Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 27 Nisan 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Yazarlarimiz » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Kırsal kalkınmanın sağlanması ve tarım sektörünün gelişmesine yönelik olarak verimlilik artırıcı teknolojilerin doğru ve amacına uygun sürdürülebilir kullanımının insan odaklı bir anlayışla sağlanması önemlidir.

Kentlerde istihdam olanağının sınırlılığı da dikkate alındığında çiftçi gelirlerinin ve yaşam standartlarının artırılması, tarımdan uzaklaşmayı ve iş kaybetme riski bulunanların kırsal alanda yaşama ve çalışma isteklerini olumlu yönde etkilemektedir. Bu nedenle mevcut kaynakların etkin kullanımı ve tarımsal üretimin artırılmasına yönündeki çalışmalar önemlidir. Özellikle son yıllardaki gelişmeler ışığında tarımsal faaliyetin iyi tarım uygulamaları kapsamında yapılmasının sağlanması ve bunun yaygınlaştırılması ülkemizde ve tüm dünyada önem kazanmıştır. Doğru bilginin, doğru zamanda ve doğru şekilde uygulanmasına yönelik önlemleri  alınması ve üreticiler tarafından iyi tarım uygulamaların benimsenmesi sağlıklı ürün üretimi için temel koşuldur. Bunun gerçekleştirilmesinde ve uzman bilginin alana hakim kılınmasında ise tarımsal yayım ve bununla ilgili olarak özel danışmanlık hizmetlerinin etkinliği önemlidir. Bu durumda yayım üretim faktörü olarak insan kaynağının gelişimini sağlayarak, yeni teknolojilerin etkin kullanımında çok önemli bir rol oynamaktadır. (Özçatalbaş, 2009). Dolayısıyla etkin ve doğru kullanıldığında yayım kırsal alan ve tarım sektörüne müdahale etmede kullanılan önemli bir politika aracı durumundadır.Türkiye’de tarım sektörü ülke ekonomisi içinde hala önemini korumaktadır. Her ne kadar sektörün oransal önemi azalma eğiliminde olsa da, ülke nüfusunun yaklaşık 1/3 ünün kırsal alanda yaşaması ve istihdamda tarımın payının hala önemini koruması (Anonim, 2008), sektörün sosyo-ekonomik bakımdan önemini koruduğunu ve önümüzdeki dönemde de korumaya devam edeceğini göstermektedir.

Üretimde karar alıcı ve uygulayıcı olarak üreticinin temel aktör olması, üreticilerin bilgi, beceri ve eğitim düzeyini önemli hale getirmektedir ve bununla ilgili olarak sunulan yayım hizmetlerinin yeterliliği de önemli hale gelmektedir. Buna göre kaynakların etkin ve doğru kullanımını sağlamak yönünde tarımsal yapıya müdahalede dolaylı  bir müdahale aracı olan tarımsal yayımın önemli bir politika aracı olarak öne alınması gereklidir. Burada uzman tarım bilgisinin üreticilere ulaştırılarak, İyi Tarım Uygulamalarının (İTU)  benimsenmesinin sağlanması ve yaygınlaştırılması hedeflenmesi doğru olacaktır. Dolayısıyla Ülkemizde özellikle toplum ve çevre sağlığı ile doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanılması bakımından tarımsal üretimin standardının “Uzman Bilgiye Dayalı İyi Tarım Uygulamaları” olması gereklidir. Bunun için somut olarak tarım, sağlık ve çevre politikalarının eşgüdüm (koordinasyon) içinde belirlenerek, orta ve uzun vadeli stratejilerin geliştirilmesi yararlı olacaktır(Özçatalbaş., 2009).  Türkiye’de de tarıma girdi sağlayan kuruluşların bilgi kaynağı olma bakımından önemi yüksek olmakla birlikte özellikle 2006 yılından itibaren uzman bilginin uygulamaya/üreticiye doğrudan özel sektör tarafından sunulmasını sağlamak üzere  Serbest Tarım Danışmanlığının geliştirilmesine yönelik faaliyetler ve uygulamaların hız kazanmasıyla bu yapının Tarım Danışmanlığı lehine değişmesi beklenmektedir(Özçatalbaş, 2009, Özçatalbaş ve ark., 2010).

