Çiftçi Defteri
    TÜRKÝYENÝN EN GÜVENÝLÝR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Þifre
Beni Hatýrla    
Þ. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 30 Mayýs 2023 Salý
Haberler Yazarlarýmýz Basýndan Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Þuan Buradasýnýz: Ana Sayfa »  Yazarlarimiz » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gýda
 Ýçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancýlýk
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarým
 Çevre, Enerji
 Biliþim, Teknoloji
 Tarým Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarýmsal Desteklemeler

 
 
ÞEVKET ÖZÜGERGÝN



 
 
DÜNYA EKONOMÝLERÝNDE BÝR GEZÝNTÝ



Küresel finansal krizden bu yana 5 yýl geçti. Ancak etkileri halen ortadan kaldýrýlamadý.Dünyanýn belli baþlý ekonomilerinde büyüme ve iþsizlik sorunlarý halen tam olarak çözülemedi Doðrusunu isterseniz, bu sorunlarýn nasýl çözüleceði konusunda da halen bir mutabakata varýlmýþ deðil. Þimdiye kadar uygulanan ve uygulanmaya devam edilen çözüm yolu, düþük faiz ve parasal geniþleme olarak görülmektedir. Bu politikanýn esasýný þu þekilde özetlemek mümkündür. Piyasalara para basarak bol kaynak verilecek, faizler düþürülecek ve düþük tutulacak, bol para arzý bir ölçüde enflasyona sebep olacak, faizler enflasyon düzeyinin altýnda kalacak yani negatif reel faiz ortamý yaratýlacak, tasarruf reel gelir getiremez durumda kalýnca insanlar tasarruf etmek yerine yatýrým ve tüketim harcamalarýný arttýracak ve böylece ekonomi canlanacak, büyüme hýzý artacak ve ek istihdam yaratýlacaktýr.



Þimdi dünyanýn en büyük ekonomilerindeki geliþmelere bakalým.

ABD’nin ekonomik açýdan kendini toparlamaya baþladýðýný söyleyebiliriz.

Geçen yýl büyüme % 2,2 idi. Bu yýl 2’nin altýna inmesi bekleniyordu. Ancak hem istihdam hem de emlak piyasalarýnda canlanma baþladý. Büyüme tahmini yeniden %2’nin üzerine çýktý. Bu beklenti, FED in parasal geniþlemeyi sonuçlandýrabileceði tartýþmasýyla birleþince dünyanýn en büyük ekonomisi ABD yeniden çekim merkezi oldu. Dolar güçlendi. Hazine kaðýtlarýnýn faizleri yükseldi. Piyasa faizleri de yükselmeye baþladý.

%7,7ye gerileyen iþsizlik oraný kriz baþladýktan sonra en düþük seviyedir. Borsalar yükselmeye baþladý.Daha alýnacak çok mesafenin olduðu doðrudur ama ABD de normalleþmenin baþladýðýný söylemek de mümkündür

Kriz döneminde kaybedilen tüketici/yatýrýmcý güveninin yeniden kazanýlmaya baþlandýðý anlaþýlmaktadýr.

Dünyanýn en büyük ikinci ekonomisi Çin’dir. Ülke genelde % 10’nun üzerinde bir büyüme hýzýna sahiptir. 2012 yýlýnda ise büyüme hýzý % 7,8 e gerilemiþtir. 2013 yýlýnda ise büyüme hýzý % 7,5 olarak beklenmektedir. Büyüme hýzýndaki gerilemenin temel nedeni, Çin’in ana ,ihracat pazarlarý olan ABD ve Avrupa’daki ekonomik durumdur.

Çin, ihracat pazarlarýndaki kaybýný, iç talebi arttýrarak kapatmaya çalýþmaktadýr. Bu da bütçe açýklarýnýn giderek artmasýna sebep olmaktadýr.

ABD ve AB pazarlarý geniþlemediði sürece Çin’deki sýkýntýnýn sürmesi ihtimali yüksektir. Her þeye raðmen Çin’deki iþsizlik oraný % 4,1 ile ABD ve AB ülkeleri ile mukayese edildiðinde oldukça düþüktür.

