Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 24 Nisan 2024 Çarşamba
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Yazarlarimiz » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

15 Ekim “Dünya Çiftçi Kadınlar Günü” ve 16 Ekim ise “Dünya Gıda Günü” olarak tüm dünyada kutlanmaktadır.  

Fatma hanımın gündemi

Orhan Özçatalbaş, 16/10/2010

15 ve 16 EKİM ETKİNLİĞİ

15 Ekim “Dünya Çiftçi Kadınlar Günü” ve 16 Ekim ise “Dünya Gıda Günü” olarak tüm dünyada kutlanmaktadır. 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 50 artmasının beklenmesi ve dünya nüfusunun 9 milyar olacak olması, kronik açlık ve yetersiz beslenme sorununun mücadele edilmesi gereken en önemli sorun olduğunu gösteriyor. Bugün 6.8 milyar olan dünya nüfusu 9 milyara ulaştığında, bugüne göre gıda güvenliği çok daha önemli hale gelecek. Dünya Gıda ve Tarım Örgütü(FAO)’nün verilerine göre halen dünya üzerindeki yaklaşık her 6 veya 7 kişiden biri açlık çekiyor. Açlığın pençesine düşmüş 1 milyardan fazla insanın yüzde 64’ü Asya ve Pasifik, yüzde 27’si Afrika'da, yüzde 5’i Karayipler'de, yüzde 4’ü Yakın Doğu ve Kuzey Afrika'da bulunuyor. Gelişmiş ülkelerde ise açlık çekenlerin oranı ise %1,5 düzeyindedir. Aslında açlık çok büyük oranda gelişmekte olan ülkelerin sorunu gibi görünse de küçük bir oranda da olsa gelişmiş ülkelerde de bu sorun yaşanıyor. Bu nedenle 2010 yılında 65.yılını kutlayan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü(FAO), bu yıl “Dünya Gıda Günü”nün temasını “Açlığa Karşı Birleşelim!” olarak belirledi.

Antalya’da İl tarım Müdürlüğü ve Ziraat Odası Başkanlığı tarafından 16 Ekimde düzenlenen etkinlik de aynı amaca hizmet ediyordu. Hatta mesajlar önemli ölçüde“Açlık-Açlığa Karşı Birleşelim!” de buluşuyordu. Gıda güvenliği, çiftçi kadınlar, eğitim ve yayım ana temalardı. Tarımla ilgili Vali Yardımcısı ve kuruluşların temsilcileri de etkinlikteydiler. Farklı köylerden üç yüzden fazla çiftçi kadın da törendeydiler.

Etkinlik gerçekten çok önemliydi ve birbirini tamamlayan GIDA ve KADIN konusu birlikte ele alınmıştı. Bu kapsamda etkinlikte Vali Yardımcısı Sayın Hakkı LOĞOĞLU ve İl Tarım Müdürü Sayın Bedrullah ERÇİN, Ziraat Odası Başkanı Sayın Halil ORDU ve diğer konuşmacılar çok önemli mesajlar verdiler.

Etkinliğe biz de konuşmacı olarak davet edilmiştik ve “Kırsal Alanda Eğitim ve Kadınların Üretici Rolünün Geliştirilmesi” konulu bir konferans sunmak mümkün oldu. Sunumumuzda “kadının üretici kimliğinin geliştirilmesinin önemi, kadınların eğitim olanaklarından yararlandırılmasının zorunluluğu, gıda ve iş güvenliğindeki işlevleri, iyi tarımdaki üretici işlevinin etkinliği konularında güncel verileri katılımcılarla paylaştım. Bir ara Türkiye’de üniversitelerimizdeki kadın akademisyen oranının gelişmiş pek çok ülkeden daha iyi durumda olduğunu belirterek, bunun kırsal alana yönelik çalışan birimlerde, ziraat odalarında ve diğerlerinde düşük olduğun belirttim.

ÇİFTÇİ FATMA HANIMIN GÜNDEMİ

Konuşmalardan birisi ise Korkuteli’ye bağlı Çomaklı köyünde yaşayan çiftçi Sayın Fatma YILDIRIM tarafından yapıldı. 2007 yılında “Çiftçi Kadınlar Yarışıyor” yarışmasına Antalya’yı temsilen katılan ve Türkiye birincisi olan Fatma Yıldırım konuşmasında çok özgün ve yaşanan sorunları yalın bir şekilde ifade etti.

