Nobel ödüllü ünlü fizikçi Richard P. Feynman, zaman zaman davet edildi�i çe�itli devlet kurumlar�nda ba��ndan geçenleri kendine has üslubuyla bir mizah yazar�na ta� ç�karacak �ekilde anlatt��� "Muhakkak ki �aka ediyorsunuz bay Feynman" adl� kitab�nda, k�sa bir süre okul kitaplar� seçme komisyonunda görev yapt���n� anlat�r.
Komisyon, çe�itli yazarlarca orta ö�retim ö�rencilerine matemati�i sevdirmek amac�yla haz�rlanan kitaplar aras�ndan seçme yaparken, yaz�m� henüz tamamlanmad��� için sadece ön ve arka kapaklar� bas�lm�� bir kitab�n da nas�l de�erlendirmeye tabi tutuldu�unu; toplaman�n ne kadar e�lenceli bir i� oldu�una örnek olarak da s�cakl�klar� birkaç bin derece olan uzak y�ld�zlar�n toplam s�cakl���n�n hesaplanmas� gibi örnekleri anlat�yor. (Allahtan bizim ders kitaplar�m�zda böyle komiklikler yok da ö�rencilerimiz matemati�i sevipö�reniyorlar.)
Bir süre sonra s�ra fizik kitaplar�na gelir ve "enerji" konusunun çocuklarca ö�renilebilmesi için, kurmal� bir oyunca��, bir otomobili ve bisikletli bir çocu�u hareket ettiren "�ey"in ne oldu�u sorulur ve ard�ndan da hepsini hareket ettiren �eyin "enerji" oldu�u cevab� verilerek, çocuklar�n enerji kavram�n� anlamalar�(!) sa�lan�r.
Feynman'�n tepesinin att��� bu nokta, israrla diploma töreni konu�mas� yapmak için davet edildi�i bir üniversitede nihayet red edemeyip kürsüye ç�kt���nda yapt��� zehir-zemberek konu�mada da örnek olarak verilir. Bu defa orta okul çocuklar� de�il, hayata mühendis vs olarak at�lacak olanlar söz konusudur ve Feynman örnek olarak üniversitede okutulan fizik kitab�n� eline al�r ve enerji konusunun tamamen orta okul çocuklar�na belletildi�i gibi sadece "buna enerji denir" gibi anlat�ld���n� gösterir ve kitab� da oturanlar�n önlerine f�rlat�r.
Sonra da belki merak eden olur diye enerjinin ne oldu�unu tek cümleyle anlat�r:
"Kitapta, oyunca�� hareket ettirenin içindeki yay�n kurulmas�, otomobili hareket ettirenin motorunun içindeki kimyasal tepkime ve bisikletli çocu�u hareket ettirenin de biyolojik olarak adale gücü oldu�unun aç�kland���n� san�yordum. Bunlar� babam, bana küçükken, her ne hareket ediyorsa onu hareket ettirenin güne�in ���mas� oldu�unu anlatm��; sonras�nda da aram�zda �öyle e�lenceli bir tart��ma geçmi�ti:
- Ben: Hay�r, oyuncak hareket ediyor çünkü içindeki yay kuruludur.
- Babam: Peki yay nas�l kuruluyor?
- Ben: Ben kuruyorum.
- Babam: Sen nas�l elini hareket ettirerek kuruyorsun?
- Ben: Yemek yiyerek.
- Babam: Yiyecekler güne� ���d��� için büyürler; dolay�s�yla hepsinin hareket etmesinin nedeni güne�in ���mas�d�r.
Böylece, hareket'in, güne�in gücünün dönü�ümü kavram� oldu�unu basitçe anlam��t�m."
