Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 20 Nisan 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Yazarlarimiz » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 
 
 
  PROF.DR.ORHAN ÖZÇATALBAŞ
 
 
Dersaneler Kalkmalı mı?


Son günlerde eğitim sistemimiz çokça tartışılıyor ve kararlar oluşturulmaya devam ediyor.

Hatta bugün yarın kesin kararlar oluşturulmuş olacak, 3x4 yada Almanya örneği olarak 4+6+2 vs. hız kesmeden hararetle konuşuluyor.

***

Bu arada unutulan bir konu var : “Dershaneler”,

Peki dershaneler neye, kime hizmet ediyor?

Milli eğitim politikamıza mı?

Fırsat eşitliğinin sağlanmasına mı?

Öğretmen olduklarının bile farkına varamayan, sınırlı yada hiç güvencesiz öğretmenlere mi?

Çocuklarımızın, gençlerimizin bilişsel yada fizyolojik gelişimlerine mi?

Ailelerin üzerindeki mali ve manevi yükün azaltılması mı?

Tabiki; HİÇBİRİNE…

***

Durum böyleyse pekala neden süreç kesintisiz devam ediyor?

Neden sorgulanmıyor, sorgulanamıyor?

Bir faydası yoksa; bu durumda dershaneler kapatılmalı mı?

Yani kapılarına kilit mi vurulmalı?

Bu şekilde devam edecekse; Evet.

Bu düşünceyi tartışmak üzere twitter üzerinden farklı sektörlerden konuyla ilgilenen, düşünce üreten 10 kadar kişiyle yaptığımız görüş alışverişinde “Dershaneler yararlı korunmalı” diyen, hiç çıkmadı. “”Kapatılmalı fırsat eşitliğini engelliyor, yararlı olsa batıda da olur, ama batıda da yok”, şeklinde görüş belirtenler çoğunluktaydı.

***

Dershanelerin kapılarına kilit vurmak ta aslında ülkenin gerçeklerini görmezden gelmek anlamına geliyor…

Pekala ne yapmak gerekli, ne yapmalı?

Konuya ve soruna analitik bir bakışla anlam kazandırmak ve yüksek sesle düşünmek gerekiyor. Ancak bu şekilde daha kolay ve farklı bir yöntem geliştirmek mümkün olabilir.

Ve bu sorun öyle bir çözülmeli ki, çözüldüğünde;

* hem Milli Eğitimin üzerindeki yük azalarak rahatlamalı,

* hem sistemde görev alan öğretmenler rahatlamalı ki, aslında tam olarak bir öğretmen olup olmadığını da tam olarak anlayamayan eğitimin sessiz gücü öğretmenler yada başka bir ifadeyle “Soru Çözme Yöntem Uzmanları” da rahatlamalı,

* kısaca hem aileler rahatlamalı, hem de sistem rahatlamalı.

***

Pekala ne yapmalı!

Öncelikle tanı koyup, ihtiyaç analizi yapmak gerekiyor. Yapalım…

Elde edilen verilerden hareketle; Milli eğitim ve öğretim faaliyetlerini etkinleştirmek üzere çalışalım. Buna ulaşmak için neler yapılmalı konusunda aşağıdaki konular dikkate alınabilir;

· Her sınıftaki öğrenci sayısı bilimsel verilerle uyumlu hale getirilmeli, okul ve derslik sayısı artırılmalı

· Klasik öğretim yönteminden aktif öğretim yöntemine doğru yol alınmalı

· Öğretmenler nicelik ve nitelik bakımından yeterli hale getirilmeli

· Öğrenciler potansiyellerini kullanabilecekleri alanlara yönlendirilmeli

· Kurumsallaşma sağlanmalı vs.

***

Acaba çözümde dershanelerden yararlanılabilir mi ?

Yoksa bunlar gerçekten kapatılmalı mı?

Aslında çözümün bir parçası olarak DERSHANELERİN sistemin içine alınması gerekiyor!

Nasıl mı?

