Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 28 Mart 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Yazarlarimiz » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Günümüzde dünyada yaşanan ekonomik krizden tarım sektörümüzün etkilenmesinin kaçınılmaz olacağı gerçektir.

Bilindiği gibi dünya tek pazar haline gelmiştir. İsveç'teki buğday tüketicisi, buğdayı USD'dan, Fransa'dan da, Polatlı'dan da alabilmektedir. Seçilecek ülkeyi ürünün kalitesi ve fiyatı tespit edecektir.

Türk üreticisi bu unsurlardan cins ve kalite yönünden kesinlikle tercih sebebi olabilir, ama ülkemizden ithal etmezlerse sebebi ürünün fiyatıdır. Daha pahalı alabiliriz ve ihraç edemeyiz.

Bu noktada fiyat yüzünden rekabet edememizin sebebi iki sebebi vardır. İlki girdi maliyetlerimizin yüksekliği ikinci ise devlet sübvansiyonlarımızın o ülkelere göre az olmasıdır.

Örneğin; petrolün en yüksek olduğu (4-5 ay önce) dönemlerde Türk çiftçisi 3 TL- civarında mazot alırken, İspanya çiftçisi 55 euro/cent yani 99 kuruş civarında bir fiyatla mazot kullanıyordu. (1 euro-1.800 TL-)

Dekar başı 46 euro mısır ürünü için 38 euro da domates için doğrudan destek alıyordu.

Yine gübre fiyatları 2007 yılında ülkemizde 20/20 için 470 krş, iken 1.200 TL'ye yükseltilmiştir. Yeni yüksek maliyet bizim için kaçınılmazdı. İç pazarı devletimiz ithalata fonlar koyarak çiftçinin dış fiyatlardan etkilenmemesini sağlamaya çalışıyordu.

Bu ithalat cephesi ihracatta ise bizim pahalı ürünler onların ürünleri ucuz fiyatlı dünya pazarlarına çıkıyordu.

Çare girdi maliyeti kadar primdir. Fiyatlar bu durumda dünya fiyatlarından oluşur.

Sanayiciye de, hizmet sektöründe dünya fiyatları ile dahili fiyatların aynı olması sağlanabilir. Kaynak ise kayıt sistemi vasıtası ile bu ürünlerin her kademe işlemesinden doğacak KDV, gelir vergisi, stopaj gibi unsurlardan sağlanabilir.

Bugünlerde girdi fiyatlarında dünyadaki trende uygun olarak düşüşler (bilhassa suni gübrede) görülmektedir. Bu sevindiricidir. Ama unutulmamalıdır ki aynı anda tüm emtialar gibi tarım ürünleri fiyatları ile nakliye fiyatları da aynı seviyede düşmektedir.

Arz talep kanunu bir defa daha ekonominin anayasası olmaktadır. Umudumuz hasatların bol, tüketimi çok, fiyatların cazip olduğu, kriz olmayan günlerin bir an önce gelmesidir.

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı

Behçet Homurlu

Ekleme Tarihi
09.01.2009
Ekleyen Kişi
Behcet Homurlu


Paylaş | |
 DİĞER YAZILARI