Çeltik eski bir kültür bitkisidir. Gen merkezinin Güneydoğu Asya’da Hindistan ve Çin olduğu tahmin edilmektedir.
Su içinde çimlenebilen ve kökleri suda erimiş oksijenden yararlanabilen tek tahıl cinsi olan çeltik, besin kaynağı olarak tahıllar içinde buğdaydan sonra gelen en önemli üründür. Çeltiğin; tuzlu ve alkali arazilerde yetişmesi, bu arazilerin ıslahında etkili olması ve ekonomik açıdan yüksek verim sağlaması nedeniyle Türkiye tarımında önemli rol oynadığı belirtilmektedir. Çeltik aynı zamanda dünyadaki insanların yarıdan fazlasının ana besin kaynağıdır. Besin maddesi olarak taşıdığı değer yanında endüstride de yaygın bir şekilde kullanılan çeltiğin daha çok tropik ve ılıman bölgelerde tarımı yapılmaktadır.
Çeltik üretimi bakımından dünyada önde gelen ülkeler; Çin, Hindistan, Endonezya, Bangladeş ve Vietnam’dır. 2008 yılında dünyada çeltik ekilen alan 156,6 milyon hektar olup, üretim 667,1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Dünya çeltik verimi ise 410 kg/da’dır. Çin’in çeltik üretimi 177,5 milyon ton, Hindistan’ın ise 123 milyon tondur. Bu üretim miktarıyla, dünya üretiminin yüzde 30,6’sını Çin, yüzde 21,2’sini Hindistan gerçekleştirmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre dünya kişi başı pirinç tüketimi yıllık 56,5 kg’dır. Çeltik üretiminde olduğu gibi pirinç tüketiminde de ilk sıraları Uzakdoğu ülkeleri almaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti dünyanın en kalabalık ülkesi olması sebebiyle yaklaşık 128 milyon tonluk bir tüketim yapmaktadır. Hindistan’ın ise yaklaşık 88 milyon tonluk tüketimi vardır. Dünya pirinç ihracatı ve ithalatına baktığımızda ise Tayland, Vietnam, Hindistan, ABD önemli ihracatçı ülkelerdir. Filipinler, Nijerya, Irak ve Suudi Arabistan’ın da önemli ithalatçı ülkeler olduğu görülmektedir. Ülkemizin dünya çeltik üretiminden aldığı pay ise yüzde 0,07’dir. Türkiye çeltik verimi bakımından dünya ortalamasının çok üzerinde olmasına rağmen üretimi tüketimini karşılamaya yetmemektedir.
Çeltik üretimimiz tüketimi karşılamıyor
Çeltik, Türkiye’de sulu alanlarda yapılmakta ve üretim her yıl sulama suyunun mevcudiyetine bağlı olarak artmakta veya azalmaktadır. Çeltik üretiminde başta gelen bölgelerimiz; Marmara, Karadeniz, Ortakuzey ve Ege Bölgesi’dir. En çok çeltik üretimi yapılan illerimiz sırasıyla; Edirne, Balıkesir, Samsun ve Çorum olup ülkemiz üretiminden aldıkları pay ise yüzde 38,2, yüzde 14,2, yüzde 11,1 ve yüzde 9,4’tür. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemizin 2008 yılı çeltik üretimi 753 bin 325 tondur. Bu üretimden 450 bin ton pirinç elde edilmiştir. Yıllara göre ülkemizde çeltik üretimine baktığımızda artış yaşandığı görülmektedir. Çeltik ekim alanı ve üretim miktarı her ne kadar artsa da, üretim tüketimi karşılayamamaktadır. Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) tamamlanmasıyla çeltik üretiminde önemli artışlar beklenmektedir.