           

            İnsan ve Çevre Sağlığı

Genel olarak tüm gelişmiş ülkelerde tarım politikası ile sağlık ve çevre ve ilgili diğer alanlara yönelik politikalarla hatta mali politikalar arasında önemli bir ilişki  kurulmuş ve olabildiğince yüksek bir uyum sağlanmıştır. Tüm ülkeler ve  Şekil 1’de de ayrıntılı olarak verildiği gibi Türkiye için de bu konu, özellikle orta ve uzun vadede toplum ve çevre sağlığı başta olmak üzere “sürdürülebilir bir yaşam döngüsünün tesis edilmesi” için  son derece önemlidir ve uygulanan tarım politikasının ulusal sağlık, çevre ve iş yaşamı, örgün eğitim ve  mali politikalarıyla ilişkilendirilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.  Buna göre ulusal tarım politikasının oluşturulmasında temel aktörlerin yeniden dikkatle ele alınması ve  kurumsal ilişkilerin etkin çalışabileceği bir yapı oluşturulmalıdır.

Özellikle gelişmiş ülkelerde tarım politikası ile sağlık ve çevre politikaları arasında ilişki kurulmuş ve olabildiğince yüksek bir uyum sağlanmıştır. Tüm ülkeler ve Türkiye için de bu konu çok önemlidir ve uygulanan tarım politikasının ulusal sağlık, çevre ve hatta mali politikalarıyla ilişkilendirilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Buna göre Türkiye’de tarımın standardı uzman bilgiye dayalı iyi tarım uygulamaları olmalıdır. Bu standart  doğal olarak insan ve çevre sağlığı yanında ulusal mali politikalara  endeksli olmalıdır(Özçatalbaş, 2009).

                   Dünyada İTU ve Globalgap

1997 yılında ortaya konulan EUREPGAP belgesi 2007 yılında ismini ve logosunu GLOBALGAP olarak değiştirmiştir(Globalgap, 2008). Dolayısıyla kavram evrenselleşmiştir. Globalgap belgesi Almanya, Avusturya, Fransa, Hollanda, İngiltere ve İtalya gibi Batı Avrupa ve Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere ait bir uygulama olmasına rağmen, bu uygulama Türkiye gibi AB ile ticari ilişkileri olan ülkeleri de etkilemektedir. Özellikle 2005 yılı başından itibaren yaş meyve sebze gibi ürünlerin AB ülkelerine ihracatında daha önce belirtilen asgari koşulların sağlanması gerekmektedir. Dolayısıyla belge ilk olarak dış ticarete konu olan ilgili ürün ve ürün gruplarını etkilemektedir. Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının yaklaşık 2/3’ü AB üyesi ülkelere ve Rusya’ya yapılmaktadır (İGEME, 2004), Bu nedenle Eurepgap belgesinin özellikle ihracata dayalı üretim faaliyetinde bulunan illerdeki üreticileri ve ilgili sektörleri ve tümüyle tüketici olan toplumun tamamını etkilemesi kaçınılmazdır.  Türkiye toplam ihracat değeri içinde toplam yaş meyve sebzenin payı %1.4 kadardır (İGEME, 2008). Ancak toplam ihracat içinde yaş meyve sebze ihracat oranının düşük olması, konunun önemini azaltmamaktadır.  Çünkü konu, yalnızca ihracatla ilgili değildir ve  tek başına ticari boyuta sahip değildir. Özellikle insan ve çevre sağlığı bakımından konu önemlidir ve bu durum sağlıklı ürünler yetiştirme yönünde ulusal ve uluslar arası düzeyde çok önemli sorumluluklar yüklemektedir. Ayrıca asıl önemli olanın Türk toplumunun ve söz konusu ürünleri ithal eden diğer toplumların da sağlıklı ürünler tüketmesini sağlamak olduğu dikkatten kaçmamalıdır.  Söz konusu belge üzerinde ülkede yapılan tartışmalar, tarımsal üretimin uzman/bilimsel bilgiler kullanılarak yapılması ve bunun için etkin yayımın zorunlu olduğunu göstermektedir. Bu tartışma süreci kuşkusuz Türkiye’de de sağlıklı tarımsal ürünlere yönelik tüketici bilincinin oluşmasına ve gelişmesine katkı yapmıştır (Özçatalbaş, 2005).

