GÜBRE SATIŞLARINA İLİŞKİN ÇIKMAZLAR
Tarım Sektörünün en önemli girdilerinin başında gübre sektörü gelmektedir. 2011 üretim maliyetleri hesabına göre gübre masraf oranının buğdayda % 12, pamukta % 19, mısırda % 20 dolayında olduğu bildirilmektedir. Kuşkusuz bu kadar yüksek miktarda kullanılması gübre sektöründe çok ciddi ciroların yapılmasına ve ciddi karların yapılmasına neden olmaktadır. Tarımımız için olmazsa olmazların başında gelen gübre sektörüyle ilgili olarak ülkemizde uygulanan satış kuralları ve gübre sektöründeki fiyat politikaları sektörde haksız kazançlar sağlanmasına ve bilinçsiz gübre kullanımına neden olmaktadır. Özellikle gübre fiyatlarında % 18 lik KDV oranının oldukça yüksek olması gübre fiyatlarının yüksek kalmasını sağlayan önemli unsurların başında gelmektedir. Tarım sektöründe Zirai ilaçta % 8, Tarla bitkileri tohumlarında % 1 KDV oranı uygulanırken maalesef hala gübrede KDV oranı % 18 olmaktadır. 2010 yılı verileri Türkiye de gübre satışlarının 3,8 Milyar TL olduğunu göstermektedir. Çiftçilere devlet gübre desteği için aynı yıl 704 Milyon TL ödediği de göz önüne alındığında çiftçiler yaklaşık olarak 3 Milyar TL civarında gübre için ödeme yapmıştır. Bu rakam oldukça yüksek bir rakam olmakla birlikte 2012 yılı için diğer yıllara göre gübre fiyatlarında % 40 civarında bir artış olacağı tahmin edilmektedir. Ancak bu yılki gübre desteğinin diğer yıllardan yaklaşık olarak % 12 civarında bir artış göstereceği düşünüldüğünde gübre fiyatındaki artışla destek miktarındaki artış arasında ciddi bir uçurumun olacağı şimdiden görülüyor. Peki ama gübre fiyatları neden bu kadar yüksek sorusu aklımıza takılabilir. Genel olarak gübre üretiminde maliyetin % 80 i hammadde maliyeti olmaktadır. Özellikle azotlu gübrelerin üretiminde doğalgaz kullanıldığı için bu maliyet oranı % 90 ı bulmaktadır. Ülkemizde kullanılan gübrelerin yaklaşık olarak % 70 inin azotlu gübrelerden oluştuğu göz önüne alındığında hammaddenin ne denli önemli olduğu bir kez daha anlaşılmaktadır. Bu durumda tarımda bir çok girdi gibi gübre hammaddesinde de dışa bağımlı bir ülke olduğumuzu bildirmekte fayda var. Gübre fiyatlarındaki yüksek maliyetlere birde spekülatörler eklenince ülkemizde gübre fiyatları maalesef bir türlü aşağıya düşmemektedir. Bu durum çiftçilerin daha az gübre kullanmalarına neden olmakta ve böylece ürün rekoltesinde ciddi bir düşüş söz konusu olmaktadır. Ülkemizde ortalama gübre kullanımı 85 kg/dekar dır. Oysa Yunanistan da gübre kullanımı ortalama 115 kg/dekar, İspanya da 155 kg/dekar ve İngiltere de 283 kg/dekar dır.
Tarımımız için bu denli önemli olan aynı zamanda oldukça maliyetli olan gübre kullanımında ülkemizde sektörün pazarlama zincirinde yer alan yani çiftçilere gübreyi satan ve öneren gerçek ve tüzel kişilerin bir çoğunun bitki besleme konusunda yetersiz ve eksik bilgiye sahip olması zaten az kullanılan gübrenin birde yanlış kullanılmasını sağlamakta buda daha önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda konu ile ilgili en önemli sorumluluk Tarım Bakanlığına düşmektedir. Zira Bakanlık Zirai İlaç ve Tohum satışında nasıl ki satışların Ziraat Mühendisleri kontrolünde ve sorumluluğunda yapılmasını zorunlu kılıyorsa bu konuda da ciddi bir düzenleme yapması gerekmektedir. Nitekim her önüne gelen sektörde gübre sattığı için topraklarımız gitgide telafisi olmayacak bir sona doğru gidiyor. Burada gübre satanlara da haksızlık yapmayalım tabiî ki sektörde gübre satışları yapabilir ancak iş yerinde Ziraat Mühendisi bulundurarak bu işin daha bilinçli bir şekilde yapılmasına katkı sağlamak koşuluyla.
Not: İran a yapılacak müdahale ve orta doğudaki gelişmeler petrol sektörünün çok büyük krizlere gebe olduğunun göstergesi. Bu durumda hammaddede neredeyse tamamen ithalatçı olmamıza paralel olarak yeni zamlar kapıda. Çiftçilerimizin dikkatli olmasında fayda var. En azından KDV nin % 18 den % 8 hatta % 1 e düşürülmesi için örgütlenmesinde fayda var.
Arş. Gör. Ahmet KARTALKANAT
Ziraat Yüksek Mühendisi – KSÜ Ziraat Fakültesi |