Türkiye her yıl pirinç ithal ediyor
Ülkemizde kişi başına pirinç tüketimi 7-9 kg arasında değişmektedir. Pirinç tüketiminin nüfus artışına paralel olarak arttığı düşünüldüğünde gelecek yıllarda pirinç talebinin daha da artacağı tahmin edilmektedir. Türkiye uzun yıllardan beri iç talebi karşılamak için belirli miktarlarda her yıl pirinç ithal etmektedir. Nüfusumuzun yıllık toplam pirinç talebi yaklaşık olarak 560 bin tondur, bu miktarın 350-450 bin tonu yurtiçi üretimle, kalan kısmı ithalatla karşılanmaktadır. Pirinç ithal ettiğimiz ülkeler; ABD, Mısır, İtalya, Pakistan ve Avustralya’dır. Toplam pirinç ithalatımızın yüzde 64’ünü çeltik, yüzde 35,6’sını işlenmiş pirinç olarak ve yüzde 0,3’ünü de kırık pirinç şeklinde ithal etmekteyiz. 2010 yılı içerisinde Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından 100 bin ton pirinç ithal edileceği açıklanırken, ülkemiz 2008 yılında pirinç ithalatına karşılık 71 milyon 450 bin dolar ödemiştir.
2010 yılında üretimde yüzde 15 artış bekleniyor
Çeltik üretiminde bu yıl yüzde 15’lik artış beklenmektedir. Çeltik için çok önemli olan sulama da sıkıntı yaşanmayacağı bildirilmektedir. Çeltik ülkemizde yasal izin ile ekimi yapılan birkaç üründen birisidir. 23 Haziran 1936 tarihinde çıkarılan 3039 sayılı Çeltik Ekim Kanunu’na göre ve ilçe düzeyinde oluşturulan çeltik komisyonlarının iznine bağlı olarak ekilmektir. Sıtma mücadelesi ve su düzenlemesi amacı ile çıkarılan bu kanunun günümüzde çeltik üreticisine pek çok zorluk çıkarttığı vurgulanmaktadır. Artık sıtma ile çeltik arasında önemli bir bağ olmadığı belirlenirken, kanunun iptali veya basit hale getirilmesi isteniyor. Devlet, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) kanalıyla baş alım fiyatı açıklayarak çeltik alımı yapmaktadır. Ayrıca yerli üreticiyi korumak amacıyla ithal pirinçten gümrük vergisi alınmaktadır. İthal pirinçte uygulanan gümrük vergi oranı yüzde 45 iken, üretimin artması için girdi fiyatlarının düşürülmesi gerektiği kaydedilmektedir.
Ülkemizin sahip olduğu ekolojik özellikler nedeniyle çeltik üretiminde büyük bir potansiyele sahip olduğu görülmektedir. Ancak, bu imkânlara rağmen üretim yeterli düzeye ulaşamamıştır. Üretim yeterli düzeyde olmadığından pirinç ihtiyacının bir kısmı ithalatla karşılanmaktadır. Döviz kaybının önlenmesi ve mevcut üretim potansiyelinin değerlendirilerek bu üretim dalının ülke ekonomisine olan katkısının artırılması bakımından neler yapılabileceğini sektör temsilcileri ile konuştuk. İşte sektör temsilcilerinin çeltik üretimi, tüketimi, ihracat ve ithalatı ile ilgili görüşleri:
İpsala Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Ali Soydan:
“Türkiye pirinç üretiminin dörtte biri İpsala karşılıyor”
Türkiye’de çeltik üretimi en fazla Edirne’de yapılıyor. İpsala ilçesi ise çeltik üretiminde ilk sırada yer alıyor. İpsala’da yıllık 250 bin ton çeltik üretiliyor. Yani İpsala, Türkiye pirinç ihtiyacının dörtte birini karşılıyor. İpsala Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Ali Soydan, ülkemizdeki çeltik üretimini yeterli bulmuyor. 2008 yılı rakamlarına göre Türkiye’de 750 bin ton çeltik üretimi yapıldığını, bundan da 450 bin ton pirinç elde edildiğini açıklayan Soydan, ihracat yapacak potansiyele sahip olduklarını belirtiyor. Edirne’de 225 bin hektar olan tarım arazisinin 40 bin hektarında çeltik tarımı yapıldığını vurgulayan Soydan, ilde 7 bin 710 ruhsatlı çeltik üreticisi bulunduğunu dile getirdi. Soydan, Edirne’nin çeltik üretimini rakamlarla şöyle açıkladı: “Edirne il genelinde çeltik ekilen alan 2000 yılında 260 bin dekar iken, bu alan 2008 yılında 407 bin dekara çıkmıştır. Yine çeltik üretimi 2000 yılında 167 bin ton iken, 2008 yılında 375 bin ton çeltik üretimi yapılmıştır. Üretimde yaşanan bu artış üreticilerinin başarısını ortaya koymaktadır.”
