Doç.Dr. Orhan ÖZÇATALBAŞ [1]
Tarımda verimliliğin artırılması için yapılan uygulamaların ve kullanılan temel girdilerin uygun ve doğru şekilde kullanılması iyi tarım uygulamaları olarak (İTU) bilinmektedir. İTU’ları üretici için ekonomik bakımdan önemli olduğu kadar, toplum sağlığının korunması ve sağlıklı ürünlerin topluma sunulması bakımından da çok önemlidir. Tarımsal üretimde karar alıcı ve uygulayıcı olarak üreticinin temel aktör olması, üreticilerin bilgi, beceri ve eğitim düzeyini önemli hale getirmektedir ve bununla ilgili olarak sunulan yayım (extension) hizmetlerinin yeterliliği de önemli hale gelmektedir. Buna göre kaynakların etkin ve doğru kullanımını sağlamak için tarımsal yayımı çok önemli bir politika aracı olarak öne almak gereklidir. Bugün için ülke genelinde olduğu gibi Antalya ilinde de tarımsal yayım çalışmaları esas olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yürütülmekte olup, Bakanlık ulusal düzeyde yayım hizmeti sunmakla görevlendirilmiş en önemli ve en büyük birimdir. Bölge ve üretim deseniyle de ilişkili olmak üzere Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve diğer kuruluşlar sınırlı alanlarda yayım çalışmaları yürütmektedir. Ayrıca özel tarımsal danışmanlık büroları ve tarıma girdi sağlayan (ilaç, gübre, tohum vd.) çeşitli ticari kuruluşlar da (Özçatalbaş ve Gürgen, 1998; Özçatalbaş, 2002) üreticilere yönelik bilgilendirme faaliyetinde bulunmaktadırlar. Yapılan çalışmalarda üreticilerin “İyi Tarım Uygulamaları”na yönelik bilgilerin Bakanlıktan daha yüksek oranda tarımsal girdi sağlayan ticari kuruluşlardan elde ettiklerini göstermektedir. Buna göre Türkiye’de de tarıma girdi sağlayan kuruluşların bilgi kaynağı olma bakımından önemi yüksek olmakla birlikte özellikle 2006 yılından itibaren özel tarım danışmanlığının geliştirilmesine yönelik faaliyetler ve uygulamaların hız kazanmasıyla bu yapının tarım danışmanlığı lehine değişmesi beklenmektedir (Özçatalbaş, 2008).
Türkiye’de 2000’li yıların başında ihracata konu olan yaş meyve ve sebzelerde geçmişte ortaya çıkan kimyasal ilaç kalıntılı (rezidü) ürünlerin Batı Avrupa pazarından geri dönmesi, dikkati bu alanda yapılan üretici uygulamalarına ve dolayısıyla tarımsal yayım çalışmalarına çekmiştir. Bununla eş-zamanlı olarak ülkemizde Avrupa Birliği’ne yapılan yaş sebze ve meyve ihracatını düzenleyen ve üretim sürecindeki asgari standartları belirleyen EUREPGAP [2] belgesi tartışılmaya başlanmıştır. Belge tarımsal üretim faaliyetinde iyi tarım uygulamalarının (İTU) geçerli olması üzerinde durmakta olup, üreticilerin insan sağlığını ve çevre değerlerini tehdit edecek kimyasal, mikrobiyolojik ve fiziksel kalıntıların önlenmesine yönelik uygulamaları benimsemelerini öngörmektedir. Bu yönüyle söz konusu belgedeki koşulların sağlanabilmesi için tarımsal yayım çalışmalarının varlığı ve etkinliği son derece önemli olup, konu üretici, üretici davranışı ve üretim faaliyeti, dolayısıyla yayımın önemli uğraş alanlarıyla yakın ilişki içerisindedir (Özçatalbaş, 2005).
Tarımsal üretimde standart geliştirmenin önemini anlayan ülkeler 2002 yılında başlattıkları hareketlerle oluşturdukları “Ulusal ve Bölgesel Teknik Çalışma Grupları” ile ülkelerindeki tarımsal üretimi hızla Eurepgap Belgesine uygun hale getirmeye başlamışlardır. Bugün dünyada başta İngiltere ve Hollanda olmak üzere toplam 11 ülkede oluşturulan “Ulusal ve Bölgesel Teknik Çalışma Grupları”, belge kapsamında tarımsal üretimin geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin hız kazanmasına katkıda bulunmaktadır. Görüldüğü gibi 2004 yılında 18.000, 2005’te 35.000, 2006’da 57.000 olan üretici sayısı son 4 yılda 4,5 kat artmış olup Globalgap Belgesinin gerekliliklerini yerine getirerek üretim yapan üreticilerin sayısı her geçen gün artmaktadır.
Ülkelere göre Globalgap kapsamında sertifikalı üretim yapan üreticiler bazında dünya ülkeleri arasında değerlendirme yapıldığında Yunanistan ve İtalya’nın bu konuda en fazla sayıda üreticiye sahip olduğu ve bu ülkeleri İspanya ve Türkiye'nin izlediği görülmektedir. Türkiye’nin de içinde olduğu listedeki ilk 8 ülke Avrupa ülkesidir ve toplam sertifikalı üreticilerin %72,5’i bu ülkelerde bulunmaktadır. Türkiye ise Globalgap disiplininde 2004 yılında sertifika sahibi üretici bakımından 41. sırada iken 2008 yılında 6.905 üretici ile (%8.5) 4. sıraya yükselmiştir (Globalgap, 2008). Bu durum Türkiye’de özellikle ihracata yönelik tarımsal üretim faaliyetlerinin İyi Tarım Uygulamaları bakımından son yıllardaki hızlı gelişimi göstermektedir. Avrupa ülkeleri dışında Globalgap sertifikalı üretim yapan üretici sayısı daha düşük de olsa bulunmaktadır ve sertifikalı üretim gelişmektedir.
Pek çok ülkede olduğu gibi özellikle Türkiye’de de yakın gelecekte ihracat potansiyelinin daha da artması ve iç pazarda tüketici bilincinin artarak İTU’nun öneminin kavranmasıyla ve etkin tarımsal yayım ve tarım danışmanlığı hizmetlerinin sonucu olarak kapsamına dahil üretici sayısının ve üretim alanının orta vadede daha fazla artması beklenmektedir.
Sonuç olarak, Globalgap’in üreticilerimiz tarafından benimsenmesi iç tüketiciler kadar, ihracat yapılan ülkelerin tüketicileri bakımından da son derece önemlidir. Türkiye’de son yıllarda bunun farkına varılmış ve bu konulara yönelik önemli girişimler yapılmıştır. Bu çalışmalar daha çok kontrollü ve kayıtlı üretimi öngörmekte olup, bunların Globalgap belgesindeki koşullarla uyumlu olduğu söylenebilir. Ancak bu girişimlerin uygulamada kısa ve orta dönemde başarılı olabilmesi için uygun destek politikalarının ve yayım ve danışmanlık çalışmalarının geliştirilmesine ihtiyaç vardır.
[1] Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 07058-Antalya
[2] EUREPGAP Belgesi toplum sağlığı bakımından yaş meyve-sebze yetiştiriciliğinde uyulması gereken minimum standartları ifade etmekte olup, söz konusu belge, 2007 yılında GLOBALGAP olarak değiştirilmiş, kapsam evrenselleştirilmiştir.
|