Yem maliyeti üreticiyi zorluyor Pekerler Yem Sanayii, yemlik hammadde alım satımı üzerine kurulmuş bir firma…2010 yılında Gaziemir’de (İzmir) bulunan yem fabrikası ve marka hakkını satın alarak Paşaoğlu Yem ve Egeli Zeybek markaları altında yem üretimine başlıyor. Yeni yönetim, mevcut makina parkını elden geçirerek, yeniliyor ve günümüz hayvancılığına hitap edecek konuma getiriyor. Büyükbaş ve küçükbaş karma hayvan yemi üretimi yapan firmanın genel müdürü Mehmet Çengel, gelinen aşamayı şöyle değerlendiriyor… İŞLETME ÖLÇEĞİ BÜYÜYOR- Türkiye’de hayvancılığın önemli ölçüde geliştiğini söylüyor. Mehmet Çengel, ”Geçmiş yıllarda tamamen çok küçük aile tipi işletme niteliği söz konusu iken, son dönemde orta ölçekli yapıya doğru adımlar atılmaya başlandı. Daha önceleri 100 başlık işletmeler telaffuz bile edilmezdi, ancak şimdilerde bu ölçekte çok sayıda yeni yatırım yapılıyor. Ne var ki hâlâ 3-5 inekten oluşan aile işletmeleri büyük çoğunlukta, işimiz kolay değil fakat potansiyel büyük” diyor. FABRİKA SAYISI- Geçmiş yıllarda yem fabrikaları, bayi bazlı satışlara ağırlık veriyorlarmış. Oysa şimdi hedef müşteri olarak profesyonel çiftlikler ve süt alımcısı mandıralar ön plana çıkmış. Mehmet Çengel, önümüzdeki 5 yıl içinde sektörde büyük değişiklikler olacağını düşünüyor. Özellikle süt işleyen büyük fabrikaların yem imalatına girmesi, diğer süt fabrikalarının da bu yolda hazırlıklar yapması sektörün yapısını belirgin bir şekilde değiştirecek, diyor. Ortaya çıkacak yeni gelişmelerin de, bugün piyasada yer alan bazı işletmelerin üretimini durdurması sonucunu doğuracağını vurguluyor. Halen yaklaşık 500 adet olan fabrika sayısının oldukça azalacağı ve şu anda piyasada belirleyici olan 3-4 firmanın daha ön planda olacağı bir yapının oluşacağını söylüyor. HAMMADDE FİYATLARI- Çengel, AB kriterleri çerçevesinde yem fabrikalarının daha güvenilir ve kontrollü bir yapıya gittiğini söylüyor. Ancak hammadde fiyatlarındaki aşırı dalgalanmaların yem sektörüne büyük darbe vurduğunu da ifade ediyor. Gerçekten de son bir yılda kepekte yüzde 56, arpada yüzde 31, mısırda yüzde 57 ve ayçiçeği küspesinde de yüzde 78 artış olduğu göz önüne alınırsa, durumun ciddiyeti daha iyi anlaşılıyor. YENİ YATIRIM- Teknik kadro dahil 25 çalışanı olan fabrikanın mevcut saatlik kapasitesini ve yem kalitesini artırmaya yönelik yeni makina alım görüşmeleri devam ediyor. Ayrıca stok sahasını genişletme amacıyla önümüzdeki aylarda yaklaşık 3 bin tonluk çelik silo yapımına başlayacakları bilgisini veriyor Mehmet Çengel…Bu arada işletmelere yönelik özel rasyon yapmak en önemli hedefler arasında. ANA SORUNLAR- Çengel’e göre, hayvancılık sektöründeki ana sorunlar şöyle: Birim hayvan başına alınan verimin düşüklüğü…Üreticilerin yeterince örgütlü yapıya kavuşturulamaması…Kaliteli kaba ot temini…Yanlış yapılan hayvan ve karkas ithalatı…Et ve süt piyasalarındaki aşırı dalgalanmalar…Kredi ve hibelerin hayvancılıkta yıllarını vermiş işletmelere öncelikli verilmemesi…Yemlik hammadde ithalatının zamanlama açısından iyi planlanamaması… NE YAPILMALI- Dışarıdan kesimlik hayvan getirme yerine ülke iklimine uygun damızlık hayvanların ithali…Özellikle Tarım Bakanlığının sahada daha aktif yer alarak tarımın ve hayvancılığın reel sorunlarını yerinde görmesi…Üniversitelerin çiftçi ve fabrikalar ile daha çok buluşması…Örgütlü üreticilerin ön planda olduğu bir modelin oluşturulması…Ulusal et ve süt konseyinin daha gerçekçi ve etkin bir yapıya kavuşturulması…Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nin daha aktif olması…Yemdeki KDV oranının yeniden düzenlenmesi…Ve hayvan başına prim desteği yerine eskisi gibi üretilen süt kg. başına başına prim verilmesi… |