Çeltik Ekim Kanunu yeniden düzenlenmeli
“Ülkemizde ekim yapan diğer üreticiler gibi çeltik üreticileri de pek çok sorun yaşamaktadır” diyen Soydan, en büyük sorunun 1936 yılında çıkartılan Çeltik Ekim Kanunu olduğunu söyledi. Meclis gündeminde yeni çeltik yasasının beklediğini anımsatan Soydan, yeni yasa ile sorunların aşılabileceğini ifade etti. Bu yıl üretimde yüzde 15 artış beklediklerini vurgulayan Soydan, çeltik üretimini artırmak için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı: “Yürütülen tarım politikaları neticesinde gençler tarımdan uzaklaşmaktadır. Buna bağlı olarak ekim alanları giderek daralmaktadır. Geçlerin tarıma ve üretime yönlendirmesi için tarımın bir reel sektör olarak değerlendirilip, kazanç sağlanan bir sektör olması için politikalar geliştirilmelidir. Çeltik açısından büyük önem taşıyan tarımsal sulamada kullanılan elektrik fiyatları yüksek olup, maliyetleri artırmaktadır. Tarımda kullanılan elektrik desteklenmelidir. Aynı tohumun 3 yıl üst üste ekilmesi verimde yüzde 20 kayıplara, hastalık ve zararlı artışına neden olmaktadır. Sertifikalı tohumluk kullanımı yetersiz olup dekara alınan verimi düşürmektedir. Sertifikalı tohumluk kullanımı teşvik edilmelidir. Çeltik Ekim Kanunu günün ihtiyaçlarına cevap vermekten uzaktır. Çeltik Ekim Kanunu, yeniden düzenlenmelidir. Ziraat Odaları ve birlikler tarımın kontrol ve eğitim mekanizmasını yapmalıdır. Birlikler devletin atıl durumda bulunan makine dâhil tüm imkânlarını kullanmalıdır. 1 Ağustos-30 Mayıs tarihleri arasında ithalat engellenmelidir. Çeltik fiyatları üreticiyi tatmin edici düzeyde açıklansa dahi hasat ve pazarlama döneminde ithalat engellenmediği takdirde üreticinin mağdur olması önlenemeyecektir. Çeltik ekiminden hasadına kadar tüccarın eline bırakılmıştır. Çiftçi bilinçlendirmeden, eğitim verilmeden, desteklenmeden oluşturulan tarım politikaları işlemeyecektir. TMO taban fiyat açıklarken üretici maliyetlerini göz önüne almalıdır. TMO piyasada denge görevini üstlenmeli üretici tüccarın eline bırakılmamalıdır.”
Bafra Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı İsmail Ak:
“Dünya standartlarının üzerinde çeltik üretimi yapıyoruz”
Türkiye’nin çeltik üretiminde önde gelen diğer bir ili ise Samsun’dur. Samsun Bafra Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı İsmail Ak, son yıllarda çeltiğe verilen destek ve teşviklerin yerli üretimde kıpırdanmaya neden olduğunu belirtiyor. 1990 yılında 51 bin hektar olan çeltik üretim alanın tahmini rakamla 2009 yılında 100 bin hektara çıktığını vurgulayan Ak, özellikle dekardan alınan verimin arttığına dikkat çekiyor. Önceki yıllarda dekara verimin 350-500 kg olduğunu aktaran Ak, günümüzde bunun 700-900 kg olarak dünya ortalamasının üzerine çıktığını ifade etti. Devletin verdiği destek miktarları ve sağladığı olumlu piyasa koşulları sebebiyle çeltik üretiminde artış yaşandığının altını çizen Ak, “Ülkemizde 23 bin aile çeltik üretimi yapıyor. Olumlu koşullar sağlandığında, çeltik üreticilerimiz dünya standartlarının üzerinde üretim yapmaktadırlar. Resmi rakamlara göre şu anda 550 bin ton olan pirinç ihtiyacımızın 450 bin tonu yani yüzde 80’i yerli üretimle karşılanmaktadır. Geçmiş yıllarda yerli üretim 200 bin ton civarındaydı. Üretim ve piyasa koşularındaki kısmi bir iyileştirme yüzde 125’e varan artışı sağlamıştır. Üretim ve piyasa koşulları daha da iyileştirilirse çeltik (pirinç) üretimi tüketimi fazlasıyla karşıladığı gibi ihracata hitap edecek bir üretim ivmesi kazanacaktır” diye konuştu.
