Türkiye'de "yeşil altın" olarak bilinen fındık, ihraç edildiği 122 ülkede sofraları süslüyor.
TRABZON - Türkiye'de "yeşil altın" olarak bilinen fındık, ihraç edildiği 122 ülkede sofraları süslüyor.
Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu yaptığı açıklamada, Türkiye'nin fındıkta dünya üretim ve ihracatının büyük kısmını karşıladığını anlattı.
Türkiye'nin üretim ve ihracatta sahip olduğu yaklaşık yüzde 75'lik oranının, 700 bin hektarı aşan fındık bahçesinden sağladığını dile getiren Köleoğlu, bu kazancı sağlam bir zemine oturtmak, istikrarlı bir şekilde kalıcı hale getirmek için devlet ve üreticinin yanı sıra sektördeki herkesin üzerine düşeni tam olarak yapmadığını kaydetti.
Köleoğlu, bu durumun göstergesinin son yıllarda normal şartlarda dahi fındıkta yaşanan verim ve kalite sorunu olduğunu belirterek, "Türk fındığında son yıllarda verim ve kalitede büyük bir düşüklük söz konusu. Bunu rakamlarda görebilmek mümkün" dedi.
Türkiye'nin 2004 - 2013 dönemdeki fındık üretiminin 6 milyon ton civarında olduğunu, bu rakamın da yıllık ortalama 600 bin tonluk kabuklufındık üretimi anlamına geldiğini vurgulayan Köleoğlu, şöyle konuştu:
"Üretim 2000’li yılların başından itibaren ihracatçılarımızın büyük çabalarıyla artmaya, özellikle de 2009'da devlet tarafından serbest piyasa sisteminin uygulanmasına izin verilmesiyle 2012 - 2013 sezonunda 305 bin ton iç, yani 610 bin ton kabuklu fındığa kadar yükselen dış satımımız ve buna ilave 100 bin tonu aşan iç tüketim 700 bin ton civarında bir fındığın tüketilmesini sağlamıştır. Bu süreç 122 ülkeye fındık ihraç eder hale gelen sanayici ve ihracatçımızın çabalarıyla, sürekli bir yükseliş trendi göstermektedir."
"Fındığa talep var ama üretim yetmiyor"
Köleoğlu, istikrarlı piyasalar ve fiyat yüzünden Türk fındığına talebin arttığını ancak olumsuz hava şartlarının etkisiyle rekoltenin azaldığını ifade ederek bu durumun fiyat konusunu gündeme getirdiğine vurgu yaptı.
Sektördeki esas sorunun üretim azlığı olduğunu anlatan Köleoğlu, " Fındık sektöründe sorun fiyattan çok üretim azalmasıdır. Bu da 'fındığa talep var ama üretim yetmiyor' demektir. O zaman yapmamız gereken önce kaliteli üretimi arttırmaktır. 700 bin hektarlık alanda 1 milyon tonfındık üretip satabilmektir. İstikrarlı fiyatlar, istikrarlı piyasalarla, verim ve kalitenin artması, üretim maliyetlerinin düşürülmesi ile daha çok satıp, daha çok kazanabilmek demektir" ifadesini kullandı.
Türkiye'ye yüzde 100 net döviz kazandıran ürünlerin başında gelen fındıkta, öncelikle sorunu iyi tespit edip, ona göre politikalar oluşturup uygulanması gerektiğini vurgulayan Köleoğlu, verimli ve kaliteli üretimle hem mevcut pazarların tamamını ellerinde bulundurmayı hem de yeni pazarlar bularak Türk fındığını tüm dünyaya yedirmeyi amaçlamak gerektiğini söyledi.
Köleoğlu, TTB olarak bu gerekçelerle, fındıkta verim ve kalitenin artırılmasıyla ilgili projeleri uyguladıklarını dile getirerek, bu konudaki tüm çalışmaları desteklediklerini belirtti.
Ülke genelinde 30 Mart'ta yaşanan zirai don öncesi serbest piyasada 5 liradan alıcı bulan kabuklu fındığın kilogramı, aradan geçen 6 aylık sürede 3 katına çıkarak 15 liradan satılıyor.