Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 26 Nisan 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Yazarlarimiz » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Et ve Süt Fiyatları Yükseldi, Şimdi ne olacak!
Tarım Destekleri ilk kez üretim kararı öncesinde açıklandı
Tarım Danışmanlığı desteği %122 arttı!

Yorum

Et ve Süt fiyatları yükseldi, tüketiciler yüksek fiyatın bütçeleri üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle yakınırlarken, bazı çevrelerde ise çözüm yolu olarak et-süt ithalatı ile fiyat düzeyini düşürmenin doğru olacağı yönünde görüşler ifade ediliyor. Oysaki farklı ürünlerde benzer piyasa hareketleriyle sürekli karşılaşılıyor. Patates, mercimek, soğan gibi özellikle tek yıllık ürünlerde sıkça raslanılıyor. İki yıl önce pirinçte ve yine hatta hayvancılıkta da 10 yıl kadar önce gerçekleşmişti. Ve bu durumlara benzer müdahalelerle çözüm aranmaya çalışılmıştı. Hatırlanacağı gibi belirtilen dönemde et ithalatı yapıldı, dış kaynaklı arz artışı nedeniyle fiyatlar taban yaptı, tüketici ucuz fiyata et tüketirken, üretici maliyeti karşılayamadığı için hayvanlarını elden çıkardı ve hayvansal ürün üretim sektörü ağır yara aldı. Bu deneyimler tarımsal üretimde planlı ve istikrarlı gelişme için doğru politikaların ne kadar önemli olduğunu göstermek bakımından son derece önemlidir.

Başka bir ifadeyle sorunun kaynağına inilmeden yapısal önlemler alınmadan kısa dönemde ithalata dayalı arz artırıcı uygulamalarla sorun aşılmaya çalışıldığında daha büyük sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz oluyor. Ayrıca hayvansal ürün arz ve talebinin, fiyat talep esnekliklerinin tek yıllık bitkisel ürünlere göre farklı özellikler gösterdiği açıktır. Bu durum benzer müdahalelerin farklı özelliklere sahip sektörler üzerinde aynı etkiyi yapmayacağını görmek bakımından önemlidir.

Buna göre geldiğimiz noktada rasyonel çözüm yollarına ve sektörün gelişmesine katkıda bulunacak uygun yaklaşımlara ihtiyaç bulunmaktadır. İthalata dayalı anlık çözümlerin çok kısa dönemde piyasayı regüle etmede etkili olduğu bilinmekle birlikte, orta ve uzun dönemde et-süt üretim sektöründe yeni dalgalanmaların ortaya çıkmasına ve üretimde istikrarsız bir gelişme sürecinin başlamasına da yol açması olasılığını da dikkate almak gerekiyor.

Aslında bugükü sorunun kaynağında üretici eline geçen fiyatlarla maliyetler arasındaki ilişkinin, iç ticaret hadlerinin et-süt üreticisi aleyhine gelişmesi gerçeği vardır. Bundan dolayı hayvan sayısında ve dolayısıyla üretimde de azalış sözkonusu olmuştur. Üretimin tüketimi karşılayamaması sonucu ise fiyatlar yükselmiştir. Bu durumda sorun arz odaklıdır, üretim yetersizliğine dayalıdır. Bunun sonucu olarak et ve süt fiyatları artmıştır. Bu fiyat düzeyi üretici için olumlu gibi görünmekle birlikte bu düzeyin uzun süre korunmasında güçlükler vardır. Bu güçlüklerin en önemli etkenlerinden biri olarak mevcut fiyat düzeyinin tüketicilerin alım gücünü zorlamasıyla ilgilidir.

O halde her iki kesimin bir dengede buluşturulması ve korunması yönünde anlık ithalat seçenekli çözümler yerine, orta ve uzun vadede benzer sonuçların ortaya çıkmasını önleyecek üretim planlamasını da esas alan tedbirleri içeren yaklaşımlar üzerinde durulmalıdır.

Örneğin verimlilik artırıcı önlemler ve maliyeti düşürücü önlemler, sorunun çözümünde ilk sırada yer alması gereken seçenekler olarak düşünülmelidir.
Özellikle kısa dönem için maliyeti düşürücü önlemler üzerinde durmak ve bu kapsamda uygun ve etkin desteklerle daha uygun fiyatla tüketici taleplerini karşılamaya dönük gelişmelerin önünü açmak gerekiyor.

Ayrıca orta ve uzun dönemde üreticilerin (örneğin damızlık süt sığırı yetiştiricileri birliği gibi) örgütlenmesi ve ölçek büyütme ve optimal işletme büyüklüğüne ulaşma yönünde işletmelerin teşvik edilmesi gerekmektedir. Türkiye süt verim ortalamasına bakıldıgında sağmal inek başına 2-2,5 ton/yıl, iken, Damızlık süt sığırı yetiştiricileri birliği ortalaması ülke ortalamasndan en az 1 kat daha fazladır. Dolayısıyla organize olmak ve güçleri birleştirmek maliyeti düşürme ve verimliliği artırmak bakımından önemli olmaktadır. Yine piyasayı düzenleme gücüne sahip kurumsal bir yapının etkin olarak sistem içinde yer almasına yönelik çalışmalar da önemlidir.

Yukarıda belirtilen önlemlerin sürdürülebilir olması yönünde tarımsal yayım çalışmalarının etkinleştirilmesi ve tarım danışmanlığı sisteminin güçlendirilmesi üzerinde de önemle durmak gerekmektedir.
23/2/2010

***********************************
Tarım Destekleri ilk kez üretim kararı öncesinde açıklandı
Tarım Danışmanlığı desteği %122 arttı!

Tarım desteklerinin ilk kez üretim kararı öncesinde açıklanması son derece önemli bir gelişme. Tarım desteklerinin erken açıklanmasının üretime henüz karar verilmemiş üretim kollarında (örneğin ilk baharda ekilen ürünler olan fasulye, nohut, çeltik ve yağlı tohumlu bitkilerin tamamı vd), üretimin ve ekim alanlarının şekillenmesine yol açması beklenmektedir. Üreticilerin hangi ürün için ne kadar destek alacağını bilerek üretim kararını vermeleri beklenen üretim deseninin oluşmasına olumlu yönde katkı sağlayacaktır.

Ancak tarım daşmanlığına verilen desteğin özellikle destekleme kapsam ve yöntemi bakımından "Tarım Danışmanlığı sisteminin" hızla ve beklenen şekilde gelismesine kısa ve orta vadede tam olarak katkı sağlamasının yeterli olmadığı değerlendirilmektedir.

O.Özcatalbas 30/01/2010

Ekleme Tarihi
24.02.2010
Ekleyen Kişi
Orhan Özçatalbaş


Paylaş | |
 DİĞER YAZILARI