Tarımsal üretimde standart geliştirmenin önemini anlayan ülkeler 2002 yılında başlattıkları hareketlerle oluşturduklarıUlusal ve Bölgesel Teknik Çalışma Grupları ile ülkelerindeki tarımsal üretimi hızla Eurepgap Belgesine uygun hale getirmeye başlamışlardır. Bugün dünyada başta İngiltere ve Hollanda olmak üzere toplam 11 ülkede oluşturulan “Ulusal ve Bölgesel Teknik Çalışma Grupları”, belge kapsamında tarımsal üretimin geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin hız kazanmasına katkıda bulunmaktadır. Görüldüğü gibi 2004 yılında 18.000, 2005’te 35.000, 2006’da 57.000 olan üretici sayısı  4 yılda 4,5 kat artarak 2008 yılında 81163 olmuştur(Globalgap,2008). Nisan 2010 itibariyla (Çizelge 1) Globalgap Belgesinin gerekliliklerini yerine getirerek üretim yapan üreticilerin sayısı 100 bini aşmıştır ve her geçen gün artmaya devam etmektedir. Çizelge 1’de ülkelere göre Globalgap kapsamında sertifikalı üretim yapan üretici sayıları verilmiştir. Buna göre sertifikalı üreticiler bazında dünya ülkeleri arasında değerlendirme yapıldığında İtalya ve İspanya ilk iki sıradadır ve toplam belgeli üreticilerin yaklaşık % 40’ına sahiptirler. Bu ülkeleri 6.sırada Türkiye izlemektedir. Çizelge 2’de verildiği gibi dünyada 108 ülkede 102267 üretici Globalgap disiplininde sertifikalı üretim yapmaktadır. Türkiye’nin de içinde olduğu listedeki ilk 9 ülke Avrupa’dadır toplam sertifikalı üreticilerin %80’i Avrupa’da bulunmaktadır. Bunu Afrika, Asya, Güney ve Kuzey Amerika izlemektedir.   Türkiye 2004 yılında Globalgap disiplininde sertifika sahibi üretici bakımından 41. sırada iken 2010 yılında 6. sıraya yerleşmiştir. (Globalgap, 2010). Bu durum Türkiye’de özellikle ihracata yönelik tarımsal üretim faaliyetlerinin İyi Tarım Uygulamaları bakımından son yıllardaki hızlı gelişimi göstermektedir. Yine Çizelge 1’de Avrupa ülkeleri dışında Globalgap sertifikalı üretim yapan üretici sayısı daha düşük de  olsa  bulunmaktadır ve sertifikalı üretim gelişmektedir(Özçatalbaş, 2009).

 

 

 

 

 

 

Pek çok ülkede olduğu gibi özellikle Türkiye’de de yakın gelecekte ihracat potansiyelinin daha da artması ve iç pazarda tüketici bilincinin artarak İTU’nun öneminin kavranmasıyla ve etkin tarımsal yayım ve tarım danışmanlığı hizmetlerinin sonucu olarak kapsamına dahil üretici sayısının ve üretim alanının orta vadede daha fazla artması beklenmektedir. Yine Globalgap standartları sürekli bir gelişme içerisindedir. Özellikle Entegre Çiftlik Güvencesi (EÇG) standartları  kapsamında süreçler sürekli ve periyodik olarak gözden geçirilmekte ve yeni standartlar ve modüller geliştirilmektedir. Standart geliştirme süreçlerinde ilgili paydaşların katkıları olmaktadır. Yeni GLOBALGAP standartlarına göre bitkisel ürünler (meyve-sebze, çiçekçilik-süs bitkileri, yeşil kahve, çay vd.) yanında hayvancılık ve su ürünleri tek bir çiftliğin denetimi kapsamında birlikte ele alınmaktadır. Her bir üretim faaliyeti için belirlenmiş standartların uygunluğu izlenmekte, denetlenmektedir.Bununla ilgili olarak Bitki Üretim Materyali ve Karma Yem Üretim Standartları gibi standartlarda oluşturulmaktadır (Globalgap, 2010).

