ŞEVKET ÖZÜGERGİN
PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTISININ ÖNEMİ
Ekonomik alanda küreselleşme işte böyle bir şeydir. Merkez Bankası’nın son açıklamasında da belirttiği gibi, küresel düzeyde para ve maliye politikalarına ilişkin belirsizlikler ve bunların yol açtığı oynaklık arttığında ortaya çıkacak gelişmeler bir ülkenin fiyat istikrarını ve finansal istikrarını bozabilir. Ülkeler de, istikrarı bozmamak için, yine ekonomik kurallar içinde gerekli önlemleri alırlar. Türkiye’de de yapılmaya çalışılan budur. 23 Temmuzda faiz koridorunu genişletici yönde, ölçülü bir adım atılmasının gündeme alınacağı bildirilmiştir.
İki ay öncesine döndüğümüzde, Türkiye’de farklı bir ekonomik gündemin varlığını görüyoruz. Döviz kurları istikrarlı, faizlerin düzeyi aşağı yönde, borsa gelişmekte ve büyüme tahminleri % 4-5 aralığında idi. Sonraları çok değişik bir tablo ortaya çıktı.
Amerikan Merkez Bankası(FED) ucuz ve bol likidite döneminin bu yılın sonundan başlayarak sona erdirilebileceğini açıkladı. ABD’de ekonomik toparlanma eğilimi ile birlikte uzun vadeli faizler yükseldi. Gelişme yolundaki ülkelerden hızlı para çıkışları başladı. Örneğin ,Türkiye’den Mayıs ayında çıkan para miktarı 8 milyar doları buldu. Yabancı yatırımcıların doğrudan yatırımları sonucu elde ettikleri temettüleri bile, yeniden yatırma veya işletme sermayesi olarak kullanmak yerine yurt dışına transfer ettikleri ifade edildi.
Piyasalardaki belirsizlikler nedeniyle kurlar yükseldi, faiz hadleri arttı, borsa hızla inişe geçti, kur artışı dolayısıyla enerji faturası yükseldi, hedeflenen büyüme hızına ulaşılamayacağı görüşü yaygınlaştı.
Şimdi yeni dengelerin oluşturulmasına çalışılıyor.
FED, söylemini yumuşattı. AB, parasal genişlemenin ve düşük faiz döneminin devam edeceğini açıkladı. Merkez Bankası, faizleri arttıracağının işaretlerini verdi. Faizler gerilemeye başladı, Hazine daha düşük faizlerle borçlanabildi. Borsa yeniden yükselme eğilimine girdi. Kurlarda gerileme görüldü.
Bundan sonra ne olur?
Türkiye’nin dış kaynağa olan ihtiyacı açıktır. Mayıs ayı cari açığı 7,5 milyar dolar, yine Mayıs ayı itibariyle yıllık cari açık 53,6 milyar dolardır. Yıl sonunda 60 milyar doları aşabilir. Ödenecek dış borç vardır. Büyümek için para gereklidir. Bu itibarla Türkiye, dışarıya çıkan parayı geri döndürmek ve yeni kaynak bulmak zorundadır. Bunun faturasını da ödemek durumundadır.
Elbette FED’in bundan sonraki tutumu, AB politikaları, Çin’in büyüme stratejisi, iç ve dış olaylar, alınacak önlemlerin belirleyicisi olacaklardır.
Ancak bugünden, olumlu olarak nitelendirilebilecek gelişme, Merkez Bankası’nın ve genelde ekonomi yönetiminin piyasa koşullarındaki değişikliklere paralel hareket edileceğinin ve alınacak önlemlerde ekonomik kriterlerin rol oynayacağının işaretlerini vermiş olmasıdır.
Tabiidir ki,önlemlerin kapsamı , gerçekçiliği ve kalıcılığı da önemli olacaktır. |
|
|
Ekleme Tarihi 17.07.2013 |
|
Ekleyen Kişi Şevket Özügergin
Etiketler: ŞEVKET ÖZÜGERGİN,Para Politikası Kurulu Toplantısının Önemi
|
|
|
|
|