Gelişmiş ülkelerde tarım politikası ile sağlık ve çevre politikaları arasında ilişki kurulmuş ve olabildiğince yüksek bir uyum sağlanmıştır.

Tüm ülkeler ve Türkiye için de bu konu çok önemlidir ve uygulanan tarım politikasının ulusal sağlık, çevre ve hatta mali politikalarıyla ilişkilendirilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Buna göre Türkiye’de tarımın standardı uzman bilgiye dayalı iyi tarım uygulamaları olmalıdır. Bu standart　 doğal olarak insan ve çevre sağlığı yanında ulusal mali politikalara　 endeksli olmalıdır.

SAGLIKLI YAŞAMIN Anahtarı İYİ TARIM

Türkiye için de bu konu, özellikle orta ve uzun vadede toplum ve çevre sağlığı başta olmak üzere “sürdürülebilir bir yaşam döngüsünün tesis edilmesi” için 　son derece önemlidir ve uygulanan tarım politikasının ulusal sağlık, çevre ve iş yaşamı, örgün eğitim ve 　mali politikalarıyla ilişkilendirilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.　 Buna göre ulusal tarım politikasının oluşturulmasında temel aktörlerin yeniden dikkatle ele alınması ve 　kurumsal ilişkilerin etkin çalışabileceği bir yapı oluşturulmalıdır.

Çizelge 1. Ülkelere Göre Globalgap Sertifikalı Üretici Sayısı (2010)

Türkiye ve Antalya olarak neredeyiz?

Türkiye iyi tarım yapan üretici sayısı bakımından dünyada 2004 yılında 41. sırada iken, 　2010 yılında 6. sıraya yerleşti. Antalya ise Türkiye deki işletmelerin　İTU kapsamındaki üreticilerin %10 nuna sahip. Antalya genelinde İTU kapsamında üretim yapan işletme sayısı yaklaşık 300. Orta vadede bunu 10 kat artırarak Türkiye nin bugunkü toplamına ulaştırmak　hedef olmalıdır.

Merkez, Kumluca, Manavgat, Serik yanında yayla kesimindeki Korkuteli, Elmalı, Akseki gibi ilçelerdeki üreticilerin bu sürece dahil olması, onların KALİTELİ ÜRÜN ÜRETTİKLERİNİ BELGELENDİRMELERİNE YOL AÇACAK; pazarda daha güçlü hale gelmelerine ve rekabette öne geçmelerine yardımcı olacaktır.

Antalya genelinde İTU kapsamında üretim yapan işletme sayısı yaklaşık 300 dür. Dolayısıyla Türkiye deki İTU kapsamındaki üreticilerin %10 nu gibi önemli bir bölümü ANTALYA'dadır.　 Başta örtü altı ve meyvecilik olmak üzere tüm tarım sektörü için önemli potansiyel bulunmaktadır. Antalyanın tarım alanının 466 bin hektar olduğu ve bu alanın %49’nun hala sulanmaması ne buyuk bir potansiyelin olduğunun açık göstergesidir. Bunun için Ziraat Odası, İl Tarım Müdürlüğü ve üretici birlikleri, toplum ve çevre sağlığı ile ilgili tüm paydaşlara ve tüketici kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. Bu konuda tanıtım ve yayım çalışmalarını güçlendirmesi gerekiyor...