Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 21 Kasım 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Yazarlarimiz » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler


Tarımsal Öğretimin Önemi ve Sorunları
 
Prof. Dr. İbrahim Ortaş 
 
Çukurova Üniversitesi  -  [email protected]
 
Dünyanın en eski eğitim mesleğidir tarım. Yerleşik hayata geçen insan toplulukları tarım yapmaya başlamakla birlikte, bilgi ve görgülerini doğrudan gelecek kuşaklara aktarma yolu ile bir tür eğitim uygulamaktaydılar. Artan nüfus ve oluşan tarımsal üretimin depolanması konusunda yaşanan sorunlara karşılık kendi çaplarında araştırmalar ve yaratıcılıklar sergilemişlerdir. İnsanlığın 15 bin yıllık geçmişinden (Göbekli Tepe kazıları 15 bin yıl öncesine kadar) günümüze kadar tarım, toplayıcılıktan endüstriyel (biyoteknoliji-nanoteknoloji) tarım sürecine kadar önemli bir gelişme gösterdi. İnsanlığın yerleşik tarım hayatı tarihi aynı zamanda bir insanlık tarihidir.

Artan Dünya Nüfusu Tarımsal Üretimi Zorluyor

İlkel komünal hayattan, sanayi toplumuna kadar olan uzun süreçte, tarım, geliştirilen ilkel tarım teknikleri ile üretimi sağlamış. Sanayi devrimi ile birlikte tarımda makineli sürece geçildi, gübreleme, sulama teknikleri, tohumda ıslah çalışmaları 1900’lü yılların son çeyreğine kadar verim artışını sağlanmıştır. Ancak son yüzyılda dünya nüfusu ciddi oranda arttı ve bugün dünya nüfusu 7 milyarı aştı. Tarım topraklarının miktarı artmadığı gibi, amaç dışı kullanım nedeniyle azalmaya uğradı. Günümüz tüketim toplumlarında 7 milyar insanın günden güne gıda talebi artmaktadır. Ancak günümüz tarım eğitimi ve teknolojisi ne yazık ki tarımsal üretimi daha fazla artıramamaktadır. Özellikle ülkemizde son 10 küsur yıldır uygulanan tarım teknikleri ile buğday, mısır ve diğer bitkilerde verim artışı hep aynı kalmaktadır. Tarımda verim artışının sağlanması, önümüzdeki yıllarda artan nüfus artışının doğa üzerinde daha ciddi baskılar oluşturacağını ve yeni arayışlara neden olabileceğini gösterecektir. Günümüzde tarım,bu bağlamda epey önem arz etti.2008 yılında dünyada görülen buğday ve pirinçfiyatlarının artışı, sonrası bazı ülkelerin vakit kaybetmeden, tahıl ihracatını durdurduğunu gördük.

Tarım Daha da Önemli Hale Gelmektedir
 
Bu bağlamda tarım hep önemli olmakla birlikte,önümüzdeki yıllarda toprağa olan ihtiyaç daha da artacaktır. Birçok gelişmiş ülke,gelecekte toplumlarına yeterli gıda sağlayabilmek için Afrika'da geniş miktarda tarım arazisi satın almaktadır.
 
Bu bağlamda tarım ve toprak bugün çok önemlidir. Artan gıda talebi ve fiyatlarının yüksekliği de ciddi bir mesele. Endüstriyel tarım yöntemi sonucu, ürün kalitesinin sağlık eksenli olarak sorgulanması, ekolojik tarım tekniklerinin daha derinden araştırılmasını zorunluluk haline getirmektedir. 1980’li yıllarda başlayan biyoteknoloji, tarımda halen beklenen ürün artışını sağlayamamıştır. Türkiye, tarım teknikleri, kimyasal ilaç, gübre, tohum ve enerji yönünden dışa bağımlı durumdadır.Çiftçiler,son yıllarda tarımsal üretimin pahalıya mal olmasından ve satış fiyatlarının oldukça düşük olmasından yakınmaktadır.
 
Üretim artışındaki stabil durum, üretimin pahalı olması ve tarım teknikleri yönünden dışa bağımlı olmamız, ciddi eleştiri konusu olmakla birlikte, sorunun çözümüne yönelik bilim kuruluşlarının cevap verdiğini söylemek zordur.

Tarım Eğitimi, İleri Temel Bilimler ve Mühendislik Bilgisi Gerektiriyor
 
Tarım biliminin günümüzde temel bilimler ile iç içe olması, ileri hassas tarım teknikleri ve mühendislik bilgisini gerektirmektedir. İleri bilgi teknolojisi bilgisine sahip olunmadan, yeni bitki ıslah çalışmaları, tarım teknikleri, tarımsal kimyasal mekanizmalar geliştirilemez. Son yıllarda katıldığım bütün uluslararası bilimsel toplantılar, biyokimya, moleküler biyoloji, ileri düzeyde fizik ve matematiğin tarım biliminde kullanıldığını göstermektedir.Uzaktan algılama, ileri istatistik, iklim değişimleri, çevre kimyası ve mikrobiyolojisi, biyoteknoloji, nanoteknoloji, moleküler biyoloji gibi alanlardaki bilgiler kullanılarak tarımsal araştırma ve üretim yapılmaktadır. Bütün bu alanların tümü temel bilimlerin iyi kavranmasını ve inovatif yaklaşımları içeriyor. Bugün ıslah, genetik bilimi, uzay çalışmaları, gıda ve sağlık konuları çoğunlukla tarım ve tarıma dayalı alanlar ile doğrudan ilgilidir; ancakkongrelerde sunulan çoğu konuşmayı ve yayınlanan çoğu makaleyi eğitimimizin yetersizliği nedeniyle, anlamakta zorlandığımızı belirtmek zorundayım.
Ülkemizin tarım eğitiminin çağın gereğine uygun olarak yeniden organize edilmesi kaçınılmaz görünüyor. Tarım ve gıda zinciri gibi geniş bir alanda topraktan insan sağlığına kadar olan spektrumda,konuları derinlemesine anlayacak ve kavrayacak akademik bilgiye sahip bir mühendislik eğitimi zorunlu görünüyor. Günümüz Ziraat eğitimi yukarıda belirtiğim sorunları çözmekte yetersiz kalıyor.

Tarım Eğitimi Yıl Dönümleri Sembolik Kutlama yerine Sorunları Tartışıldığı Platformlara Dönüşmelidir

Tarım Eğitiminin168. yılının kutlandığı sembolik törenlerinartık ötesine geçmemiz gerekiyor. Tarım eğitimi yıl dönümünde tarımın eğitiminin sorunları ve yeni alternatif yaklaşımlar sorgulanması yapılmalı. Ayrıca geçmişten günümüze tarımın sorunlarıve tarım eğitiminin nitelikli hale getirilmesi konulu,forum ve beyin fırtınalarının yapılması gerekiyor.Tarım bilimcileri olarak, insanlığın gıda üretimi ve üretim planlanmasında sorumlu olan mühendisleri olarak, bu sorunlara artık duyarsız kalamayız.
 
Tarım hep önemliydi; ancak yarın daha da önemli olacak. Artan nüfus baskısının toprak ve çevre üzerindeki olumsuz etkisi, iklim değişimlerine bağlı olarak yetersiz üretim, ürünlerin kalitesi, sağlıklı gıda üretimi, raf ömrün uzatılması için kullanılan kimyasalların toplum sağlığı üzerindeki etkisi, katma değeri artırılmış endüstriyel gıdalar gibi konuların tümü ciddi araştırma ve eğitimgerektiriyor. Geleceğe yönelik, plan program ve öngörülerin oluşturulması ve gerekli önlemlerin alınması yine, bilimselve güçlü bir tarım eğitimi ile sağlanabilir. Bütün bu sorunlar ancak tarımın ve tarımsal mekanizma ve planlamaların bilinmesi ile aşılır.

Sürekli Eğitim Şart
 
Günümüzde bilginin katlamalı olarak gelişmesi beraberinde sürekli eğitimi de zorunlu hale getirmiştir. Bu bağlamda ziraat fakültelerinin sürekli eğitime önem vermesi ve aralıklarla mezunlarını yeni bilgiler ile donatması kaçınılmazdır. Çiftçi eğitim seminerleri, yeni bulguların doğrudan çiftçiye kazandırılması ayrıca önemlidir. Doğaya açık işleyen mesleğin bilim insanlarının akademik kaygılara dayalı çalışmalar yerine somut sorun çözmeye dayalı araştırmalara yönelmesi tarım eğitiminin diğer önemli bir konusudur.
 
Bertrand Russel’ın sözü örnek verilebilir: ABD’ de, “Herhangi bir çiftçinin turpu gür çıkmadıysa, Wisconsin Üniversitesi yönetimi profesörü turp üreticisine gönderir, inceleme yaptırır ve konu ile ilgili bilimsel izah alır.”Günümüz Türkiye’sinde ise Çiftçi, Tarım Bakanlığı ve Üniversite arasındaki ilişki kopuktur. Ülkemizde tarımsal yayım hizmeti yetersizliği tarımsal eğitimimizin diğer önemli bir sorunudur. Üniversite toplum ilişkisi, yayım ve teknik yardım hizmeti yapılmadığı gibi, kamuoyu tarafından da bu husustabir talep oluşmamaktadır.

Tarımsal Öğretimin Nitelikli Geleceği Tehlikededir
 
Tarım eğitimininbu bağlamda en ciddi sorunu,ÖSYM sınav sonuçlarına göre 200.000.sıradaki öğrencilerin böylesi önemli bir meslek eğitimini tercih etmeleridir. Açıkçası yetersiz akademik bilgiye ve kapasiteye sahip öğrencilerin doğal olarak geniş bir ilgi alanı olan mesleğin bir bütün olarak anlaması ve öğrenmesi de zor olacaktır. Öğrenciler ile yaptığım bazı sorgulamalarda İngilizceyi hiç bilmedikleri, bazı temel tarım kavramlarını bilmedikleri görülüyor. Son sorumluluk hepimize ait. Bu durum, ileride mesleğin akademik fidanlıklarının da zayıflamasına, ayrıca bugün birçok yönden girdi yönünden dışa bağımlı tarımımızın yarın daha bağımlı hale gelmesine neden kapı açacaktır. Uzun vadeli olarak, tarım eğitimi ve biliminin tehlike çanlarının çaldığını şimdiden görüp önlem almakgerekir. Hiç zaman kaybetmeden liseden temel bilimleri iyi öğrenmiş, akademik kavrama yeteneği iyi olan öğrencileri ziraat fakültelerine kazandıracak mekanizmalar üzerinde çalışmak zorunda.
 
Bu bağlamda Türkiye’de akademik ve araştırma alt yapısı tamamlanmış uluslararası ölçekte ileri düzeyde eğitimi ve araştırma yapan bir fakülte ve üniversitemizin olması birçok yönden önemli olacaktır.

Öneri olarak;
 
1.Yeterli akademik kadroya sahip olmadan yeni Ziraat Fakülteleriaçılmamalı,
2. ÖSYM sınav sonucuna göre,Ziraat Fakültelerinin ilk 5000 sıralamasındaki adaylara burs verilmeli,
3.Tarım eğitimi yeniden revize edilmeli ve kaliteli eğim sürecine geçilmeli,
4.Tarım Eğitimi Anabilim dalı kurulmalı,
5. İleri Tarımsal Araştırma Merkezleri ve Enstitüler Kurulmalı,
5. Bakanlıklara bağlı Tarımsal Araştırma Enstitüleri, üniversiteler ile organik bağ oluşturmalı,
6. Üniversite, tarım teşkilatları ve çiftçi arasında sistematik yayım faaliyeti başlamalıdır.

Sahip olduğumuz coğrafi yapı, ekolojik koşullar ve toprak yapısı yönünden gıda üretimi hususunda kendi kendine yetebilecek şanslı ülkelerin başında gelmekteyiz.Ancakbugün yukarıda belirtiğim birçok nedenden dolayı, tarımda teknoloji ve girdi yönünden dış bağlı duruma gelmiş bulunmaktayız.Ayrıca birçok ürünü de ithal ediyoruz. Bu tabloyu Türkiye hak etmiyor. Başta tarım bilimcileri olmak üzere hepimize büyük görevler düşüyor.
 
Tarımın ilk başladığı, insanlığın karnını doyurarak geliştiği bu topraklarda aç kalmamak için şimdiden tarıma ve tarım eğitimine önem vermeliyiz. Öncelik tarımsal öğretimi nitelikli hale getirmek olmalıdır. Temel tarımsal araştırmalara ayrıca öncelik verilmelidir. Türkiye'nin bu konuda iyi yetişmiş tarım bilimcileri var ve bu kişiler, bu sorunun üstesinde gelebilecek güçtedirler.


 

Ekleme Tarihi
10.01.2014
Ekleyen Kişi
İbrahim Ortaş
Etiketler: Tarımsal Öğretimin, Önemi ve Sorunları, Prof. Dr. İbrahim Ortaş, makale


Paylaş | |
 DİĞER YAZILARI