Pamuk yem, yağ ve tekstil gibi ülkemiz ekonomisi için önemli ana sektörlerin hammaddesidir ve her iklim koşullarında yetişmediği için stratejik bir öneme sahiptir.
Ülkemizde Ege, Akdeniz ve Güneydoğu bölgelerinde ekilebilmekte ve kaliteli pamuk yetiştirilmektedir. Ancak Türkiye 2 milyon tona
yakın pamuk üretme kapasitesini kullanamadığı için yıllardır pamuk ve ikamesi olan petrol kökenli sentetik elyafa büyük miktarlarda döviz ödemekteyiz.
Geçen yıl dünya piyasalarıyla paralel olarak artan pamuk fiyatları ve Tarım Bakanlığı’mızın açıkladığı 42 Krş’luk destekleme primi üreticiyi teşvik etmiş ve bu yıl ekim alanlarında geçen yıla göre bir miktar artışa neden olmuştur.
Ancak geçmişte pamuğa olan talebin artmasına rağmen kütlü pamuk üretimimizin düşmesine neden olan, pamuk ihracatımıza fon koydurarak pamuk fiyatlarını yönlendiren yanlış zihniyet bugün de aynı oyunu oynamaya çalışmaktadır.
Geçen yıl 30 Eylül itibarıyla dünya pamuk fiyatları bu yıl ile karşılaştırıldığında sadece % 2 düşüş vardır. Ancak aynı tarihler arasında sadece dolar artışı % 28 civarında olmuştur. Yani sadece doların değer kazanmasını ekleseniz bugün pamuk fiyatları geçen yıldan % 26 daha fazla olması gerekirken geçen yıl 30 Eylül’de borsada 3.90 TL / KG’dan işlem gören Çukurova Standart
1 Beyaz lif pamuk bu yıl 3.60 TL / KG’ a düşmüştür. Geçen yılın hammadde fiyat artışının acısını bu yılki pamuk üreticisinden çıkarmak isteyenler, uzun vadeli düşünmeli ve çiftçimizi pamuk ekimine teşvik etmek ve ithal pamuğa mahkum olmamak için yerli ve kaliteli pamuğumuza değerini vermelidir.
Üreticimiz geçmişte olduğu gibi pamuktan vazgeçerek başka ürünler ekebilir ancak tekstil sektörümüzün pamuğa olan ihtiyacı artarak devam edecektir. Pamuk üreticisi pamuk ekmeye ve tekstil sektörümüzün ihtiyacı olan pamuğu üretmeye hazırdır ancak tek isteğimiz pamuk piyasalarının yönlendirilmeden arz ve talep doğrultusunda oluşması ve üreticimizin alın teriyle hiç kimsenin oynamamasıdır.
Saygılarımla,
Mutlu DOĞRU
Adana Çiftçiler Birliği 2.Başkanı