İhraç edilemeyen sofralık sultani üzüm, 25 kuruştan şarab fabrikalarına gidiyor
Türkiye'de üzüm üretiminde Manisa'dan sonra ikinci sırada olan Denizli'de, sofralık sultani cinsi üzümler, ihraç edilemediği için şarap fabrikalarına gidiyor. Yıllık 400 bin ton üzüm üretilen Denizli'de, ilk turfanda çekirdeksiz üzüm hasadının yapıldığı Yenicekent Mahallesi'nde, kuraklık ve dolu nedeniyle üretici geçen yıl en az 1 liradan sattığı üzümü, 25 kuruştan şarap fabrikalarına verdi. Borçların ertelenmesini ve soruna çözüm bulunmasını isteyen üreticiler, "Hal kanunu diye bir şey çıkardılar, çiftçinin elini kolunu bağladılar." diyor. ‘MİLLİ İÇECEĞİMİZ AYRANDI, ARTIK ŞARAP OLDU’
Üzüm üreticisi Özkan Gümüş 50 dekar bağdan 100 ton üzüm ürettiğini anlatırken, "20 tonunu iç piyasaya gönderdik, 80 tonunu şaraplığa. Sağolsun bakanlarımızdan milletvekillerimizden bize yardımcı oluyorlar. Seçim zamanı geldiğinde hepsi beraber kalkıp geliyorlar. Seçim bittikten sonra ne olduğumuz yere uğruyorlar. Ne anamızı, ne babamızı soruyorlar. Sorduk mu, 'ananı al da git' diyorlar. Tarım Kredi'ye borçlarımız aşırı, bankalara borçluyuz. 20-25 kuruşa şaraplık üzüm dökeceğiz. Bu borçlar nasıl ödenecek?" dedi. Yeni cumhurbaşkanı Erdoğan'a da seslenen Gümüş, "Milli içeceğimiz ayrandı, bundan sonra milli içeceğimiz şarap oldu. Tayyip Erdoğan'a söylüyorum cumhurbaşkanımıza bu şekilde söylesin. Dindarlıktan çıktık artık. Biz Müslümanlığı unutacağız böyle giderse. Herkes hırsızlık yapacak, biz çiftçilerde böyle ayaklar altında rezil olacağız." diye konuştu.
"TARİŞ ÜZÜM ALMIYOR"
Ali Kesmez isimli üretici de dolunun üzümlere zarar verdiğini maliyetleri karşılamadıklarını ifade etti. Kesmez, "Çiftçi borçlu, perişan. Üzüm dalında kaldı. Geçen yıl 1 liraya sattık. Tariş üzüm almıyor. Fiyatını açıklamıyor. Çiftçinin ne durumda olduğu belli değil. Nereye vereceğini, ne yapacağını bilmiyor." diye konuştu. Durmuş Bozar da sofralık üzümü şarap fabrikalarına 25 kuruştan vermek zorunda kaldıklarını söyledi: "Perişan olduk. Geçen yıl ben Araplara 1 lira 45 kuruşa verdim. Bu yıl dolu yağdı diye, gelen tüccarlar kaçtı. Üzümlerimiz bağda kaldı."
‘ÜZÜM AMELE PARASINI KURTARMIYOR’
Şarap fabrikalarına verdikleri üzümün amele parasını kurtarmadığından yakınan Adem Sevinç de, "Döktüğümüz üzüm sofralık geçen yıl bir lira 20 kuruştu. O üzümü şu anda 25 kuruşa satıyorum. Alıcı olmadığı için." diyor. Bu yıl çok mağdur olduklarını ifade eden Kerem Balcı da, "Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. İşçi parasına çalışıyoruz. Borçların ertelenmesini bekliyoruz. Devletten yardım bekliyoruz." derken Eyüp Ünlü de tarım kredi kooperatifine borcunun olduğunu ertelenmesini istiyor. Ünlü, "Tariş'de 'Ben çok mağdurum üzümlerimiz yağmurdan satılmadı kaldı.' dedim. Müdür 'senin borcunu ertelerim ama gelecek sene, gübre mazot bağ ilaçlarını veremem' dedi. Ben 'bağımı gelecek yıl nasıl yetiştireceğim' dedim. 'Bilemem' dedi. Üzümlerimizi şaraba vermeyelim, serelim diyoruz bu sefer yağmur yağıyor üzümler kurumayıp serdiğimiz yerde çürüyor. Ne yapmamız lazım. Devletten yardım bekliyoruz." şeklinde konuştu.
"HAL KANUNU ÇİFTÇİNİN ELİNİ KOLUNU BAĞLADI"
Bağlarını sigortalatmasına rağmen sigortadan hiçbir şey öğrenemediklerini anlatan Adem Ercan, "Kimi yere dolu hasarı yok dediler. Kimi yerlere kurtarmayacak şekilde para verdiler. Tarım sigortalarından memnun değiliz. Devletin üvey evladıyız. Bir torba gübre olmuş 60 lira. Biz 50 kuruştan yaparsak hesap edin. 100 kilo üzüm satarsak bir torba üzüm alacağız. Mazot 5 lira çiftçinin hali ne olur? Çiftçi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil herhalde. Tariş üzümün daha fiyatı açıklamadı. Hal kanunu diye bir şey çıkardılar çiftçinin elini kolunu bağladılar. Müstahsil makbuzu istiyorlar." ifadelerini kullandı. (CİHAN) |