Çeltik ekimini artıcı yasal düzenleme yapılmalı
Çeltik üretim ve pazarlama sürecinde aşılması gereken problemler bulunduğunu dile getiren Ak, devletin müdahalesi olmadan problemlerin aşılamayacağını kaydetti. Ak, şöyle devam eti: “Modern alet ve üretim tekniklerini kullanan üreticilerimiz, dekarda 900 kg’a kadar verime ulaşarak dünya ortalamalarının çok üzerine çıkmıştır. Bunu yaparken tamamıyla kendi imkân ve kaynaklarını kullanan üreticilerimiz, bu hususta devletten gerek makine-alet alımında gerekse yeni üretim tekniklerinin öğrenme ve uygulanmasında, hibe ve desteklerin basite indirgenerek artırılmasını beklemektedir. Üretici birliklerinin üretim planlamasında, dolayısıyla da tahıl üretici birliklerinin pirinç üretiminin planlamasında etkin rol oynayacağı yasal düzenlemelerin bir an önce hazırlanarak yürürlüğe konulması, hem kayıtlı ekonomi hem de bilgi kirliliği ve kasıtlı yanlış haberlerle ekonomiyi yanlış yönlendirmek suretiyle, haksız ranta kapı açan gayrimeşru ekonomik operasyonların önüne geçilmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Biz, üretimin temel girdileri olan mazot, gübre ve zirai ilaçları en pahalıya alan ülkelerin başında gelmekteyiz. Buna zirai kredilerin yüksek maliyetini de eklediğimizde, üretim maliyetlerinin ne boyutlara ulaştığını tahmin etmek zor olmasa gerek. Bu maliyet yüksekliğine mukabil, ürün teşvik ve destekleri, özellikle üyesi olma yolunda olduğumuz AB ülkelerine göre çok düşüktür. Yıllardır talebimiz olan, temel girdi maliyetleri ve zirai kredi faizleri düşürülmelidir. 12 ayda tüketilecek bir ürünün bir ay içerisinde piyasaya sunulması, arz talep dengesi açısından üreticinin aleyhine bir ortam hazırlamakta, özellikle hasat zamanı olan bir aylık dilimde fiyatlar zaman zaman maliyetin altına düşmektedir. Bu hususta devletin ofis kanalıyla yaptığı emanete alım veya yerinde emanete alım gibi uygulamalarını olumlu bulmakla birlikte yeterli görmemekteyiz. Zira sistemdeki bazı boşlukların, üretici olmayan kimseler tarafından kötü amaçlı doldurulmasının faturası üreticimize kesilmekte ve dolayısıyla üreticimiz mağdur edilmektedir. Oysa sistemin durdurulması veya kaldırılması yerine, onu işler hale getirecek şekilde ıslah edilmesi daha akılcı bir uygulama olacaktır. Ürün pazarlamasında, birliklerin üyelerine yardımcı olabilmesi hususunda bir yasal düzenleme olmadığından, bu hususta birlikler maalesef pasif durumdadırlar. Ürün satışlarının birlikler ve kooperatifler kanalı ile yapılmasını teşvik edici yasal düzenlemeler acilen yapılmalıdır.”
