde mümkün değildir. Yani, üretici, geçerli piyasa fiyatından gerek ulusal gerekse uluslararası piyasada malını satarak kârını maksimize edemez. Üretici tarımsal ürünün değerini bulabilmesi ya devletin doğrudan sektörü koruyucu-müdahale edici politikalar izlemesi ya da üreticilerin birlik ya da kooperatif eşliğinde örgütlenmeleri ile mümkündür. Örnek vermek gerekirse, fındık, tütün, şeker pancarı, pamuk gibi tarımsal ürünler için kooperatifleşme ve örgütlenme tarımda büyüme ve gelişmenin sağlanabilmesi için gerekli ve zorunludur.

Tarım ürünlerinin yapısal özellikleri ve Türk tarım sektöründe izlenen politikalar nedeniyle, “Türk üreticisinin yetiştirdiği ürününü, gerçek değerinden daha düşük fiyatta ve zamanından önce satmasına, suiistimal edilmesine ve/veya zarar etmesine engel olmak amacıyla, Türk tarımında yasal düzenlemeler” yapılmıştır. “Tarım Satış Kooperatifleri” bu düzenlemelerden biridir.

Fındık üretimi, Karadeniz Bölgesi’nin tamamında, Marmara Bölgesi’nin bir kısmında piyasa için; bazı bölgelerimizde de geçimlik amaçla yapılmaktadır. Türkiye toplam dünya fındık talebinin yaklaşık %80’ini karşılamaktadır. Türk tarımında, fındık üretiminde 8 milyon kişi çalışmaktadır. Türkiye ekonomisi yıllık fındık ihracatından yaklaşık 2- 2,5 milyar dolar gelir elde etmektedir. Fındık üretiminde % 8 arz fazlası bulunmaktadır. Buna rağmen Türkiye uluslararası fındık fiyatının belirlenmesinde söz sahibi olmayıp, fındığın birim fiyatı Hamburg Borsası’nda (Türkiye’nin dışında) belirlenmektedir. Toplam fındık ihracatının % 70’i, Avrupa çikolata-şekerleme-bisküvi sanayiinin temel hammaddesi olarak Türkiye tarafından karşılanmaktadır.

Fındık ürünü için Tarım Satış Kooperatifi nitelikli kuruluş Fiskobirlik’tir. Fiskobirlik, belirlenen taban fiyattan üreticiden satın aldığı fındığı, uygun fiyat ve koşullarda piyasaya satmaktaydı. 2003 yılından itibaren tarımda yeniden yapılanma sonucu “Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri” özerkleştirildi. “Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri” piyasa koşullarına uyması, kaynaklarını daha rasyonel kullanması, özel bir ticari işletme gibi faaliyetini sürdürmesi için yeniden yapılanması sağlandı. Olağanüstü durumlarda kooperatif ve birliklerin “Devlet Fiyat ve İstikrar Fonu’ndan” kredi alabilmelerine imkân verecek düzenlemeler yanı sıra 2012 yılından itibaren geçerli olmak üzere fındıkta taban fiyat uygulamasına son verilerek fındık fiyatının piyasa içi dinamikler tarafından belirleneceği açıklandı. Ancak, fındık taban fiyatının devlet tarafından belirlenmeyeceği kararına üreticiden gelen tepkiler ve sosyal huzursuzluk, daha da önemlisi gelecek yılın seçim yılı olması nedeniyle devlet, taban fiyat uygulamasını kaldırmaktan vazgeçti.

Fındık üreticisi bir taraftan siyasetçilerin fındık taban fiyat uygulamasını bir politika aracı olarak kullanmasından diğer taraftan kendi aralarında “Üretici Kooperatifi” şeklinde örgütlenemediklerinden çift taraflı sömürüye açıktır. Bunun yanı sıra, fındık arzının bol (az) olduğu dönemde fiyat maliyetin altında (üstünde) oluşacaktır. Diğer bir deyişle devlet, taban fiyatı belirlemediği sürece, fındığın birim fiyatı serbest piyasa koşullarında oluşacaktır.

Fındıkta bu yaşanan olumsuzlukları ortadan kaldırmak için yapılması gerekenler:


1. Hükümet ya da tarımdan sorumlu bakanlık taban fiyat açıklamasını sürdürmeli,

2. Belirlenen fiyattan ürünün alınacağı üreticiye açıklanmalı,

3. Fiskobirlik’i fındık üreticilerinin haklarını koruyacak şekilde yapılanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalı,

4. Fiskobirlik’in işleyişini rasyonalize edecek yönetim ve denetim mekanizması kurulmalıdır. Bu tür yapılanma kısa dönemde üreticileri rahatlatacak uzun dönemde ise sektörü rasyonalize edecektir.

5. Fındık üretiminde üretim planlaması yapılmalı, olması gereken arz fazlası tespit edilmeli ve daha fazla olması olası arz fazlasını elimine edecek yapısal ve sosyal politikaların uygulamasına acilen geçilmelidir. Bunlar yapılmadığı takdirde her hasat sonunda aynı öykülerin yaşanması kaçınılmazdır. Daha da önemlisi uluslararası fındık ticaretinde kazanılan avantaj uzun dönemde kaybolabilir. Kaybolmasa bile gelişmişlik seviyesinde sıçrama yapabilme şansı yok olabilir.

Sonuç olarak, pamuktan fındığa, fındıktan çaya kadar tarım ürünlerinin hemen hemen hepsinde, taze sebze ve meyve dahil, iç piyasa üretimi dış dünyanın rekabetine açılırsa, tarımsal ürünlerin rekabet edilebilirliğini sağlayacak destek ve koruma sağlanamaz ve sektör piyasa içi dinamiklere terk edilirse, tarımda gelir ve üretim kaybı yaşanır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
16.08.2014
Ekleyen Kişi
Özgür Şevik

Etiketler: Türk tarım üretiminde, istihdam ve satış politikası, tarım
Link: Türk tarım üretiminde istihdam ve satış politikası




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız