Geçmişten Geçmişten günümüze ürün konseyleri ile ilgili gelişimi, biraz eski biraz yeni gelişmeleri değerlendirerek sizlerle bir dizi yazıyı paylaşacağım.
Farklı ürünlerin ,konseylerinin yaşadığı ortak ve farklı sorunlara göz atmış olacağız.
Geçtiğimiz günlerde ürünler ve ürün konseyleri haberleri sıkça medya da yer almaya başladı.
Öne çıkan ürünler , turunçgil, süt , zeytin, pamuk’tu.
Fındık, bu serinin başı ve en şanslı olan ürün en güçlü olduğumuz .
Fındıkta yaşadığımız sorunlar, geldiğimiz yer. Diğer konseyler içinde bir örnek teşkil ediyor.
Biz şimdi, yeni kurulmuş ürün konseylerine ve tanıtım guruplarına bakalım.
En son kurulanlardan biri turunçgil konseyi . Yıllardır beklenen düş ,geç de olsa hayata geçti.
Televizyon , gazetelerde turunçgil ‘in faydalarını anlatan reklamları görünce hem çok sevindim. Hemde buruk bir üzüntü hissetim. Böyle doğru,gerekli bir uygulama için neden bu kadar geç kalmıştık.
90’lı yılların sonundan beri gerek üreticinin, gerekse ihraçatçıların turunçgil konseyi için yıllarca bakanlık ve TOBB yetkililerineanlatıp beğendirdiğimiz fikirler, iş finasman bölümüne gelince hep erteleniyordu.
Aytüb (Tuyed) eski başkanı Uğur Paksoy ve Adana çiftçi birliği eski başkanı Cumali Doğru o dönemde çok mücadele ettiler .
Devleten para istemiyoruz iç ve dış pazara satılan ürünlerden kesilen küçük bir fon arge ve tanıtım pazarlama faliyetlerine ayrılsın istiyorduk.
Buna geçmiş dönemin bürokratları ve Tobb yönetimi hiçbir zaman sıcak bakmadı.
Tobb her zaman bu tarz yaklaşımları arka bahçesinden rol çalınıyor yada kurumun yetki ve gelir paylaşımı olarak gördü.
Sonunda ortaya çıkan üretici birlikleri yasası üreticiyi memnun etmeyen bir şekilde çıktı. Hatta üreticiler, bunun dernekler yasasından ne farkı var diye sordular ama doyurucu bir cevapta alamadılar.
Turunçgil üreticileri; Adana da Aytüb (Tuyed), ile başlayan, örgütlenmelerErzin,Erdemli,(Ertüb)Mersin Antalya ‘ya kadar üreticiler bir araya gelip üretici birliklerini kurdular.
Şimdi soracaksınız, bu turunçgil tanıtım kampanyasının finansmanı nerden bulundu diye.
Dış Ticaret Müsteşarlığı ihracat tanıtımından bir bütçe aktararak bu kampanyanın yapılmasını sağladı. Akdeniz İhracatçılar birliği ve Turunçgil konseyi üyeleride bu çalışmayı desteklediler.
Üretetici, Örgütleri,İhracatçılar, Turunçgil paydaşları içinde kamununda yer aldığı konseyde finansmanının kamunun elinde olması parayı veren düdüğü çalar deyişini hatırlatıyor.
Ama durum ,paranızı size geri vermek yada sizin malın tanıtımını biz daha iyi yaparıza da benzetilebilir.
Turunçgil üretiminin iç dış tüketiminin tanıtımını yapmak ;
Dış Ticaret Müsteşarlığının ukdesinde mi olmalı? Yoksa ilgili konseyin uktesinde mi olmalı?
Çünki bu iki yaklaşım zeytin konseyinde tartışma çıkarıp zeytin konseyini ikiye böldü.
İhracatçılar tanıtım fonlarının dış pazara, kimi konsey üyeleride iç pazara yönelik olmasını istiyor.
Doğru soruları sorarak bu işin doğrusunu bulmak zorundayız.
Ürünler önemli.Ürün Konseyleride. Tanıtım çalışmalarıda.İç pazarda.Dış pazarda.
Paydaşlık zor zenaat. Bunu beceremeyene sürdürülebilir başarı öyküsü yok bu yüzyılda.
Ey kriz , bu güne kadar bir araya gelemeyenlere bir vesile olmayacakmısın?
Kemal Erdoğan.
|