TTAE Çeltik Bölümü Başkanı Dr. Halil Sürek:
“Yerli tohumluk üretim programı çeltik ekimini artırdı”
Çeltik ıslahı, teknolojisi ve yetiştirme tekniği konusunda araştırmalar en yoğun olarak Trakya Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü’nde (TTAE) yürütülüyor. TTAE Çeltik Bölümü Başkanı Dr. Halil Sürek, Türkiye’de çeltiğin sulama imkânlarına bağlı olarak 35 ilde üretildiğini hatırlatarak, Trakya’nın çeltik üretiminde Türk ekonomisini sırtladığını, Marmara, Karadeniz ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde çeltik ekimi yapıldığını açıkladı. Yıllık pirinç üretiminin 450 bin ton, tüketimin ise 550-600 bin ton arasında değiştiğini kaydeden Sürek, iç piyasadaki ihtiyacı karşılamak için ülkemizin her yıl 100-150 bin ton arasında pirinç ithal ettiğini söyledi. 1980’li yılların başında çeltik tohumunun ithalatında sıkıntılar yaşanırken, bugün Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamaya başladığını bildiren Sürek, şunları anlattı: “1980’li yılların başında çeltik tohumu kısıtlı ithalat yoluyla karşılanıyordu. Yerli tohumluk üretim programımız yoktu, kısıtlı miktarlarda ithal edilen tohumlar ülke ihtiyacını karşılamaya yetmiyordu. 1980’li yıllarda Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsünde oluşturulan bir tohumluk üretim programının başarısı sonucu, her yıl tohum ithali için yurt dışına ödenen 1 milyon doların ülke kasasında kalmasını sağlandı. Bugün ülkemizde kullanılan çeltik tohumluğunun tamamına yakın kısmı yerli üretimle karşılanmaktadır. Üretilen çeltik çeşitlerinin tamamı enstitümüzün geliştirdiği çeşitlerdir. Çeltik üretimi ve pirince işlenmesindeki gelişmeler çiftçilerin çeltik üretimine kaymasına neden oldu. 1928 yılında 30 bin ton olan pirinç üretimi, 2008 yılında 450 bin tona çıktı. Üretimdeki bu artış dışa bağımlılığı azaltarak, 2000 yılında 328 bin ton pirinç ithal eden Türkiye’nin ithalatını 145 bin tona indirdi. Ülkemiz çeltik verimi 10-15 yıl öncesi dekara 500 kilogramdı, bugün 800 kilograma çıkmıştır. Bunda iki faktör etkili olmuştur. Birincisi enstitümüzde geliştirilen yüksek verimli çeltik çeşitlerinin üretimde yer alması, ikincisi ise çiftçilerimizin modern üretim tekniklerini geniş alanlarda kullanmaya başlamasıdır. Yalnız, enstitümüzün geliştirdiği ve ülkemiz çeltik ekim alanının yüzde 85’inde yetiştirilen Osmancık-97 çeltik çeşidi, ülkemiz çeltik verimini dekara 100-150 kg artırmıştır. Çeltik ekimi önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Üretimin artması Türkiye’yi ihracatçı ülke konumuna getirecektir.”
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis:
“2010 yılında pirinç fiyatlarında artış olmayacak”
Üreticiden uzmanına çeltik ile ilgili görüşler böyle. Peki, sanayici ne düşünüyor? Son aylarda bakliyat tüketimini artırmak amacıyla kamuoyunda açıklamalarıyla sıkça yer alan Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, son 5 yılda çeltik üretiminin yüzde 100 arttığını, bu yıl da üretimde en az yüzde 5’lik artış beklediklerini söyledi. Pirinç üretiminin 450 bin ton seviyesinde gerçekleşeceğini vurgulayan Reis, tüketicinin ucuza pirinç yiyebileceğini ifade etti. Türkiye’nin tarımsal potansiyelinin dünyadaki diğer ülkelerle kıyaslandığında orta sıralarda yer aldığını kaydeden Reis, “İyi bir planlama ile Türkiye, 1980’li yıllarda olduğu gibi etkin ihracatçı ülkelerden biri haline gelebilir. Ülkemizde ciddi bir tarım politikası uygulanır ve stratejik bir hedef haline getirilirse, 15-20 yıl boyunca tüm hükümetler tarafından takip edilen bir milli güvenlik politikası gibi düşünülürse, pirinçte ihracatçı ülke olma potansiyelimiz var. Pirinçte son yıllarda üretim arttı. Bir miktar daha üretim artışı yapmak mümkün. Güney Marmara’da ve Batı Karadeniz’de bir miktar daha pirinç ekilebilir arazi var. O bakımdan ihracat çok da uzak değil” şeklinde konuştu.