Joseph Tainter, "Karma��kl�k, Sorun Çözme ve Sürdürülebilir Toplumlar" adl� makalesinde, ya�am�m�z�n her saniyesini dolduran sorun çözme u�ra��lar�n�n -her düzeyinin- mutlaka bir enerjiye ihtiyaç gösterdi�ini anlat�rken �öyle diyor:
"Sorun çözmedeki pahal� mâliyete kar�� kaynaklar�m�z� daha ak�ll�ca ve etkince kullanmam�z önerilmektedir. Örne�in Timothy Allen ile Thomas Hoekstra, su?rdu?ru?lebilirlikte, ekosistemlerin yönetiminde, yöneticilerin, süreçlerde eksik olan �eyi saptay�p sadece onu sa�lamalar�n�, gerisini ekosistemin halledece�ini öne sürmü�lerdir. Herhangi ba�ka bir yola ba�vurmadan, yönetim çabas�n� b�rak�n ekosistem (yani gu?ne� enerjisi) halletsin (Allen ve Hoekstra 1992). Ne var ki ayn� zamanda bu da çok bilgi gerektirir, ki o da bizde yoktur. Karma��k ve pahal� ara�t�rma için fosilyak�t yard�m�na ihtiyac�m�z var demektir."
�yi de bunlardan bize ne!
Toplumlar ister mevcut refah düzeylerini koruyup sürdürmek, isterse art�rmak istesin, bunun için mutlaka enerjiye ihtiyaç duyacaklar� anla��l�yor. Bir kurma oyunca��n kurulabilmesi, bir konuda bir yöntem ara�t�r�lmas� için masa ba��nda çal���lmas� ya da bir seçim konu�mas�n�n yap�labilmesi, hepsi enerjiye (güne�in ���mas�) gereksinim gösteriyor.
Bunu ya kendiniz makul bir maliyetle üretebileceksiniz -ki bunu bütünüyle yapabilen toplum yoktur- ve ayr�ca oa bunu sürdürebileceksiniz ya da sahip olan birilerinden transfer edeceksiniz.
Transfer edilecek olan do�rudan güne� ���mas� olamayaca�� için, onun dönü�üme u�ram�� formlar� transfer edilir. Yani, yiyecek, kereste, maden cevheri, petrol, insan kayna��, bilgi gibi "de�er"ler..büyütmek için t�klay�n�z!
Bunlardan en az birkaç� herkeste oldu�u için, bu tür kaynaklar uluslararas� tasallut alt�nda OLMAK ZORUNDA'd�r ve bunu önleyebilecek hiçbir kural mevcut de�ildir. Uluslararas� kurallar, bu didi�meyi engellemek için de�il, olur olmaz toplumlar�n kurallar� de�i�tirmesine engel olmak için konulmu�tur.
Bizi ilgilendiren k�s�m, sahip oldu�umuz -yukar�da say�lan- enerji türevleridir.
��te didi�menin -bitmeyecek- kayna�� budur!
�nsan�n ve toplumlar�n refah mücadelesi bitmeyece�ine göre, kaynaklar�n� -do�al say�lmas� gereken- bu tasalluttan korumak için dikkat edilmesi gereken tek nokta vard�r: Yüksek sorun çözme kabiliyetine (SÇK) sahip olmak.
Her geçen gün ilerleyen bilim ve teknoloji, bu gün için sahip olunan SÇK'ni geçersiz k�lmaktad�r. O halde, her toplum için de�i�mez vizyon, SÇK'ni günün ko�ullar�na uygun düzeyde tutabilmek olmal�d�r.
Bunun fark�nda olan ve olmayan toplumlar keskin çizgilerle bellidir. Fark�nda olmayanlar, sürekli olarak, sorunlar�n�n kayna�� olarak "d�� mihraklar"� görürler. Fark�nda olmayanlar�n sokak yurtta�� durumundakiler, buna kar�� çare geli�tirebilecek ak�l-fikir düzeyine sahip olamayacaklar� için "mallar�n� boykot etmek", "bayraklar�n� yakmak", "milli mar�lar�n� �sl�klamak" gibi ba��rma-ça��rma tav�rlar�yla kar�� koymaya çal���rlar.
Fark�nda olanlar ise tasallutun mekani�ini anlam��lar ve her geçen gün, transfer ettikleri "de�er"ler yoluyla bu mekani�i (yani SÇK) daha geli�tirmektedirler.
Yap�lmas� gereken, Sorun Çözme Kabiliyeti kavram�n� dikkate alarak, olup biteni tekrar anlamland�rmak ve sonras�nda da SÇK'ni güçlendirmeye çal��maktan ibarettir.
05 Haziran 2011 Pazar
http://www.tinaztitiz.com/yazi.php?id=1192
...