Şevket Özügergin Türkiye’de Tasarruf Hacmi Artar Mı?
Bayram tatili nedeniyle 2014-2016 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program(OVP) üzerinde duramadık. Büyüme, enflasyon, işsizlik, cari açık, kişi başına gelir ve cari işlemler dengesi gibi birçok alanda hedefleri ve bu hedeflere varmak için öngörülen araçları kapsayan Program son derece önemlidir. İleriye dönük üretim ve yatırım kararı alacak işletmeler için yön vericidir. Kuşkusuz, hızla değişen iç ve dış konjonktürde uygulamanın nasıl olacağı ve hedeflere ne ölçüde yaklaşılabileceği ayrı bir tartışma konusudur. Orta Vadeli Program’ın genel ilkeleri doğrudur. Cari işlemler açığının milli gelire oranı düşürülecektir. Daha önce belirlenen % 5 lik enflasyon hedefine yaklaşılacaktır. Ekonomik büyümede sürdürülebilirlik sağlanacak ve büyüme hızı, dış kaynak ihtiyacı ve iç tasarruf oranı beklentileri göz önünde bulundurularak makul düzeyde tutulacaktır. Program’da 2013 yılı makro ekonomik hedeflerinde bazı revizyonlara gidilmiş ve önümüzdeki iki yıl için yeni hedefler belirlenmiştir. Nitekim, bir önceki OVP’de 2013 yılı için öngörülen % 4 lük büyüme hızı % 3,6 ya,2014 yılı için belirlenen % 5 lik hız % 4’ e çekilmiş, 2015 yılı büyüme hızı ise % 5 olarak belirlenmiştir. 2013 yılı için tesbit edilen % 5,3’lük enflasyon oranı % 6,8 e yükseltilmiş, gelecek yıl için % 5,3 ve 2015 için % 5’lik enflasyon beklentisi açıklanmıştır. Cari açığın Gayri Safi Milli Hasıla’ya (GSMH) oranı bu yıl % 7,1, gelecek yıl % 6,4 ve 2015 yılında % 5,9 olacaktır. Bir başka ifade ile cari açığın milli gelire oranı kademeli olarak gerileyecektir. Belirlenen hedeflere ulaşmak için öngörülen araçlar ise öncelikle tasarruf hacmini arttırmak ve buna paralel olarak yatırımları teşvik etmektir. Türkiye’nin tasarruf hacmi 2000’li yılların başlarında % 19-20 düzeylerinde iken bu yıl ki beklenti % 12,6 dır. Yani tasarruf hacmi gerilemektedir. Normalde, tasarruf hacmi düşerken, yatırım hacminin de gerilemesi gerekir. Ancak, bunun tersi olmakta, yatırımların artması istenmektedir ki, aradaki fark dış kaynaklarla karşılanmak durumunda kalınmaktadır. Bu da cari açığın artmasına sebep olmaktadır. Tasarruf, gelirin harcanmayan kısmıdır. Türkiye’de hayat standardı yükselmekte, tüketim kalıpları değişmekte, kentleşmenin getirdiği ihtiyaçlar büyümektedir. Elbette istisnaları vardır ama, genelde gelirler, zorunlu ihtiyaçların karşılanmasında kullanılmaktadır. Yani, gelirin harcanmayan kısmı fazla değildir. Bu itibarla, tüketici kredilerinin zorlaştırılması tüketimi azaltabilir, ekonominin küçülmesine yol açabilir ama tasarruf hacmini kolay kolay arttırmaz. Kaldı ki, ülkede reel faiz sıfırdır ve faiz artırımı istenmemektedir. Faiz getirisinin düşük olması, tasarrufu değil, tüketimi teşvik edici bir unsurdur.
Elbette tasarruf hacmini arttırmak ve ekonomik büyümeyi mümkün olduğunca iç tasarruflara dayandırmak esastır ama büyüme oranı ile iç kaynaklar arasında bir denge kurmak ve hele hele bugünkü dış finans piyasalarındaki belirsizlikler gözönünda tutulduğunda dış kaynaklara olan ihtiyacı azaltmak ta çok önemlidir. |
|
|
Ekleme Tarihi 23.10.2013 |
|
Ekleyen Kişi Şevket Özügergin
Etiketler: Şevket Özügergin, makale, Tasarruf, Türkiye’de Tasarruf Hacmi
|
|
|
|
|