2008’de pirinç tüketilmemesi yönünde çağrılar yapıldığını hatırlatan Mehmet Reis, bu çağrılarla birlikte pirinç tüketiminde bir yavaşlama olduğunu ancak fiyatların makul seviyelere inmesiyle birlikte tüketimin de eski seviyelerine geldiğini dile getirdi. Geçtiğimiz yıl pirinç tüketiminin çok iyi olduğunu, piyasaların rahatladığını belirten Reis, “Türkiye’de bu yıl fiyat artışı beklemiyoruz. Daha dengeli ve makul piyasa koşulları hâkim olacak” diyerek açıklamasını noktaladı.
Türkiye’de Yıllara Göre Çeltik Üretimi
Ekilen Alan (Dekar) Hasat Edilen Alan (Dekar) Üretim (Ton)
2000 580.000 578.590 350.000
2001 590.000 590.000 360.000
2002 600.000 598.090 360.000
2003 650.000 650.000 372.000
2004 700.000 699.900 490.000
2005 850.000 849.090 600.000
2006 991.000 990.433 696.000
2007 939.000 937.994 648.000
2008 995.000 994.929 753.325
Türkiye Pirinç Üretim, İthalat Değişimleri (Ton)
Yıllar 2004 2005 2006 2007 2008
Üretim 294.000 360.000 417.600 388.800 450.000
İthalat 146.088 253.496 217.606 167.490 150.000
Toplam 440.088 613.496 635.206 556.290 600.000
DÜNYA ÇELTİK – PİRİNÇ DURUMU (Milyon Ton)
YILLAR 2003/04 2004/05 2005/06 2006/07 2007/08 2008/09* 2009/10**
Ekiliş (ha) 148,9 151,3 53,3 154,1 155,1 156,6 152,5
Çeltik Üretim 585,6 598,0 623,5 627,5 648,0 667,1 650,6
Verim (Kg/da) 390 400 410 410 420 430 430
Pirinç Üretim 392,6 401,8 418,6 420,8 434,4 447,3 436,3
Pirinç Tüketim 414,7 409,5 416,0 421,7 428,5 434,9 437,1
Pirinç Ticaret 27,3 29,0 29,1 31,9 29,8 29,0 30,8
Pirinç Stok 81,1 73,4 76,0 75,1 81,0 93,3 92,5
DÜNYA PİRİNÇ ÜRETİMİ VE BAŞLICA ÜRETİCİ ÜLKELER (Milyon Ton)
ÜLKELER 2004/05 2005/06 2006/07 2007/08 2008/09* 2009/10**
ÇİN 125,36 126,41 127,20 130,22 134,33 137,00
HİNDİSTAN 83,13 91,79 93,35 96,69 99,15 84,50
ENDENOZYA 34,83 34,96 35,30 37,00 38,30 38,80
BANGLADEŞ 25,60 28,76 29,00 28,80 31,00 30,00
VİETNAM 22,72 22,77 22,92 24,38 24,39 24,30
TAYLAND 17,36 18,20 18,25 19,80 19,85 20,40
DÜNYA PİRİNÇ İHRACATI VE İHRACATÇI ÜLKELER (Bin Ton)
ÜLKELER 2004/05 2005/06 2006/07 2007/08 2008/09* 2009/10**
TAYLAND 7.274 7.376 9.557 10.011 8.570 10.000
VİETNAM 5.174 4.705 4.522 4.649 5.950 5.500
PAKİSTAN 3.032 3.579 2.696 3.000 3.000 3.800
ABD 3.863 3.307 3.029 3.273 3.100 3.150
HİNDİSTAN 4.687 4.537 6.301 3.383 2.000 2.000
*tahmin edilen - **beklenilen
http://muratpalabiyik.blogcu.com/etiket/çeltik