Zeolit Zeolit'in Kimyasal İçeriği ve Fiziksel Özellikleri Published in Zeolit
KİMYASAL İÇERİK
Sio...69,95 Cao...1,99 Fe2O3...0,99 Mgo...0,671 Na2o...2,69 K2o...0,04 Al2O3+Fe2O3...11,00
FİZİKSEL ÖZELLİKLER
Isıya dayanıklılık 1200 oC Yağ emme 66-72 CM3/100 g Su emme 95-135 gr % Katyon değş. kap. 1,5-2,1 meq/100 g Birim ağırlık 2150-2250 kg/M3 Kızdırma kayıpları 9,42+-0,07% Beyazlık 85,7-90,7 %
Zeolit'le Toprak Kirliliğinin Kontrolü Published in Zeolit
Doğal zeolitlerin katyon seçme ve değiştirme özelliklerinden sadece besleyici iyonların bitkiye aktarılmasında faydalanılmayıp, aynı zamanda besin zincirlerinde Pb-Cd-Zn-Cu gibi istenmeyen bazı ağır metal katyonlarının tutulmasında da yararlanılabilir. Bu alanda kullanılan klinoptilolitin radyoaktif kirlenmenin söz konusu olduğu topraklara ilave edilmesi ile bitki tarafından alınan Sr90 miktarının büyük ölçüde azaldığı da saptanmıştır.
KULLANIM
Tarla bitkilerinde: 250 kg/da= 1.Yıl 100 kg/da, 2.Yıl 100 kg/da, 3. Yıl 50 kg/da
Sera kullanımı: 500-1000 kg/da
Meyve Bahçelerinde: 500kg/da, Bitki köküne uygulanacaksa 3-4 kg/ağaç
Zeolit'in Bitki Yetiştirilme Amaçlı Kullanımlarda Olası Etkileri Published in Zeolit
Yüksek su tutma özelliğine sahip yetiştirme ortamında biriken aşırı su (yağmur ve gübrelemenin fertigasyon yöntemiyle yapılıyor olması) nedeniyle fidan köklerindeki çürüme olasılığına karşı zeolitin nem absorplama özelliği söz konusu çürüme problemlerini azaltır.
Ürenin bozulması ile oluşan amonyağı kanallarına alarak bakteriyel azotlama işlemini yavaşlatması böylece amonyum ve nitratın toksik etkisini önleyici fonksiyon üstlenmesidir.
Zeolitin kumlu veya organik maddece yoksun, açık alan ve dışarıdan beslemeye dayalı ürün üretim sistemlerinde kullanılmasıyla; özellikle de yoğun gübreleme rejimi uygulanan dışarıdan beslemeye dayalı üretim sisteminin uygulandığı tarlalarda ciddi gübre tasarrufu sağlayacağı tahmin edilmektedir. Birçok dünya ülkesinde çiftçilerin azotlu gübrelere doğal zeolit ekleyerek azotun topraktan yıkanmasına engel olmaktadırlar.
Ayrıca, zeolitlerin NH4 iyonunu tutmaları ile toprak tamponlanmakta ve NH4 fazlalığının yaratabileceği sakıncalar da önlenebilmektedir. Böylece aşırı gübre kullanımı önlenerek tasarruf sağlandığından çevre kirliliği açısından daha emniyetli bir çalışma gerçekleştirildiği gibi, gübrenin etkin kullanımı nedeni ile verim de artmaktadır.
Besin maddeleri olan potasyum ve amonyumun kontrollü olarak ve yavaş yavaş toprağa salınması,
Yanlış gübre kullanımından kaynaklanan NH4 zehirlenmesi ve bitki yanmalarının önlenebilmesi,
Gübre olarak toprağa verilen NH4+’un yıkanarak yetişme ortamından kaybolması başka yerlere taşınabilmesi ayrıca, çevre kirlenmesinin azaltılabilmesi,
Yağış veya sulama rejimindeki yanlışlıklardan kaynaklanabilecek kök çürümelerine karşı nem içeriğinin kontrolünde kullanılabilmesi,
Zeolit kullanımıyla, tarım bitkilerinde kalite ve verim özelliklerinin artırılabilmesi,
Fidan üretimi ve hızlı gelişen tür plantasyonları için olası yoğun kültür uygulamalarında; maliyette önemli girdi olan gübre kullanımında tasarruf sağlayabilmesi belirli ölçülerde olanaklı görülmektedir.
Sebze ve Meyvelerin Depolanması ve Taşınması:
Sebze ve meyvelerin toplanmasında oluşan ve bozulmaya yol açan etilen gazının etkisi, ürünler doğal zeolitlerle kaplanarak en aza indiriliyor. Ürünler daha uzun süre bozulmadan saklanabiliyor. Böylece, tarladan toplandıktan sonra kısa sürede satılması ve tüketilmesi gereken ürünlerin saklanma süresi uzayabiliyor. Söz konusu çalışmayla üreticilerin ve ürünü pazarlayan aracıların, bozulmadan kaynaklanan zararlarının önüne geçilecek.