Türkiye’deki Gelişmeler
Türkiye’de özellikle son 10 yılda ulusal ve bölgesel düzeylerde tarım kesimine yönelik olarak, önemli tartışmalar yapılmakta ve önemli çalışmalar ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmalar İTU ve  Globalgap ile ilişkilidir ve gelişmiş ülkelerdeki bu alandaki genel eğilimlere uygun ve uyumludur. Bunlardan  8 Eylül 2004 tarihinde çıkarılan 25577 sayılı  “İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik (İTUY)” Türkiye’de İTU’nun yasal altyapısını oluşturmuş olup,. İTU’nun benimsenmesi ve yaygınlaştırılması yönünde önemli yararlar sağlaması beklenmektedir. Yönetmelik iyi tarım uygulamalarına uyulması için İl Müdürlüklerinin, üreticilerin, üretici birliklerinin, müteşebbisler ile yetkilendirilmiş kuruluşların görev ve sorumlulukları ile denetim esaslarını kapsamakta olup,  çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla hazırlanmıştır. Dolayısıyla Yönetmelik “uzman bilginin” tarımsal üretime hakim olmasını sağlayacak şekilde önlemleri, kontrol ve denetim süreçlerini ele almaktadır(Özçatalbaş,2009).
Yine 8 Eylül 2006 tarihinde çıkarılan “Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlemesine Dair Yönetmelik (TYHDDY)” ise üreticilerin ihtiyaç duyduğu iyi tarım uygulaması bilgilerinin, danışmanlık hizmetleriyle verilmesini esas almaktadır. Ulusal düzeydeki uygulamalar yanında  Antalya gibi bazı illerde de olduğu gibi yerel girişimler de bulunmaktadır.

 

Sonuç

İTU’nun tarım üreticileri tarafından benimsenmesi, üreticiler ve iç tüketiciler kadar, ihracat yapılan ülkelerin tüketicileri bakımından da son derece önemlidir. Türkiye’de son yıllarda konunun öneminin farkına varılmış ve önemli girişimler yapılmıştır. Ancak özellikle gelişmiş ülkelerde tarım politikasının sağlık, çevre, çalışma, milli eğitim ve çevre politikalarıyla belirgin olan uyumun, Türkiye için de daha belirgin ve geçerli hale getirilmesi üzerinde durmak gereklidir. Dolayısıyla Türkiye’nin tarım politikasının sürdürülebilir yaşam ekseninde ilgili alan politikalarıyla ilişkilendirilmelidir. Bu kapsamda Türkiye, tarım ürünü üreten tüm ülkeler gibi toplum ve çevre sağlığını dikkate alarak sağlıklı ürünlerin topluma sunulmasını sağlamak için tarım üreticilerinin bilimsel bilgileri kullanmalarını sağlamak ve bilimsel bilgileri üretim alanında hakim kılmak durumundadır(Özçatalbaş, 2009). Buna göre mevcut insan ve fiziki kaynakları harekete geçirerek, doğru bir planlama ile üreticilerin etkin yayım ve danışmanlık hizmetlerinden yararlanmalarının sağlanarak, iyi tarım uygulamalarının benimsenmesi ve yaygınlaştırılması üzerinde önemle durulmalıdır. Ortaya konulacak politikaların bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir.

 

KAYNAKLAR
Anonim, 2008. Nüfus, Demografi, Konut,Toplumsal Yapı, Nüfus İstatistikleri ve Projeksiyonlar. www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?tb_id=39&ust_id=11.

Eurepgap, 2004. About Eurepgap. http:www. eurep.org /about.html EUREPGAP,   2004

Globalgap, 2008. Global G.A.P. Facts+Figures. www.globalgap.org/cms/upload/Resources/ Publications/Facts_and_Figures (24 Nisan 2008).
Globalgap, 2010. Global G.A.P. Continuous Growth: GLOBALG.A.P Passes the 100.000 Producer Mark, http://www.globalgap.org/cms/front_content.php?idcat=9&idart=1057. (22 Mayıs 2010).
İGEME, 2004. Yıllar İtibariyle Türkiye Yaş Sebze ve Meyve İhracatı. www.igeme.org.tr.
İGEME, 2008. 2007 Yılı Ocak-Aralık İhracatının Genel ve Sektörel Değerlendirilmesi, www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/IHR /2007yillik.doc.
Özçatalbaş, O., 2005. Toplumsal Sorumluluk, EUREPGAP ve Türkiye. Antalya Ticaret Borsası Dergisi, Sayı 3, Antalya.

Özçatalbaş, O., 2009. TARIMIN STANDARDI : UZMAN BİLGİYE DAYALI  İTU,  TSE Standard Dergisi. Yıl:48/565. Ankara.

Özçatalbaş, O., D. Bostan Budak,  İ.Boz, B.Karaturhan 2010. Türkiye’de Tarım Danışmanlığı Sisteminin Geliştirilmesine Yönelik Önlemler , TMMMOB. Ziraat Mühendisliği Teknik Kongresi 2010, Ankara.

 

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü  07058-Antalya  www.ozcatalbas.ile.biz                                                                                                   


 

 

Ekleme Tarihi
30.05.2010
Ekleyen Kişi
Orhan Özçatalbaş


Paylaş | |
 DİĞER YAZILARI