Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 21 Kasım 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Yazarlarimiz » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 
 
 ŞEVKET ÖZÜGERGİN
 
 
CARİ AÇIK SORUNU VE ÇÖZÜM YOLLARI
 
 
Ekonomik büyümesini dış kaynaklara dayandıran ülkeler için cari açık her zaman ciddi bir tehlikedir. Türkiye de bu ülkelerden biridir. Sürekli olarak dış ticaret açığı vermekte, sermaye hareketlerinden elde edilebilecek gelir de sınırlı olduğundan, dış ödemeler dengesi sağlanamamaktadır. Türkiye’nin ekonomik yapısı dikkate alındığında, cari açığın asgariye indirilebilmesi yani başka sorunlar yaratmayacak bir şekilde finanse edilebilir hale gelebilmesi için uygulanabilecek politikalar bellidir. -Cari açığın temelinde dış ticaret yatmaktadır.
 
Türkiye’nin ithalatı, ihracatından daha hızlı artmakta ve ihracatın ithalatı karşılama oranı düşmektedir. O halde ithalat sınırlandırılmalıdır. İthalatın önemli bir bölümü de tüketime gittiğine göre, tüketim yani iç talepte sınırlandırılmalıdır. Yapılmaya çalışılan da budur. Kredi kartlarına limit, taksit sayısına ve tüketici kredilerine sınırlama getirilmesi düşünülmektedir. Kur politikası da buna göre düzenlenmektedir. İç talebe dayalı büyümenin cari açığı arttırdığı görüşünden hareket edilmektedir. Bu durumda tasarruf hacmini arttırmak ana hedef olmalıdır. Ancak bu modelin yan etkileri de vardır. Tasarruf, gelirin harcanmayan kısmıdır.
 
Tasarrufun artması ya gelirin artması ile ya da hane halkının yaşam kalitesini düşürmesiyle olur. Ayrıca, tüketimin ertelenmesi için paranın bugün kü getirisinin yüksek olması gerekir. Bu şartların varlığı şüphelidir. Kaldı ki, mevcut şartlarda büyümenin motoru halindeki iç talebi fazla ve birden kısmak, ekonomik durgunluğu göze almayı ve büyüme hızından fedakarlık yapmayı gerektirecektir. -Döviz açığımızı ihracat gelirlerimizi artırmak suretiyle kapatmak. Bu model en sağlıklı yoldur. Ancak pekte kolay gözükmemektedir.
 
Türkiye, 2012 yılında 152,4 milyar dolarlık ihracat yapmıştır. Ocak-Ekim ayları itibariyle 2012 de 124,6 milyar dolar olan ihracat, 2013 yılının aynı aylarında 124,3 milyar dolara gerilemiştir. Ekim ayı itibariyle son 12 aylık ihracat ise 2011-2012 döneminde 148,1 milyar dolardan 2012-13 döneminde ancak 150,7 milyar dolara yükselebilmiştir ki, 2012 yılı ihracatının altındadır. Yüksek teknoloji içeren, katma değeri yüksek ürünler üretmeden bu alanda rekabet gücü sağlamak çok zordur. Yine de bütün kaynaklar ihracatı arttırıcı yönde kullanılmalı ve kur politikası bu amaca hizmet edecek şekilde uygulanmalıdır. Geçen hafta, Avrupa Merkez Bankası’nın politika faizini düşürmesi ve dolayısıyla Avrupa pazarlarındaki genişleme beklentisi de lehimize gelişmelerdir. -Ülkemizin döviz açığını kapatmakta kullanabileceğimiz diğer bir sağlıklı araç ta doğrudan yabancı yatırımların arttırılmasıdır.
 
Bu alandaki gelişmeler de fazla umut verici değildir. 2006 da 20,2 milyar,2007 de 22,0 milyar,2008 de 19,5milyar, 2009 da ( krizin etkisiyle) 8,4 milyar,2010 da 9,1 milyar,2011 de 15,9 milyar ve 2012 de 12,4 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım girişi sağlanabilmiştir. Bu yıl ki gelişmeler de olumlu değildir. Oysa geçen yıl Çin121,1 milyar, Brezilya 65,3 milyar, Rusya 51,4 milyar, Hindistan 25,5 milyar,Şili 30,3 milyar dolar yabancı yatırım çekebilmiştir. Yabancı yatırımcının tercihlerinde rol oynayan faktörler güvenlik ve karlılıktır. Sık değişmeyen mali mevzuat, hızlı işleyen bir yargı sistemi, yeterli alt yapı ve asgari bürokrasi diğer şartlardır. Yabancı yatırım sadece döviz açığının kapanmasına yardımcı olmakla kalmayacak aynı zamanda istihdam yaratacak, yeni teknolojiler getirecek ve ihraç pazarlarımızı genişletecektir. Uygun bir yatırım ortamı sağlamak önceliklerimiz arasında olmalıdır. -Ve sonuncusu, cari açığı dışarıdan borçlanarak kapatmaya çalışmaktır. Böyle bir model, özellikle mevcut dış borç hacmi oldukça yüksek olan bir ülke için, başvurulabilecek son çare olmalıdır.

Ekleme Tarihi
15.11.2013
Ekleyen Kişi
Şevket Özügergin
Etiketler: Mevsimlik tarım işçisi, yüzde 80’i sigortasız, tarım, işçi, sigorta


Paylaş | |
 DİĞER YAZILARI