Dünyanýn en büyük 3. Ekonomisine sahip Japonya da krizi daha çok para basarak ve faiz hadlerini düþük tutarak çözme politikasýný uygulamýþtýr Ancak görüldüðü kadarýyla büyüme bir yana,resesyona girilmiþtir ve bu durumdan yine ve daha fazla para basarak kurtulmanýn yollarý aranmaktadýr.

Özel sektörün tasarruf hacmi azaltýlamamýþtýr. Enflasyon hedefi % 1’den % 2’ye çýkarýlmýþ ancak fiyatlarda düþme beklentisi kýrýlamamýþtýr. 1990’larýn baþlarýnda en az borçlu olan 

Japon kamu kesimi þimdilerde en fazla borçlu olan kamu kesimi haline gelmiþtir Bu duruma gelinmesinde siyasetçilerin, alýnacak önlemler konusunda anlaþamamalarýnýn da etkisi olduðu bilinmektedir.Bir baþka neden de geçen yýl yaþanan nükleer afet ve tsunaminin verdiði zararlardýr.

Küresel krizden en çok etkilenen ekonomik bölge olarak AB’ni göstermek yanlýþ olmayacaktýr.

Bölgenin en önemli sorunlarý kamu borcu, iþsizlik ve ekonomik daralmadýr.

AB kriterlerine göre kamu borcunun milli gelire oraný %60 ý ve bütçe açýðýnýn milli gelire oraný % 3 ü geçmemelidir. Ancak bu kriterlere uyan AB ülkesi yok gibidir.

Uluslararasý Para Fonu (IMF) verilerine göre, Euro Bölgesi ülkelerinin 2010 yýlýnda kamu borçlarýnýn GSYH'ye oraný ortalama yüzde 85 seviyesindeyken, bu rakam 2012 sonu itibariyle yüzde 93'e çýkmýþtýr.ý. Söz konusu rakamýn 2013'te de yaklaþýk yüzde 95'e ulaþmasý beklenmektedir..

AB Komisyonu'nun Kýþ Ekonomik Tahminler Raporu da Euro Bölgesi'nin ekonomik performansý hakkýnda negatif bir görüntü çizmektedir. Raporda, Euro Bölgesi'nin 2012 yýlýnda yüzde -0,4 beklenen küçülme oraný yüzde -0,6'ya indirilmiþ ve Euro Bölgesi'nin bu yýlki büyüme beklentisi de 0,1'den -0,3'e revize edilmiþtir.

Euro Bölgesi'nin en önemli sorunlarýndan iþsizlik oraný da Ocak ayýnda yüzde 11,9'la tarihinin en yüksek düzeyine çýkmýþtýr.. Euro Bölgesi'nde iþsizlik oraný geçen yýl sonunda yüzde 11,8 ve bir yýl önce yüzde 10,8 düzeyindeydi.

Ýþsizlik oranlarý Yunanistan'da yüzde 27 ve Ýspanya'da yüzde 26,2'ye kadar týrmanýrken, borç krizindeki diðer ülkelerden Portekiz yüzde 17,6, Kýbrýs Rum kesimi ve Ýrlanda yüzde 14,7'yle ön sýralarda yer almaktadýr.

Türkiye’nin durumu ise yukarýda söz ettiðimiz ülkelerle mukayese edildiðinde bir ayrýþma göstermektedir. Diðer bütün ülkeler ekonomik büyüme hýzlarýný arttýrmaya çalýþýrken Türkiye, cari açýðýn kontrolü ve finansal istikrarýn bozulmamasý için küçülme ya da bir baþka deyiþle ‘dengeli büyüme’ modelini seçmiþtir. Tartýþýlan konu sözkonusu dengenin hangi noktada kurulabileceðidir. Tahminler büyüme ,cari açýk ve finansal istikrar üçlemesinde,büyüme faktörünün öncelik kazanacaðý þeklindedir.

Ekleme Tarihi
20.03.2013
Ekleyen Kiþi
Þevket Özügergin
Etiketler: Dünya Ekonomilerinde Bir Gezinti,ÞEVKET ÖZÜGERGÝN


Paylaþ | |
 DÝÐER YAZILARI