İlginçtir,bırakın diğer kentlerde yaşayanları,İzmirlilerin çoğunluğu Türkiye’nin en önemli tarım ve tarımsal sanayi ilinde yaşadığını bilmiyor.4 milyonu bulan il nüfusu içinde yüz binin üzerinde çiftçi ailesinin yanı sıra,gıda sektörü ve diğer tarıma dayalı sanayi ve ihracat çalışanlarını da dahil ettiğiniz de ortaya ne çıkıyor?
Yani hem istihdamda hem de tarımsal sanayide İzmir’in söz konusu özelliği ve ekonomik potansiyeli artık mutlaka iyi algılanmalı.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun son verileri gerek bitkisel gerekse hayvansal üretimde İzmir’in Antalya ile birlikte Türkiye’nin en önde gelen ili olduğunu ortaya koyuyor.Hemen arkadan gelen iller ise Konya,Balıkesir ve Mersin.
SORUNLAR VAR AMA-Yukarıdaki ekonomik tabloyu İzmir İl Tarım Müdürü Ahmet Güldal ile birlikte değerlendirdik.Ahmet Güldal,”Hep sorunları konuşuyoruz” diyor.”Tabii ki her şey güllük gülistanlık değil.Zaten kimse öyle olduğunu da söyleyemez” diye ekliyor,”Ancak tarım ve tarımsal sanayide önümüz çok açık.Nitekim İzmir’in performansı da ortada.Bundan böyle biraz da çözüm ve proje odaklı konuşsak,daha iyi olmaz mı?”
BÜYÜK TARIMSAL ÇEŞİTLİLİK-Güldal,kamuoyuna özellikle şu mesajı vermek istiyor;İzmir,3’ncü büyük il.Bir turizm,liman ve sanayi kenti.Ama hepsinden önemlisi,verimli toprakları,uygun iklimi ve doğasıyla 113 tür bitkisel ürün ve 13 tür hayvan yetiştiriciliği yapılan çok önemli bir tarım kenti.Dolayısıyla bizim bütün çabamız bu potansiyeli en yüksek katma değere ulaşıncaya kadar değerlendirmeye çalışmak.Bu çerçevede tarım-sanayi entegrasyonu özel bir önem kazanıyor.
DENGELİ ÜRETİM TABLOSU-İl yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30’u tarım alanı.İzmir’de 2010 yılında gerçekleşen 5.930.132.188 TL’lık toplam tarımsal üretim değerinin yüzde 56,53 ‘ünü bitkisel üretim değeri,yüzde 38,39 ’unu hayvansal üretim değeri ve yüzde 5,08 ‘ini ise su ürünleri üretim değeri oluşturuyor.Ahmet Güldal,”Türkiye’de bu kadar dengeli ve güçlü üretim yapısına sahip başka bir il bulmak çok zor” diyor.
KKYDP UYGULAMALARI-Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Programı (KKYDP) İzmir uygulamalarına dikkat çekiyor Ahmet Güldal.Programın 2006-2010 yılları arasında uygulanan I.Döneminde İzmir’de 78 Ekonomik Yatırım Projesi’ne 15.177.382 TL yüzde 50 hibe desteği sağlandığını söylüyor.I.Dönem KKYDP Makine Ekipman Alımlarının Desteklenmesi programından ise 791 başvuruya 5.296.977 TL yüzde 50 hibe desteği verilmiş.Güldal,”Özetle I.Dönem KKYDP Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programında toplam 20.474.359 TL hibe desteği verilerek 1272 kişiye istihdam sağlandı” diye konuşuyor.
HEDEFLER-Güldal’a göre,KKYDP’nın 2.bölümünde (2011-2015) en az 100 projeli yeni tarımsal tesis ilave etmek hedefler arasında önemli yer tutuyor.Ayrıca ‘Organik Tarım’ ve ‘İyi Tarım Uygulamaları’ndaki ülke liderliğini korumak ve üretim miktarının yanı sıra üretici sayısını iki katına çıkartmayı hedefliyoruz,diyor.Diğer yandan tarımsal örgütlerin hepsinde ‘Tarım Danışmanlığı’ uygulaması kesinlikle hayata geçirilecek.Yine İzmir’de ‘Organize Tarım Bölgeleri’nin (Süs Bitkileri vb.) kurulmasını sağlamak da tarım-sanayi bütünleşmesi açısından önemli bir hedef konumunda.
GIDA GÜVENLİĞİ-İl Tarım Müdürü,İzmir’de üretilerek yurtiçi ve yurtdışı pazarlara sevk edilen tarımsal ürünlerde ilaç kalıntısı riskini tamamen ortadan kaldırmayı çok önemsiyor. Artık büyük hedef,üreticiden tüketiciye kadar olan zinciri kontrol etmek.Başka bir ifade ile tarladan sofraya gıda güvenliği için,kontrol sistemini geliştirmek ve uygulamak.Bu çerçevede ülke süt üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu karşılayan İzmir ilinde ‘Sütte Soğuk Zincir Eylem Planı’nı uygulamaya sokmak çok önemli,diyor.Yani halen yüzde 57 olan sütte soğuk zincir oranı yüzde 100‘e çıkartılacak.Son olarak Ahmet Güldal,örgütlü süt pazarlama yöntemlerini geliştirme ve yaygınlaştırma çalışmalarına ağırlık vereceklerini söylüyor.
İsmail UĞURAL
Ege TV "Tarım ve Ekonomi" Programı Yapımcısı - Hürriyet/Ege Yazarı