Değerli okurlar ,sizlere bir süredir ürün konseyleri ile ilgili düşüncelerimi yazıyorum.
Çünki inancım o ki , türk tarım ve gıda sanayine ait sorunlara uzun vadeli kalıcı çözümler üretebilmek için, üretimden tüketime kadar olan süreçte varolan paydaşlar arasında öncelikle iletişim ve etkileşim kalitesini artırmak zorundadır.
Sırasıyla,turunçgil,pamuk,şimdide zeytin ile ilgili bir yazı yazmayı planlıyordum.
Fakat Adana ‘da düzenlenen Ulusal Turunçgil Konseyi toplantısı, zeytin konseyi yazısının önüne geçti.
Nisan ayında Adana ‘da geniş bir katılımla organize edilen Ulusal Turunçgil konseyi toplantısı, ürün konseyleri ve bu konseylerin sorunları hakında önemli ipuçları verdi.
Öncelikle ,Antakya,Adana,Mersin,Antalya,İzmir,İstanbul dan tüm ihracatçı birliklerinden,ihracatçıların, geniş katılımı vardı.
Erzin’den Adana,Tarsus,Mersin,Erdemli’den üreticilerin, Ankaradan, koruma kontrolden ve çevre illerden kamu görevlilerinin katıldığı yaklaşık 500 kişilik bir toplantı idi. Uzun yıllardır yapılan en geniş turunçgil paydaşları toplantısıydı.
Toplantıda , ihracatçı,üretici,kamu, temsilcilerileri konuşmacı olarak görüşlerini sundular.
Her konuşmacı paydaş diye söze başlamasına rağmen kendi sektörünün sorunlarına odaklı konuşmalar yaptı.
Konsey toplantısından sonra Ulusal Turunçgil Konseyi’inn bir ortak bildiri sunmaması önemli bir eksiklikti.
Ürün konseylerinde bir araya gelen paydaşların kendi menfatlerini savunmaları tabiki anlaşılabilir bir durum.Konseyden beklentimiz ,sektörün ortak sorunlarına çözüm üretmesi ,meydana gelebilecek sorunları önceden öngörüp önlemesi .
Toplantıda öne çıkan bir eleştiride turunçgil tüketimi ile ilgili yapılan reklam ve tanıtım filmlerinin üreticiler tarafından beğenilmemesi oldu.
Ulusal Turunçgil Konseyi’nin en büyük sorunu konseyin üzerine yüklenen görev ve sorumlulukları yerine getirebilemesini sağlayacak bir gelirinin olmaması .
Ulusal Turunçgil Konseyini bu görevleri yerine getircek maddi gelirleri yok.
Ürün bazlı Üretici örgütlerinin üzerlerine yüklenen görevleri gerçekleştirecek gelirleri yok,
Turunçgil ihraç eden ihracatçı firmaların ,DTM ile müşterek yaratıkları ihracat gelirlerinden yaratılan bir fon var. Bu fonun amacı Turunçgil dışsatımına yönelik çalışmalar yapmak iken; İhracatçı firmaların ve DTM nin öngörüsü ile iç pazardaki tüketime yönelik ve Ulusal Turunçgil konseyinin çalışmalarına bu fondan destek sağlanıyor.
Bu toplantının gerçekleşmeside Narenciye Tanıtım Gurubunun ,ihracatçıların katkıları sayesinde oldu.
Burda zeytin örneği ile turunçgili karşılatırdığımızda , ciddi bir yaklaşım farkı görüyoruz.
Turunçgil Konseyi gibi finasmanı olmayan zeytin konseyinde yaşanan en büyük tartışma , Zeytin tanıtım gurubunun , zeytin ve zeytinyağı için iç tüketime yönenlik tanıtım ve çalışmalara destek vermemesi zeytin konseyinde ciddi tartışmalara sebep olmuştu. Sonuçta zeytin konseyi ikiye bölünerek ciddi bir yara aldı.
Burada Ulusal Turunçgil Konseyinde , Narenciye Tanıtım Gurubunun yaklaşımını takdir etmek gerek.
Fakat bu konu sürüncemede bırakılmayacak kadar önemli.Çünki ürün konseyleri çok önemli.
Turunçgil konseyinin mevcut finasman yapısıyla çok etkili olmayacağı ortada.
Bu işin sorumlusu, ürün konseyleri kanunu çıkarken ‘’finasman ‘’ bölümünü atlayan siyasetçiler ve bürokratlar.
Aynı siyasiler ve bürokratlar benzer hatayı ürün bazlı üreticiler kanun tasarısında yaptılar.
Bu tarz toplantılarda üretici örgütlerine neler yapması gerektiğini sıralayan ,siyaset,ihracatçı, bürokrat yetkililileri bu görevleri sayıca kalabalık üretici topluluğa aktarmak ,bu görevleri hayata geçirmek zorunda olan üretici örgütlerine gereken maddi desteği sağlamadılar.
Ulusal Turunçgil Konseyi’ nin yönetiminde , Meyva Suyu Endüstrisi Derneğinin alınmamsı ise çok önemli bir eksiklik. Unutuldu ,atlandı deseniz bu da ciddi bir hata. Meyva suyu endüstrisi derneği başkanı Alaaddin Güç bir an önce konsey yönetimine davet edilmelidir.
Yazının sonuna gelirken tekrar ürün konseylerinin önemine vurgu yapmak istiyorum.
Ürün konseyleri yeni kurulmuş yapılardır. Eksik yönleri mutlaka var . Ekmeğimizi kazandığımız, gıda üretiğimiz bu sektörde sağlıklı ve sürekli südürülebilir bir başarı istiyorsak ürün konseylerine sahip çıkmalıyız.
Ürün konseyindeki tarafların paydaş yaklaşımına geçmesi zaman alacak bir süreç..
Devlet ve siyaset , ürün paydaşları ,ürün konseylerinin sağlıklı yürümesini istiyorsa ürün konseylerinin ve ürün bazında kurulan üretici birliklerinin finasman sorununa çözüm bulmak zorunda.
Turinçgil paydaşları bu zor göreve talip olmuş Turunçgil konseyi başkanı Ali Kavak’a yönetim kuruluna destek vermeliler.
Panele başkanlık yapan DTM Müsteşar Yardımcısı Şevket Ilgaç’ın konulara yaklaşımının toplantıya ciddi katkılar yaptığını söylemeliyim. Sabırla sonuna kadar katılımcıları dinledi ve katılımcıları çözüme odaklı konuşmalara yönlendirdi.
Kemal Erdoğan.
|