Ekim ayı boyunca tarım mallarının (buğday, mısır, pirinç, yağlı tohumlar) dünya fiyatları yaz aylarının zirvelerinden dalgalanarak düşmeye devam etti. Mala ihtiyacı olan ticari alıcılar kenara çekildiler, aşağı doğru dalganın durulmasını beklemeye başladılar. Hızlı düşüş nedeniyle önceden yapılmış yüksek fiyatlı alım kontratları iptal ediliyor veya yenileniyor. Bu arada insanın gıda ihtiyacının devam etmesi, finans krizinin tarım mal piyasalarına etkisini hızla azaltıyor. Birkaç ay içinde fiyatların aşağı yönlü aşırı hareketinin durulacak ve tarımsal malların fiyatları tekrar arz-talep temelli hareketlerine geri dönecek.
Tarımsal malların fiyatlarındaki (nominal) yükselme 2000’li yılların başından beri bekleniyordu. 2007 ortalarındaki fiyat düzeylerinde bile reel fiyatlar hala 1970 düzeylerine ulaşamamıştı. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki yüksek büyüme oranları talep baskısını artırıyordu. Artan petrol fiyatlarından destek alan gelişmiş ülkelerin ihtiraslı ve de sübvansiyonlu biyoyakıt programları fiyatların yükselme beklentilerine katkıda bulundu. Bir de 2007 yılındaki yaygın kuraklığın arz şoku eklenince fiyatların yukarı hareketi kaçınılmazdı.
2008’in başlarına doğru talep tarafında gelişmelerde değişiklik yoktu. Üretim koşulları normale dönmüştü. Petrol ve gübre fiyatlarındaki artışın sınırlı etkisinin dışında, fiyatlar mevsim normalleri civarına dönme eğilimi göstermedi. Tersine buğday ve mısır fiyatları 2008’in ilk çeyreğinde, hatta yıl ortalarına kadar zirve üstüne zirve yaptı. Sonrasında hızlı düşüş dönemi geldi.
Yeni spekülatörler
Mal piyasalarındaki köpüğün yıl sonuna kadar patlayacağı yönünde uyarılara rağmen, iyi eğitimli, yüksek maaşlı, “şık giyimli” finansal spekülatörler devasa fonlarını kullanarak fiyatların devamlı yükseleceğini zannederek mal kontratları almaya devam ettiler. Aldıkça fiyat arttı, fiyat arttıkça aldılar. Sonunda finans krizi mal piyasalarındaki köpüğü de patlatınca, “şık giyimli”lere nakit lazımdı, mal kontratlarının fiyatı sıfırdan farklıydı, buldukları fiyattan kontratları nakde çevirmekten başka çareleri kalmadı. İşte bu tür “şık giyimli”ler tarım malları piyasalarının yeni spekülatörleriydi.
Örneği mısırdan verelim. Yeni spekülatörler fiyatların devamlı artacağını zannederek net alımda bulundukları mısır kontratlarının sayısını Şubat-Ekim 2008 arasında yüzde 60 oranında azalttılar. Satışa çıkan yüksek sayıda kontrat fiyatları hızla düşürdü. Aralık 2008 mısırının yıl ortasında zirve seviyesi olan 280 dolar/ton civarından, Ekim 2008’de 150 dolar/tonun altına indi. Her alanın karşısında bir satıcı olduğuna göre kontratları satanlar kazançlı çıktılar. Mal piyasalarında spekülatif alımlara getirilen sınırların, uygulamada kaldırılması fiyat hareketlerini yeni speülatörlere terk edilmesine neden oldu. Son haftalarda doların değer kazanması üstüne tuz biber ekti.
Piyasalarda malların ticaretini yapanlarla beraber fiyat yönüne oynayarak para kazanan/kaybeden klasik spekülatörler her zaman vardı ve varolmaya devam edecek. Teknik olarak ticari-olmayan endeks spekülatörleri olarak adlandırılan yeni oyuncuların malların ticaretini yapanlardan alacakları epeyce ders olsa gerek.
Tarım mallarının dünya fiyatları belirleyen, vadeli işlem piyasalarının asli görevi olan riskten korunmaya geri dönüyor. Artık, tarım malları ticaretinin içinde yaşayanlar fiyat tahminlerinde, eskiden olduğu gibi hava durumunu, arz ve talep koşullarını kullanacaklar.
Erol H. Çakmak
ODTÜ, İktisat Bölümü
|