***

Öncelikle mali boyuta ve okulların kurumsal yapısına bakmak yararlı olacak görünüyor:

Devlet okulları: Türkiye’nin 2011 yılındaki Milli Eğitim bütçesi 34 milyar TL ve yaklaşık 16 milyon ilköğretim ve ortaöğretim öğrencisi öğrenim görüyor.

Özel okullar: Özel okullar ailelerin ücret ödeyerek çocuklarını gönderdikleri okullar niteliğinde. Buna göre Türkiye’de 928 özel anaokulu, 879 özel ilköğretim okulu, 731 özel lise bulunuyor. Ve özel eğitim sektörü 10 milyar TL’nin üzerinde bir büyüklüğe sahip bulunuyor.

Dershaneler: Türkiye’de halen faaliyet gösteren ruhsatlı dershane sayısı ise 4 binin üzerindedir. Türk Eğitim Derneği’nin 2010 yılı içinde yaptığı araştırmaya göre, dershanelere ödenen tutar bir yılda yaklaşık 17 milyar TL. kadar ve ortaöğretime geçiş sınavları için aileler 8 milyar TL ve üniversiteye giriş sınavları içinse yaklaşık 9 milyar TL ödemiş görünüyorlar. Ve dershanelerin sayısı ile birlikte dershanelere giden öğrenci sayıları da artmaya devam ediyor. Öğrenci sayısı 2010 yılında öğrenci sayısı 1,2 milyona ulaşmış görünüyor.

***

Görüldüğü gibi kamunun milli eğitim bütçesi 34 milyar TL iken; Özel okullar ve dershanelerin toplam bütçesi bunun %80’ni kadardır. Yalnızca dershanelerin mali büyüklüğü ise Milli Eğitim bütçesinin yarısı kadardır ve bu değer önemli bir büyüklüğü ifade etmektedir.

Bu durumda neler yapmak gerekir. Dershaneleri sisteme dahil edecek bir yapı nasıl kurulabilir?

Şimdi yüksek sesle düşünmeye başlayalım!

· Dershaneler özel okullar statüsüne getirilmelidir.

· Dershanelerin öğrencileri sınava hazırlayan kuruluşlar olma işlevi ortadan kaldırılmalı, diploma veren okullar haline dönüştürülmeleri sağlanmalıdır.

· Dershaneler devlet okulları ile tam olarak mevcut özel okullar arasında bir konuma yerleştirilmelidir.

· Yani devlet okulları parasız, dershane okullar uygun ücretli ve Özel okullar ise mevcut uygulamalar kapsamında ücretli öğretim uygulamalarına devam etmelidir.

· Sınava hazırlamada büyük birikimleri olan dershaneler bu birikimlerini örgün eğitim içinde aktif bir eleman olarak kullanacaklarından, talep göreceklerdir.

· Dershanelere çocuklarını gönderip ücret ödemeye hazır olan aileler; mevcut özel okullara oranla sınava hazırlama birikimi yüksek ve daha uygun ücretli bu dershane okulları tercih edeceklerdir. Bu şekilde dershaneler “sınava hazırlamaktan” vazgeçerek, diğer okullar gibi diploma veren özel statülü ilk ve ortaöğretim okulları haline dönüşecektir.

· Böyle bir değişim toplam milli eğitim bütçesinin yarısı kadar büyük bir değerin “eğitim öğretim sistemine” aktarılmasına yol açacaktır.

· Dershanelerin okula dönüştürülmesi ile; çözümü uzun zaman alacak pek çok sorunun çözümüne, anlamlı katkılar yapılmasına hizmet edecek bir yapı ortaya çıkabilecektir. Bu şekilde Milli Eğitim Sistemine yeni bir soluk, katkı ve anlayış gelmiş olacaktır.

Ekleme Tarihi
13.09.2012
Ekleyen Kişi
Orhan Özçatalbaş
Etiketler: Dersaneler Kalkmalı mı,ORHAN ÖZÇATALBAŞ


Paylaş | |
 DİĞER YAZILARI