Zeolit'in (Klinoptilolit) Özellikleri Published in Zeolit
Zeolit minerallerinin en önemli özelliği; bünyesindeki boşluklara kolayca girebilen ve yer değiştirebilen sıvı ve gaz molekülleri ile toprak alkali iyonlarından ileri gelen "moleküler elek" olmasıdır.
Zeolitin kafes yapısı içerisinde sayısız su molekülleri ve değişebilir metalik iyonlar içerdiği, kuru zamanlarda, zeolit tarafından tutulan suyun serbest hale geçtiği, yağışlı zamanlarda ise su bünyede tutularak daha fazla suyun kabul edilmediği belirtilmektedir.
Doğal zeolitlerin önemli derecede nem çekme eğilimi bulunmaktadır. Bu nedenle, kolaylıkla su absorbe edebilmektedir. Ayrıca, kristal yapıları ve nem çekme özellikleri bozulmadan absorbladıkları suyu geri verebilmektedirler. Bu özellikleri nedeniyle aktifleştirilmiş doğal zeolitler, desikant (nem çekici) olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ayrıca; zeolitlerin düşük bağıl nemlerde bile nem çekme özelliklerini yitirmemeleri, zeolitlere özgü çok önemli bir özellik olarak ön plana çıkmaktadır.
Zeolitin bilinen özelliklerinden dolayı toprağa eklenmesi sonucunda su rejimini düzelttiği, bitki besin maddelerinin yıkanmasını engellediği belirtilmektedir.
Toprakta azotlu gübrenin NH3 gazı ve yıkanma sonucu NO3 şeklinde yitirildiği bilinmektedir. Zeolit, kullanımı amonyağa olan yüksek seçiciliği ve amonyum değişim kapasitesi nedeniyle azotlu gübrenin yıkanmasını azaltmaktadır.
Gübre olarak toprağa verilen NH4+’un suyla yıkanarak topraktan alınıp başka yerlere taşınması önlenerek toprakta kalması sağlanabilmektedir.
Zeolit; N ve K temin eden, yavaş-verici olarak değerlendirilir. Ayrıca, fazla miktarı toksik etki yapabilecek NH4’u kanallarına alarak topraktan uzaklaştırır ve amonyum zehirlenmesini azaltır.
Doğal zeolitlerin iyon değiştirme ve absorblama kapasitelerinin yüksekliğinden dolayı tarımsal mücadelede ilaç taşıyıcı olarak yararlanılmaktadır.
Sodyumca zengin zeolitlerin toprağın düzenlenmesinde iyi sonuç vermediği, zira serbest kalan fazla miktardaki Na iyonlarının toprakta alkaliliğe neden olmasının yanı sıra, ozmotik problemler oluşturduğu tespit edilmiştir.
pH’ın düşük olduğu fidanlık topraklarında (asidik toprak) pH’ı dengeleyici/yükseltici etki yaparak ıslah edici bir rol üstlenebilir.
Toprak düzenleyici olarak kullanılabilen zeolit, perlite yakın bir havalanma gözenekliliğine sahiptir.
Zeolit, sahip olduğu yüksek katyon değişim kapasitesi, su tutma özelliği ve adsorbsiyon özelliği ile mükemmel bir toprak düzenleyicidir. Zeolit ve Klinoptilolit Nedir? Nasıl oluşur? Zeolit
Zeolitler, sulu alumino-silika mineralleridir. Yapıları bal peteği veya kafese benzeyen, değişebilir katyonlar ve su ihtiva eden, 2 - 12 Ao boyutlarında milyonlarca kanal ve boşluklardan ibarettir. Katyonlar zayıf bağla bağlı oldukları için zeolitler iyonlarını kolaylıkla değiştirebilirler. Gözeneklerdeki su molekülleri, ısıtıldığında zeolitik yapıyı kolaylıkla terk ederler veya tekrar adsorblanabilirler.
Uygulama alanları itibari ile bir çok sektörü ilgilendiren zeolitler, gerek bilimsel gerekse ticari uygulamalar açısından yer-bilimleri, kimya, fizik, ziraat, hayvancılık ve inşaat disiplinlerinin hatta tıbbın ilgi alanındadır. Zeolitler, 1756 yılında İsveç’li mineralog Frederich Cronstdet tarafından bulunmuştur. Ticari olarak ancak, 1960’lardan sonra üretilip pazarlanmaya başlanan zeolitin, ülkemizdeki varlığı ise ilk defa 1971 yılında tespit edilmiştir.
Türkiye’de yaygın olarak bulunan zeolit, hayvancılıkta yem katkı maddesi, hayvan altlığı, bitki üretiminde yetiştirme ortamı, gübre katkısı olarak, ayrıca toksik atıkların tutulması, atık ve kullanma suyu arıtımında geniş kullanım alanı bulmaktadır.
http://www.or-tar.com/
|