Öncelikle üretici olarak kadınların günlük yaşamını anlatarak söze başladı. Kırsal alanda kadınların bilinen rollerini çocuk yetiştirme, yemek yapma, gıda hazırlama, ev ve el işleri yanında “kadının üretici işlevini” somut olarak örneklerle açıkladı. Bu işler karşılığında bir ücret almamasını şikayet konusu etmiyordu. Tek istediği kadınlara eğitim verilmesiydi. Tek ihtiyacın eğitim eksikliğini gidermek olduğunu ifade ediliyordu. Eğitimle kendilerine özgüvenlerinin artacağını, kaynak kullanım etkinliğini artacağını inanarak ifade ediyordu.

Yetkililer ve toplum besi ve süt hayvanları kalmayıp fiyatlar arttığında tarımı hatırlıyorlar, üretim planlaması ve piyasa bilgileri bize ulaşmıyor diyordu. Her yıl olduğu gibi gelecek yılın fiyatlarının da ürün arzıyla belirleneceğini, bu yıl yüksek fiyatla satılan ürünleri üreticilerin çoğunluğunun referans olarak alarak ekeceğini, bunun sonucu olarak da o ürünleri yetiştirenlerin fiyat düşüşleri nedeniyle zarar edeceğini belirtiyordu. Aslında iktisattaki Cobweb/örümcek ağı teoremini yaşayarak öğrendiği anlaşılıyordu. Domates fiyatlarındaki olağanüstü artışı ise uç bir örnekle geçmiş yıllarda arz fazlalığı nedeniyle derelere domatesleri nasıl döktüklerini anlatarak açıklıyordu.

Et fiyatlarının yükselmesinin süt fiyatlarını da dolaylı olarak etkileyeceğini ifade ediyor, bunu “et fiyatları yükselince, bugün artık besi değil süt hayvanlarımız da kasaplara gidiyor”, diyerek açıklıyordu. Kendine güveniyordu, olanak sağlanması durumunda her şeyi başarabileceği anlaşılıyordu. Bunu ise kadın çiftçiler yarışıyor programı için kendisine verilen eğitime bağlıyordu.

Eğitimle her şeyin çözülebileceğine, başarılabileceğine inanıyordu. Yetkililerden ise; teknik bir ifadeyle doğru tarım politikaları uygulamalarını, üretim planlaması yapmalarını, fiyat dalgalanmalarının önün geçilmesini, çiftçi çıkarlarını esas alan, koruyan uygulamalar istiyordu. Bu konuşma metninin “Tarım Bakanlığının Strateji Geliştirme Başkanlığı görevlilerine” ulaşmasını ve alınan kararların bir çiftçi kadın tarafından nasıl değerlendirildiği hakkında bilgi sahibi olmalarını diliyorum.

Kısaca; çiftçi Fatma Hanımın gündemi gerçekti , somuttu ve aslında Türkiye’nin de olması gereken gündemi de buydu…

 

Etkinliğin ilk somut etkisi

Etkinliğin sonunda bizim yaptığımız konuşmaya atfen, Ziraat Odası Başkanı Sayın Halil ORDU’nun samimiyetle Oda Yönetiminde kadın olmadığını belirtmesi ilginçti. Ancak en kısa sürede kadın çiftçilere de yönetimde yer vereceklerini açıklaması ise verdiğimiz mesajlarımızdan birinin hemen hayata geçmesi anlamına geliyordu….

Bu önemli etkinliği düzenleyenleri ve katılımcıları kutluyoruz. Ve çok daha somut sonuçların ortaya çıkmasını diliyor ve açlıkla mücadelede bir üretici olarak kadın çiftçilerin işlevlerinin daha belirgin hale gelmesini sağlayacak faaliyetlerin geliştirilmesinin önemini bir kez daha vurguluyoruz.

 

Ekleme Tarihi
17.10.2010
Ekleyen Kişi
Orhan Özçatalbaş


Paylaş | |
 DİĞER YAZILARI